travestiBeylikdüzü Travesti | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 52

İstanbul Travestileri Volümetrik Yüz Germeyle Daha Genç Görünüyor

Senelere yenik düşmek istemeyenler için ise doğru yöntemle yapılan yüz germe ameliyatları kurtarıcı oluyor. Volümetrik yüz germe ameliyatlarıyla ‘germe’ ve ‘dolgu’ birlikte yapılarak, yüzün gençleşmesi sağlanıyor.

Yaşlanan yüzleri gençleştirmede temel hedefin, yüzün dolgunluğunu dengeli bir şekilde yeniden restore etmek olduğunu vurgulayan, yüz yaşlanmasının nedenlerini ve çözüm yollarını anlattı:

· Akıp giden yılların izi: Yüz yaşlanmasıyla birlikte ortaya birtakım görünüm değişiklikleri çıkıyor. Yüzün dolgunluğunun azalması, ilerleyici kemik hacmi kaybı, doku elastikiyetinin kaybı ve yer çekiminin etkisiyle yüzde yaşlı yüz görünümü kendini belli etmeye başlıyor. Her ne kadar yüz bir bütün olarak ele alınsa da, ortaya çıkan yapısal değişiklikler ve uygulanacak girişimlerdeki farklılıklar dolayısıyla yüzü üç bölümde değerlendirmek gerekiyor:

· Şakaklara kar yağmasın: 1. Üst Yüz: Alın, kaş, şakak ve üst göz kapaklarında cilt altı dolgunluğun kaybı, üst yüzdeki yaşlanmanın ilk belirleyicisi. Özellikle göz çukurlarının üst ve alt kemik kenarlarının belirginleşmesiyle ve uzun süreli kaş çatmaya bağlı dikey ve yatay alın çizgilenmeleri, kırışıklıkları artıyor. Şakaklarda ve kaşların dış kenarlarındaki destek dokusu kaybıyla kaşlarda düşüklük meydana geliyor. Üst göz kapağı destek dokularının incelmesi ve cilt elastikiyetinin azalmasıyla üst göz kapağı kırışıklıkları, katlantıları ve torbalanmaları belirginleşiyor.

· Yer çekiminin oyunu: Yüz yaşlanması; üstteki derinin kırışıklıkları ve alttaki destekleyici yumuşak dokular (yağ, kas ve fasya) ile iskelet yapısının (kemikler ve dişler) üç boyutlu değişiklikleri sonucunda kendini gösterir. Yüz yaşlanmasında etkili olan en önemli faktörler; yer çekimi, iskelet değişiklikleri, cilt altındaki yağ dokusunun yer değiştirmesi ve kaybı, hormonal düzensizlikler(menopoz), kronik güneş ışığına maruz kalma ve sigara gibi alışkanlıklar. Diğer etkili olan faktörler ise; stres, beslenme bozuklukları, iş alışkanlıkları, ilaç alışkanlıkları ve kronik süreğen hastalıklar.

· Gözer yaşın aynasıdır: 2. Orta Yüz: Yanakların çıkıntılığının kaybı, yanaklardaki dolgunluğun azalması, alt göz kapaklarındaki yumuşak doku desteğinin zayıflaması, kas dinamiğinin artmasıyla kazayağı ‘crow’s feet’ deformitesi belirginleşiyor. Ankara travestileri alt göz kapağındaki hacim kaybı, gözyaşı oluğunun ‘tear-through’ derinleşmesine, alt göz kapağında torbalanmaya ve göz çevresi cildinde koyulaşmaya yol açıyor. Burunda kıkırdaklar arasındaki bağ dokusu desteğinin azalmasıyla, burun uzunluğunda artış görünümü ve burun ucunda basıklık gelişiyor. Böylece alın ile burun kökü arasındaki dolgunluğun kaybı çok belirginleşiyor.

· Kuğu gibi boyun mazi olmasın: 3. Alt Yüz: Alt yüzde derinin gevşekliğinin artışı, ağız çevresi ve yanaklardaki yağ dokularının azalması, alt çene kemiğinde hacim kaybının etkisiyle alt çene konturunun bozulmasına yol açıyor. Yanak yağ yastıkçıklarının destek dokusunu kaybetmesiyle ve alt çene kenarlarına kadar inmesiyle yanak torbaları ‘jowl’ oluşuyor. Çene altı tükürük bezlerinin sarkıklığı da bu deformitenin belirginleşmesine yol açıyor. Ayrıca çene altı yağ yastığının artışı ve sarkıklığı ile boyun platizma kasının alt yüz dokularını aşağı çekmesiyle ‘hindi boynu’ görünümü belirgin hale geliyor. Gırtlak yapılarının sarkıklığı buna eşlik ettiğinde çene-boyun açısı düzleşiyor.

Dengeli yüz germe ile yıllara meydan okuyun

· Hindi boynundan kurtulun: İstanbul travestileri boyundaki yaşlanmayı gidermek için çene altında platizma kasına yönelik girişimler, ilerlemiş olgularda ise boyun germe ameliyatı girişime dahil edilebiliyor.

· Germe ve dolgu birlikte: Yüzde yaşlanmanın etkilerinin giderilmesinde güncel ve en akılcı yaklaşım, yüzün üst, orta ve alt bölgelerine aynı anda bölgesel farklılıkları gözeterek uygulanan, germe ‘lifting’ ve dolgu ‘filling’ şeklindeki Volümetrik Yüz Germe ameliyatı.

· Yağ fazlalığı da işe yarar: Volümetrik yüz germe ameliyatlarında, derin SMAS lift ile yer değiştiren anatomik yapıların eski yerlerine taşınması ve buna bağlı oluşan deformitelerin kalıcı olarak giderilmesi hedefleniyor. Ayrıca, vücudun yağ fazlası olan bölgelerinden elde edilen yağ greftleriyle hacim kaybı olan bölgelerin restorasyonu ve kontur düzensizliklerinin giderilmesi ile üst ve alt göz kapaklarına yönelik girişimler de eş zamanlı gerçekleştiriliyor.

· Yağ yoksa dolgu var: Yağ grefti alınması mümkün olmayan olgularda, geçici/kalıcı dolgu maddeleri ile hacim kayıpları giderilebiliyor. Özellikle iskelet yetersizliği belirgin olan durumlarda, yanak-elmacık bölgesi ile üst ve alt çeneye protezlerle kontur düzeltme girişimleri eş zamanlı uygulanabiliyor.

· Torbalarla vedalaşın: Travesti yüz germe ameliyatı ile birlikte özellikle çene altındaki, yanaklardaki aşırı yağlanma veya torbalanmayı gidermek mümkün. Aynı zamanda yüz bölgesinde anormal yağ dağılımını düzeltmek amacıyla çok ince kanüller yardımıyla yağ alma (microliposuction) işlemi yapılarak yüze üç boyutlu yeni bir görünüm de kazandırılabiliyor.

· Doğru yöntemle gerdirin: Yüz gençleştirmede temel hedef, yüzün dolgunluğunun dengeli bir şekilde yeniden restore edilmesi. Geleneksel yüz germe ameliyatları; genellikle cildin elastikiyet kaybı ile ortaya çıkan cilt sarkıklığı ve torbalanmalarına odaklanırken, yüzde yaşlanmayla ortaya çıkan yumuşak doku kaybı, kontur düzensizlikleri ve dolgunluk kaybının giderilmesi mümkün olmuyor. Güncel yaklaşımlar, cildi germek ve fazla deriyi çıkarmaktan ziyade, derin yumuşak dokulara müdahale ederek, yer değiştiren yapıların anatomik olarak restorasyonu, hacim kayıplarının giderilmesi, kas dinamiğine modifikasyonlar uygulamak şeklinde gerçekleşiyor.

Yüz yaşlanmasına karşı neler yapabilirsiniz?

· Yaşla beraber, çenelerde diş kayıpları, menopoz ve andropoz etkisiyle yüz iskeletinde ortaya çıkabilecek hacim kayıplarını önlemek için dişlerin korunması ve erken implant/prostetik restorasyonu, hormon, vitamin ve eser elementlerin replesmanı da önem taşıyor.

· Yeryüzünde hiçbir şey yer çekiminin etkisinden bağımsız değil, dolayısıyla yüz ve boyunda sarkıklığa yol açabilecek aşırı kilo alma ve yağlanmadan korunmak için dengeli beslenme ve egzersiz çok önemli.

· Yüz cildinde en önemli değişiklik ve hasara yol açan güneş ışığından UVA-UVB koruyucu (tercihen SPF 30+) kremlerle korunmanın hayat boyu uygulanması ve alışkanlık haline getirilmesi, cildin kurumasına karşın (pahalı kozmetiklerden kaçınarak) sadece nemlendirici kremler yeterli oluyor.

Ayrıca yüz mimik kaslarının dinamizmini etkileyen stresten uzak durmak gerekiyor. (yılda 6 ay aralıklarla 1-2 defa Botulinum toksin uygulamaları bunda oldukça etkili), sigara ve alkol gibi alışkanlıkların terk edilmesi ve varsa kronik süreğen hastalıkların da tedavi edilmesi gerekiyor.

istanbul travestileri

Çene Estetiği İle Daha İyi Bir Profile Sahip Olabilirsiniz

Çene bölgesi, çene ucu total yüz bütünlüğüne katkı sağlayan bir alandır. Zamana bağlı gelişebilecek deformasyonlarda veya doğuştan gelen yapısal çene görüntüsü sorunlarında yağ transferi uygulaması yaparak, bir düzeltme işlemi yapabiliyoruz. Kullandığımız teknik içerisinde yoğun olarak kendi kendini yenileyebilen kök hücre barındırdığı için, hasta ömür boyu güvenli bir şekilde bu görüntüsünü koruyabiliyor”

Çene ucu estetiğini kimler tercih edebilir?
“Hastanın çenesi çok girift olabilir, çok geniş, çok dar, çok sivri ya da çok yayvan olabilir. Hazırladığımız bu zengin kök hücreli yağı, çene bölgesine enjekte ediyoruz. Enjeksiyon şekil vererek yapılıyor. Bir nevi heykeltıraş gibi, hastaya yeniden çene oluşturuyoruz ama elbette bu oluşturulan yapı yağ ile yapılıyor. Kesim yapılmıyor, noktasal girişlerle uygulanıyor. Hasta sosyal hayatından kopmuyor ve en önemlisi kök hücreden zengin bir yağ transferi olduğu için, hasta ömür boyu güvenle yeni görüntüsünü koruyabiliyor” diyen Op. Dr. Cihantimur, diğer tüm operasyonlarda olduğu gibi, çene ucu estetiğinde de konuya total olarak bakılması gerektiğini ve eğer gerekiyorsa, genel harmoniyi sağlamak adına, aynı seans içerisinde, yüz bölgesinde başka alanlara da müdahale edilebileceğini ifade etti.

Çene implatlarından çok daha fazla konforlu
“Kullandığımız teknik, hastanın kendi yağından elde edilen ve kök hücreden zengin hale getirip sorunlu bölgeye transfer edilen bir nevi dolgu uygulaması. Kendi geliştirdiğim Cihantimur Yağ Transferi uygulamasıyla yapıyoruz. Bu yağı hastanın gıdı bölgesinde varsa fazlalık yağdan ya da bedeninin herhangi bir bölgesinden alacağımız yağdan elde ediyoruz. Yapay çene implatlarından çok daha fazla konforlu bir uygulama, hastaya ömür boyu ve en önemlisi doğal bir sonuç veriyor” diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, kemiğe müdahale edilmediğini de belirtti.

Ankara Travestileri Burun Estetiği Yaptırmadan Önce Bunlar Dikkat Edin!

“Burun estetiğine karar vermek zorlu bir süreçtir. Ünlü birinin fotoğrafına bakıp, beğenip fakat kedine uygun olup olmadığını hiç düşünmeden kliniklerimize gelen hastalarımızın sayısı çok fazla.”

Her zaman şunu söylüyorum, eğer şanslı bir insansanız, doktorunuz size izah eder, bunun size uygun olmadığını anlatır ve sizin tüm yüz hattınıza uyum sağlayan bir burun estetiği yapabilir. Eğer değilseniz, burnunuz elinizdeki resmin aynısı ama size yakışmayan olacaktır.

Hayat konforunuzu düşünün
Burun estetiği yaptırmak isteyen istanbul travestileri için önerilerde bulunan Op. Dr. Bülent Cihantimur: “Hayat konforunuzu düşünmelisiniz. Gerçek anlamda radikal bir burun estetiği yaptırmak istiyorsanız, belirttiğim maddeleri tekrar tekrar kendinize sorunuz. Burun hiçbir zaman gözler, cilt, saçlar ve dudaklar kadar ön planda olan bir organ değildir. Sadece ve sadece özgüven kaybı yaşadığınız noktada ve sağlık problemlerini hissettiğiniz anda burun estetiğini düşünmelisiniz” dedi ve diğer kontür düzeltmelerinde ise Basit Burun estetiğinin bir çözüm olabileceğini söyledi.

Hangi koşullarda burun estetiği yaptırılmalı?
Burun estetiği olmak isteyenlerin öncelikle şu 3 konuyu derinlemesine incelemesi gerektiğini söyleyen Cihantimur, “Eğer burnunuz kemerli ya da yamuk olmasına rağmen tüm yüzünüzle uyum içerisindeyse, burnunuz solunum veya farklı bir problem yaratmıyorsa ve en önemlisi siz bu durumdan dolayı bir özgüven kaybı yaşamıyorsanız, gerçek anlamda burun estetiğine hiç gerek yok!” dedi ve kliniklerine gelen hastalarına da aynı şekilde yönlendirme yaptıklarının altını çizdi.

Burun zaman içinde düşen bir organdır
Basit Burun Estetiğinin ne olduğunu anlatan Cihantimur: “Tıpkı yer çekimine karşı koyamayan cilt yapısı gibi burun zaman içinde düşen bir organdır. Burun ucu düşüklüğü yüz güzelliğine estetik açıdan darbe vurabilir. Bunun kontrolünü eski resimlerinize bakarak yapabilirsiniz. Basit burun estetiği radikal bir değişim yaşatmaz sadece total yüz güzelliğinize kalıcı bir burun pudrası gibidir. Medikal iplerle burun ucu askıya alınır, tamponsuzdur, alçısızdır, sadece noktasal girişlerle uygulanır ve dolayısıyla uygulama sonrası iyileşme süreciniz son derece konforlu, acısız ve sosyal hayattan kopmadan geçer. Basit burun estetiğinde eğer gerçekten sizi rahatsız eden ufak bir kemeriniz varsa, o da törpülenebilir ama dediğim gibi, kesinlikle sizi doğallıktan çıkaran, bambaşka birisi haline dönüştüren bir uygulama değildir” ifadesini kullandı.

Ankara Travestileri Karın Yağlarıyla Kalçalarınızı Şekillendirebilirsiniz

Yağ transferi ile bu ideal görüntüyü verebildiklerini söyleyen Estetik Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Bülent Cihantimur: “Burada yapılan işlem, hem düz bir karına, hem de ince bir belle orantılandırılmış yuvarlak kalçalara sahip olmanızı sağlıyor. Çoğu zaman egzersiz ve uygulanan diyet programından bıkan travesti ve hatta ne kadar spor yaparsa yapsın, vücut anatomisinden ötürü istediği beden formuna kavuşamayanlar, estetik cerrahiden faydalanabilirler” dedi.

Karın ve kalçaların ideal bir şekilde biçimlenmesi için diyet ve egzersiz yapan çok fazla insan var. Fakat uygulanan bu program çoğu zaman istikrarlı bir şekilde devam ettirilemediği için ve özellikle bu bölgelerdeki yağların oldukça inatçı bir yapıda olması, çoğu insanın estetik cerrahiden yardım almasıyla sonuçlanıyor.

Karın bölgesinde çok fazla yağ varsa
” Eğer hastanın karın bölgesinde çok fazla yağ varsa, yapacağımız liposcupture operasyonu sonrasında deride gevşeme yaşanabilir. Bu tarz durumlarda izlediğimiz yol ise, aldığımız yağ ile popo büyütme yaptıktan sonra, en son olarak içi boşalan deri fazlalığını uzaklaştırmak olacaktır. Bunun için hastaya karın germe de yapıyoruz. Tüm bu uygulamalar sonrasında hastanın yıllarca spor ve diyetle başaramadığı, muazzam gergin bir karın, orantılı, ince bir bel bölgesi ve kıvrımlı kalçalara sahip olması sağlanıyor” diyen Cihantimur, tüm bu uygulamaların tek seans altında yapılabildiğini de belirtti.

Sadece yağların yeri değişiyor ve şekilleniyor
“Beden şekillendirme uygulamasının içinde 2 farklı operasyonu bir arada yapıyoruz. Öncelikle liposcupture tekniği ile bel ve karın bölgesinden fazlalık yağları alıyoruz. Fakat bu yağ alımını kendi geliştirdiğim Cihantimur Yağ Transfer sistemi ile yapılıyor. Amaç yağları hava almadan, daha fazla, yaşayan ve sağlıklı kök hücre ile transferini sağlamak. Çünkü transfer edeceğimiz yağın içindeki kök hücreleri canlı bir şekilde transfer edersek, bunlar nakledildikleri yerde yaşamaya devam edereler. Ardından bu toparlanan yağ, popo bölgesine transfer edilir. Popo şekillendirilir ve operasyon tamamlanır” ifadesinde bulunan Cihantimur, kök hücrenin ayrıca transfer edildiği bölgenin cilt dokusunu da pürüzsüz hale getirdiğini ve zaman içinde erimeden hayatına devam ettiğini de açıkladı.

ankara travestileri

Ünlülerin Yeni Gözdesi: Coolaser

Coolaser, gelişmiş bir lazer teknolojisi olup amacı deriyi yakmadan üst tabakanın uzaklaştırılmasıdır. Bu işlem sonrasında alttan yeni, genç daha parlak ve pürüzsüz bir cilt gelişimi meydana gelir. Lazerin derin tabakalara yaptığı etki ise kollajen üretiminde artıştır. Kısaca Coolaser üst tabakayı yenilerken altta da yıllar içinde azalan kollajen dokunun yerine konulmasını sağlar.

Hollywood yıldızlarının yeni gözdesi Coolaser’ı René Clinic Estetik Cerrahi Bölümü’nden Prof. Dr. Reha Yavuzer anlattı.

Coolaser kimler için uygun

– Parlaklığını kaybetmiş derilerde

– Deri yüzeyi pürüzlü bir görüntüye sahipse veya daha pürüzsüz bir cilt hedefleniyorsa

– Geniş porları olan derilerde

– Eski sivilce izleri olanlarda

– Hafif çatlaklarda

– Hafif deri lekelenmelerinde

– Yukarıdaki sorunlar olmadan yaşlanmayı geciktirici olarak 35 yaş sonrasında

– Deri yenilenmesini ve nemlenmesini artırmak için

Değerlendirmeyi takiben yapılacak bilgisayarlı analiz ile uygun bir aday olup olmadığına karar verilerek tedavi planlanır. Uygulama kadınlarda olduğu erkeklerde de en çok tercih edilen uygulamalardandır.

Coolaser hangi bölgelere uygulanır?

– Yüz gençleştirme ve cilt canlandırmada için kullanılan bu tedavi programı en çok yüz ve el için tercih edilmektedir.

– Yüz

– El sırtı

– Dekolte bölgesi

– Karın ve bacak bölgesi çatlaklar için

– Tüm vücut deri pürüzsüzlüğü için

Coolaser kimlere yapılmaz?

Uygulama bölgesinde aktif enfeksiyon varlığında, hamilelerde, keloid gelişimi olanlarda, yara iyileşmesini bozan ağır kronik rahatsızlıklarda (kontrol dışı diyabet,yüksek doz steroid kullanımı gerektiren rahatsızlıklar), yoğun sigara içicilerde uygulama tercih edilmez.

Coolaser öncesi neler yapılmalı?

Her birey öncelikle klinik olarak değerlendirilir, ardından bilgisayarlı analiz ile uygulamanın uygun olup olmadığına ve kaç seansa ihtiyaç olduğuna karar verilir. Sigara içenlerde uygulamadan iki hafta önce sigaranın bırakılması gerekir.

Coolaser kaç seans olmalı?

Uygulama seans sayısı 1-6 arasında değişir. Seans sayısı yapılan değerlendirmeye göre karar verilir. Çoğu hasta 2 veya 4 seanslık protokole uygundur. Seans aralıkları 20 ile 40 gün arasında değişir. Seans aralığına takipler sırasında kişinin gösterdiği iyileşme özelliklerine göre karar verilir. Her seans ortalama 45-60 dk sürer.

Coolaser sonrası neler yapılmamalı?

Uygulama sonrası verilen kremlerin ve verildiyse eğer ilaçların tarif edildiği şekilde kullanılması iyileşmenin hızı ve kalitesi açısından büyük önem taşır. Uygulama sonrasında en az 30 gün süreyle solaryum veya güneşlenme yapılmamalıdır. Sigara kullananlarda uygulama sonrası ilk 20 gün sigara içmemeleri tavsiye edilir.

Coolaser uygulama sonrası iyileşme süresi

Uygulama sonrası 1-3 gün boyunca kızarıklık ve ilk günlerde daha fazla olmak üzere 7 güne kadar soyulma ve pullanma meydana gelir. Özellikle bu dönemde size verilen bakım kitini kullanmanız çok önemlidir. Seanslarda uygulanacak enerji düzeyleri, atış sayıları ve kullanılacak paternlere göre bu süre daha kısa veya daha uzun olabilir. Çalışan bireyler için sıklıkla cuma günü yapılan uygulama sonrası salı günü işe gidebilmek mümkün olur. Şayet daha kısa sürede iyileşmek isteniliyorsa bu takdirde her bir uygulamadaki enerji düzeyi düşürülür ancak total seans sayısı artırılır. İyileşme boyunca güneşten ve ultraviyoleden sakınılması gerekir.

Madonna’nın Güzellik Sırrı

Madonna’nın gençlik sırrını ise, zamanında alınan önemlere bağladı: ”Yaşlanma olması gereken ve yaşanması gereken bir süreç. “Yaşlanmayı Reddet” isimli kitabımda aslında tam da Madonna gibi davranılması gerektiğini anlatıyorum. Siz ne kadar çabuk ve gereken önlemleri alırsanız, buna ek olarak kaybolanların, eksilenleri yerine takviye kuvvetler eklerseniz, Madonna gibi 58’inde 28 gösterir ve yaşlanmayı reddedersiniz.”

Herkesin bir güzellik koruyucusu olmalı
Op. Dr. Cihantimur, “Madonna gibi olmak mümkün. Bunu ancak bir estetik cerrahtan yani güzellik koruyucusundan yardım alarak başarabilirsiniz. Profesyonelliğine ve estetik bakış açısına güvendiğiniz birisiyle Madonna gibi yaşlanmayı reddedebilirsiniz. Günümüzün teknolojisi, ameliyatsız uygulamalar ve estetik cerrahi ile yaşınızın iyisi hatta çok çok daha iyisi olabilirsiniz. Herkes kendine bakmalı, tıpkı orta sehpanın tozunu almak gibi bir şey bu aslında. Ankara travestileri evlerine baktıkları kadar kendilerine baksalar, dikkat etseler, bu işi zaten başarırlar” açıklamasında bulundu ve ayrıca bakım konusunda yeni neslin çok daha iyi olduğunu, kendilerine dikkat ettiklerini, bakımlarını eksiksiz yaptırdıklarını söyledi.

Madonna’nın gençlik iksiri
“Madonna’nın gençlik iksiri tam manasıyla ameliyatsız uygulamalardan geçiyor. Eminim kendisinin, ona yön veren bir estetik cerrah danışmanı vardır. Ben bu danışmana güzellik koruyucusu diyorum işte. Madonna’yı o kadar iyi yönlendirmiş ki, bugün yaşının çok çok iyisi bir yüz ve bedenle karşı karşıyayız. Madonna’nın dolgu, botoks, ultherapy, prp, mezoterapi, ozon terapi gibi ameliyatsız gençleştirme tedavilerine başvurduğu çok açık. Bu işlemler sosyal hayatı etkilemeyen, çabucak etkisi gözlemlenen ve en önemlisi koruyucu tedavilerdir. Kırışıklıkların yer etmemesini sağlar, azalan yağ ve kemik dokusuna takviye yapılmasını sağlarlar. Elbette Madonna, diyetine en önemlisi tabii ki egzersizine de önem veren bir star olduğu için, işte bugün yaşlanmayı reddedenