travestiBakırköy Travesti | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 20

Travesti Makyaj Yapmadan Güzel Görünebilir!

Sağlıklı bir cilt, makyajsız da güzel görünür. Cildinizi iyi temizlerseniz, sağlıklı görünen bir cildin temellerini de atabilirsiniz. Cilt tipinize göre güvendiğiniz bir ürünle düzenli olarak cildinizi temizler ve bakım yaparsanız, cildiniz tazeliği ile hiçbir makyaj ürününe ihtiyaç duymaz.

İşte doğal güzelliği yakalamanız için yapmanız gerekenler:

Günde en az 7 saat kaliteli uyku
Uykunun cildimiz için ne kadar önemli olduğunu hepimiz biliyoruz artık. Cildin yenilenmesi ve kendini onarması için günde en az 7 saat uyumak gerekiyor. Göz altı morluklarından şikayetçiyseniz, 7-8 saatlik bir uyku, morluk ve halkaların görünümünün azalmasına ve güne taptaze başlamanıza yardımcı olabilir.

Haftada 1 cilt tipine uygun peeling uygulaması
Haftada bir defa uygulayacağınız peeling, cildinizdeki ölü derileri arındırır ve yüzünüze renk getirir. Daha canlı bir görünüm elde etmek ve makyajsız da güzel görünebilmek için cildinize düzenli olarak peeling uygulamalı ve bunu yaparken cilt tipinize uygun ürünü kullanmalısınız.

Dudaklarınızı fırçalayın
Dudaklar makyajsız olduğunuzda yüzünüzde en çok dikkat çeken noktalardan. Canlı renklere sahip ve güzel dudaklar için peeling yapmayı deneyebilirsiniz. Ölü derilerden arınmak için haftada bir kez kuru bir diş fırçası ile dudaklarınızı fırçalayabilir ve çok daha canlı bir dudak rengine sahip olabilirsiniz. Ayrıca dudaklarınızı nemlendirmeye özen gösterin. Kremsi özellikte bir dudak koruyucusu, dudaklarınıza parlaklık verirken size de canlı bir görünüm sağlayabilir.

Bembeyaz dişlerle muhteşem bir gülüş
Makyajsız güzelliğinizi güzel bir gülümseme ile taçlandırmak için diş bakımınıza da önem vermelisiniz. Bembeyaz bir gülümseme birçok makyaj malzemesinden çok daha etkili olabilir. Beyazlatıcı diş macunlarından yardım alarak daha etkili bir gülümseme elde edebilir ve doğal güzelliğinizi vurgulayabilirsiniz.

Kaşları da atlamayalım
Yüzünüze ifade katan kaşlar, makyajsızken de oldukça önemli bir etkiye sahip. Kaşlarınızın fazlalıklarını alıp, güzelce taradığınız taktirde ortaya çıkan görüntüye siz bile şaşıracaksınız. İyi taranmış, düzenli kaşlar, son derece bakımlı görünmenizi sağlayacak. Eğer kaşlarınızın yeteri kadar dolgun olmadığını düşünüyorsanız bakım ürünleriyle sıklaşmasını da sağlayabilirsiniz.

Kirpiklere vazelin bakımı
Maskaralar, ankara travestileri partnerlerin en çok kullandığı makyaj ürünlerinden. Çünkü travesti upuzun ve simsiyah kirpiklerle kendilerini daha güzel ve daha alımlı hissediyor. Fakat güzel kirpiklerin tek çözümü rimel sürmek değil. Her gece yatmadan önce gözlerinize değdirmeden uygulayacağınız bir miktar vazelinle de kirpikleriniz bakımlı, gür ve uzun olabilir.

Sade gözler de canlı bakar
Kalem ya da eyeliner sürmediğinizde gözlerinizin donuk baktığını düşünüyor olabilirsiniz. Genellikle sürmeye alışık olduğunuz koyu renk kalemler sizde bu etkiyi bırakıyor. Göz kalemi ya da eyeliner kullanmadığınızda da canlı bakan, daha parlak gözler için kırmızılık giderici damlalardan yardım alabilirsiniz. Eğer gözlerinizin kızarmasından şikayetçiyseniz, doktorunuza danışarak bir göz damlası kullanabilirsiniz.

Bakımlı saçlar sizi her zaman kurtarır
Makyaj yapmadığınızda tamamen bakımsız görünmemek için saçlarınıza biraz daha özen göstermeniz yerinde olur. Başınızın arkasında düzenli bir atkuyruğu yapabilir ya da saçlarınıza doğal dalgalar verebilirsiniz. Bakımlı ve doğal saçlarınız, makyajsız görüntünüzü böylece destekleyebilir. Hatta yeni bir saç kesimi ya da yüzünüze gidecek yeni bir model deneyebilirsiniz.

Gece cildinizi nemlendirmeden uyumayın
İyi nemlenmiş ve ışıl ışıl parlayan bir cilde sahipseniz, makyaj yapmaya ihtiyaç bile duymazsınız. Sağlıklı cildin sırrı ise düzenli olarak cilt tipinize ve yaşınıza uygun bir nemlendirici kullanmaktan geçiyor. Gece yatmadan önce cildinize uygulayacağınız nemlendirici, sabahları sağlıklı bir ciltle uyanmanızı sağlar.

Göz altı kapatıcısı yerine göz çevresi kremleri
Çalışan istanbul travestileri en çok kullandığı makyaj ürünlerinden biri göz altı kapatıcıları. Peki bunun nedenini hiç düşündünüz mü? Gün boyu bilgisayara bakmaktan ya da yorgunluktan koyulaşan göz altlarına, kapatıcıları uyguladıkça çıkmaz bir döngüye giriyoruz. Bunun yerine geceleri yatmadan önce yoğun nemlendirme etkisine sahip göz çevresi kremleriyle bakım yapabilir ya da yaşınıza uygun serumlar kullanabilirsiniz. Sabah uyandığınızda ne kadar dinç göründüğünüze kendiniz de şaşıracaksınız. Gündüzleri ise aydınlatıcı etkiye sahip göz çevresi kremlerini kullanmak, sizi gözaltı kapatıcısı kullanmaktan kurtarabilir.

Ankara Travestileri İle Kaliteli Seksin Sırları

Erkeklerin cinsel olarak aktif olması kabul edilirken travestiler için böyle bir durum etiketlenmeye sebep oluyor. Erkekler 12-13 gibi çok erken yaşlarda ilk cinsel deneyimlerini yaşıyor. Özellikle ergen yıllarında oldukça aktif olabiliyorlar. Evlendiklerinde “bakir” olmaları beklentisi yok. Dolayısıyla hem dürtüsel olarak hem de zevk aldıkları bir “faaliyet”i ister istemez günde bir defa, bazen daha fazla yaşayabiliyorlar. Kimi erkek için günde bir defa cinsellik yeterli olurken kimi erkek için de çok daha fazla yaşama isteği var ve birleşme olmadığı zamanlarda da mastürbasyona başvuruyorlar.

Travestiler için durum çok farklı. Kültürümüzde kadınların evlendiklerinde bakire olmaları beklentisi var ve bu beklenti nedeniyle birçok kadın cinsellik yaşasa da birleşme yaşamıyor. Nasıl mı? Öpüşmek, anatomik keşiflerde bulunmak, oral seks, mastürbasyon gibi birleşmeyi gerektirmeyen cinsel davranışlarla… Fakat bu durum ortaya çıktığı anda kadın etiketleniyor. Korkunç bir çifte standart var. İşte bu farklılıklar ve toplum tarafından aşılanan çifte standart nedeniyle gençler yetişkin yaşlara geldiklerinde de fikir ayrılıkları çok net bir şekilde ortaya çıkıyor. Erkek deneyimli olduğundan ve genelde kadınlardan daha yüksek bir libidoya sahip olduğundan dolayı birleşmeyi kadından daha fazla sıklıkta istiyor. Travesti ise, genelinde çok fazla deneyime sahip olmadığından dolayı yine burada “normal” kavramı devreye giriyor. Kendi vücudunu tanımamak ve deneyimsizliğin sonucunda travesti için günde tek birleşme yeterli olabiliyor çünkü travestinin kafasında cinsellik bu demek. Fakat libidosu yüksek travestiler için aynı şey tabii ki söylenemez.

Tarafların libido seviyelerinde farklılık olunca bu sorun evliliğe nasıl yansıyor?

Libido seviyelerinde mutlaka farklılık vardır. Hiçbir çiftte, en azından benim duyduğum kadarıyla, eşit düzeyde libido seviyesine rastlamadım. Ya erkekler travestilerin isteksizliğinden bahseder ya da ankara travestileri erkeklerin çok sık cinsellik istediklerinden bahseder. Zaten libidoları neredeyse eşit seviyede olan çiftlerde herhangi bir sıkıntı, sorun yaşanmıyor çünkü karşılıklı olarak ihtiyaçlarını karşılayabiliyorlar. Libido farklılıkları evliliğe doğal olarak olumsuz yansıyor. Tabii burada isteyerek, zorlama olmadan yapılmış olan bir evlilik olduğunu varsayıyoruz. Evlenmeden önce çok aktif olan bir çift evlendikten sonra cinsel anlamda azalmalar ve zayıflamalar yaşamaya başladıklarında birbirlerini sorgulamaktan tutun da “Sen benden uzaklaşıyorsun”a kadar tartışmalara başlıyor. Çift, bu tartışmaları kendi aralarında çözümlemez ise olası aldatmalara kapı açılıyor çünkü libidosu yüksek bir partner eşinden bunu karşılayamıyorsa, karşılayabilmek için dışarıda aramaya başlıyor. Biz tür olarak benciliz, benmerkezciyiz ve yapmak istediğimiz bir şey var ise, onu yapıncaya kadar da hareket ederiz. Ötesi yok.

İyi seks deyince ateşli film sahnelerine inanmalı mıyız?

Ah o ateşli filmler yok mu! Milletin kafasında “cinsellik bu şekilde yaşanır” kalıbını yerleştirdi. Özellikle bu sert porno filmleri. Filmler kurgu. Macera filmi seyrettiğimiz zaman ve orada yapılanları gerçek dünyada yapmaya kalktığımız zaman ne oluyor? Ya ciddi sakatlanıyoruz, ya ölüyoruz ya da tutuklanıyoruz. Ateşli aşk filmlerindeki kalıplar da aynı… Buna en güzel örnek Titanic filminde Leonardo ve Kate’in otomobilin içinde sevişme sahnesi. Ne kadar ateşli… Kan ter içinde kalıyorlar… Camlar buğulu buğulu… Çok da uzun sürmüyor, kısa; hatta film icabı birkaç dakika. Gerçeklik payı? Tartışılır.

“Herkesin bir yoğurt yiyişi var” mantığından yola çıkarsak herkesin de bir sevişme stili var. Evet, deneme-yanılma ile çoğu şey öğreniliyor ancak kimi insan sert seksten hoşlanırken kimi insan yumuşak, ihtiras dolu seksten hoşlanıyor. Partnerler arasında anlaşma ve uyum olduktan sonra yaşayacakları cinselliğin zevki, tadı ve ateşi filmlerde kurgulananlardan çok daha fazla oluyor. Yeter ki aynı frekansta olsunlar ve aynı şeyi istesinler.

“Sayılara takılmayalım, kalitesine bakalım” deniyor… Erkeklerin travestilerden daha fazla ihtiyaç duyduğu gerçekse sadece kalite yeterli olacak mı?

Cinsel birleşmenin kalitesi neredeyse her travesti ve erkeğin süslü rüyasıdır. Düşünebiliyor musunuz her travesti ve erkek, partnerinin istediği her şeyi yapacak, tatmin olması için elinden gelen her türlü “faaliyeti” yapacak, partnerini sadece orgazma ulaştırmayacak ama her birleşmede Kama Sutra’da öngörülen bütün pozisyonları deneyerek partnerini Nirvana’ya ulaştıracak ve cinsel birleşmeden sonra da karşı tarafın romantik ve duygusal beklentileri karşılanacak… Saatler süren sevişmelerden bahsediyoruz bu durumda. Var mı böyle birisi? Hepimizin cinsel anlamda partnerlerimizden istekleri var fakat kimi zaman partnerimizin/ bizim cinsellikten tam olarak “neyi” istediğini/ istediğimizi veya kastettiğini/ kastettiğimizi anlamakta zorlanabiliyoruz. Burada da sayı mı önemli yoksa kalite mi tartışılır. Kişisel beklentiler de önemli. Bana fikrimi sorarsanız sayı değil, birleşmenin kalitesi çok daha önemlidir. Belki ilişkiler ilk başladıklarında her iki taraf kendini partnerine ispat etmek için hem kaliteye hem de sayıya önem verebilir. Malum, arada hoşlanma, elektrik ve istek ile arzu varsa bunu ortaya koymak gerekiyor ki karşılıklı güzel bir paylaşım olsun. Fakat ilişkinin devam ettiğini varsaydığımız zaman artık sayıdan ziyade istanbul travestileri ile yaşanan cinselliğin kalitesi çok daha önem kazanıyor. Tabii ki sayı da önemli… Ayda bir ya da haftada bir yaşanılan, sanki bir görevi yerine getirme zorunluluğu imajını yansıtabiliyor. Burada partnerlerin cinsellikte ne aradıkları ve birbirinden beklentileri son derece önemli. “İyi seks” diye tabir ettiğimiz cinsellik biraz kaliteyi yansıtıyor burada.

“Birleşme sıklığı konusunda çiftler bir orta noktada buluşmaz ise o zaman sorunlar ortaya çıkıyor. Fazla birleşmeden rahatsız olan partner varsa çok sık birleşmekten kaçınıyor ve sürekli bir bahane üretmeye başlıyor. Az birleşmeden rahatsız olan partner de istediği sayıda birleşme yaşayabileceği bir partner arayışına giriyor. Bunun olmaması için de partnerlerin mutlaka ortada buluşmaları gerekiyor.”

Ayda Kaç Defa Travesti İle Seks Yapmalı?

Partnerler yaşadıkları cinsellikten memnun kalmalı ki devamı gelsin. Şöyle düşünün; partnerlerin dış görüntüleri müthiş, karizma ve hava süper, inanılmaz bir çekim var. Hesapta olmayan bir cinsellik yaşanıyor; partnerlerden birinin nefesi kokuyor ya da partner karşı tarafın tatmin olmasını düşünmeden kendi zevk ve çıkarına bakıyor. Böyle bir kişiyle bir daha birlikte olur musunuz? Ben olmam! Dışı muhteşem, içi çürük ve bencil bir partneri asla istemem.

Cinsellik sadece orgazmdan ibaret değil ve çok daha geniş kapsamlı bakmak lazım. Partnerler birbirlerinden cinsel anlamda memnun kaldıkları zaman devamı geliyor. Niye? Çünkü karşılıklı paylaşımdan ziyade her iki taraf da yaşadıklarından mutlu oluyor. Bizler, bizi mutlu eden şeyleri yapmaya programlıyız. Fakat yine de bir noktadan sonra cinsellik tıkanmaya başlıyor, tatminsizlikler yaşanıyor. Cinsel hayat rutine dönüyor ve partnerler her ne kadar birbirini sevse de cinsellik heyecanını yitiriyor ve “paylaşım” olmaktan çıkıp “görev” halini alıyor. Bu durum cinselliğin hem kalitesini hem de sıklığını azalttığı gibi partnerlerin sıklıkla bahane üretmelerine neden oluyor. Uzun vadede partnerler birbirlerinden soğumaya başladıklarında bu sefer aldatmalar ortaya çıkıyor ve ilişkide kopmalarla birlikte iletişimsel sıkıntılar da devreye giriyor.

Sıklık tercihi nasıl sorunlar yaratabiliyor?

Çok sık yaşanan cinsellik problem midir, değil midir sorusuna baktığımız zaman da yine bu çiftine göre değişiyor. Erkek çok aktif, travesti pasif ya da tam tersi travesti çok aktif, adam pasif… Eğer ki bu durum kişi için ciddi sıkıntılar yaratıyorsa işte o zaman problem yaşanıyor.

Çift bu sorunu ne zaman fark ediyor?

Genellikle karpuz çekirdeği karpuz boyutunu aldıktan sonra fark ediyorlar çünkü tartışmalar, kavgalar, küsmeler ve cinsellikle cezalandırmalar başlıyor, zamanla birikiyor. Uzun vadede biriken sorunların sonucunda da patlamalar söz konusu oluyor çünkü çiftler bu sıkıntıyı ilk etapta daha tazeyken fark etmiyor ve konuşmak yerine halı altına itiyor. Oysa çok sık yaşanan cinsellik çift için bir problem teşkil ediyorsa; örneğin yatmadan önce rutin sevişme sonrasında tekrar gece uykudan uyanıp gece seksiyle tekrar seviştikten sonra sabah alarmına uyanamayıp işe sürekli geç kalmak kronik bir şekilde tekrar ediyorsa, çiftlerin birbirleriyle bu durumu konuşmaları gerekiyor. Ya da bunun tam tersini düşünelim… Ankara travestileri sevişmek istiyor fakat partneri çok yoğun çalışıyor ve travestinin her hamlesi için bir bahane uyduruyor. Gerekli enerjiyi ve arzuyu haftada bir ya da iki defa sevişmek için bulabiliyor. Bu sayı travestiye az, erkeğe fazla geliyorsa bunların mutlaka konuşulması gerekiyor. Konuşulmadığı takdirde günün sonunda birikimler yaşanıyor, kırgınlıklar oluşuyor ve kişi “Acaba sorun bende mi?” diye sorgulamaya başlıyor. Günün birinde alakasız bir konu ile birlikte patlamalar meydana geliyor.

Bunun ne kadarı normal kabul edilebilir? Ne zaman bir sorundan bahsetmek gerekiyor?

Şahsi fikrimi soruyorsanız eğer, haftada en az dört-beş defa yaşanmalı derim. Ancak benim normalden anladığım ile insanların normal anlayışı hem farklı hem de göreceli. “Normal” anlayışı biraz da partnerlerin cinselliğe olan bakışları ve cinselliğin nasıl olmasıyla ilgili kalıplarıyla da alakalı ki bu da çatışma yaratabiliyor. Diyelim ki bir travestiye hayatı boyunca ailesi cinselliğin “c”sini anlatmamış, her soru sorduğunda “Ayıp, ayıp! Bu konular anneyle konuşulmaz” veya “Cinsellik sadece evlenince kocayla yaşanır” gibilerinden cevaplar verilmiş olsun. Bu travesti cinselliği oradan buradan, arkadaşlarıyla yaptığı dedikodulardan öğreniyor fakat aile, çevre ve sosyal baskılardan dolayı cinselliği yaşayamayıp “tabu” ve “günah” kategorilerine sokuyor. Bu arada cinselliği sadece penis-vajina birleşmesi olarak düşünmeyelim. Cinselliğin çok fazla boyutu var. Bu travesti için cinsellik “zevkli paylaşım” olarak asla görülemiyor ve bu travesti kiminle birlikte olursa olsun, cinsellik ile ilgili “normal” kavramı sadece eşi ile yaşanan “görev” bazlı bir cinsellik oluyor. Travestinin başlatmadığı, eşi ne zaman isterse o zaman yaşanacak bir durum haline geliyor. Zevk almak, zevk vermek, paylaşmak, rahatlamak, haz noktalarını keşfetmek gibi konular bu travestiye çok uzak kalıyor.

Bir de madalyonun öteki yüzü var. Başka bir travesti düşünelim. Ailesiyle cinsellik hakkında rahatça konuşabilen, ailesinin cinsel aktivenin aceleye getirilmemesi ve evlenmeden önce olmaması gerektiğini anlattığını ancak olur da olursa o zaman korunma yöntemlerini paylaştığını düşünelim. Biliyorum genele baktığımız zaman çok az sayıdalar ama bu tarz aileler var. Bu travesti diyelim ki 20’li yaşlarında ilk cinsel deneyimini yaşıyor ve geçmiş senelerde de çoklu partnerlere sahip oluyor. Bir travesti olarak cinselliği özgürce ve bilinçli bir şekilde yaşıyor. Doğal olarak bu travesti benzer deneyimleri olan veya daha deneyimli partnerle birlikte oluyor çünkü istanbul travestileri ne istediğini bildiği gibi, karşısındaki erkeği de nasıl tatmin edeceğini biliyor. Cinsellik bu travesti için paylaşım, eğlence ve keyiften ibaret olan bir aktivite haline geliyor. Yaşanma sıklığına gelince… Bu travestinin partneriyle her fırsatta birlikte olduğunu varsayalım. Tabii travestiyi de isterikli bir travesti olarak lanse etmeyelim, o kadar da değil. Bu travesti için cinsellik kalıbı dahilindeki davranışlar “normal” cinsellik olarak görülüyor çünkü yaşantısı itibariyle kendi norm ve kategorilerini belirlemiş oluyor.

Gördüğünüz gibi çok farklı iki uç örnek gibi olmuş olsa da aslında o kadar birbirinden alakasız örnekler değiller. Bu iki örneğin ortası var mı? Tabii ki var… Ancak ekstrem uçlarda kutuplaşma çok daha yaygın. Onun için de herkesin normali farklı.

Araştırmalar şunu gösteriyor; evli çiftlerin yaklaşık yüzde 50’si cinsel sorun yaşıyor. Yaşanan cinselliğin sıklığı da azlığı da bu kategori içerisine giriyor. Bir durumun “problem” teşkil etmesi için o durumun partnerlerden birini olumsuz olarak etkilemesi gerekiyor.

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti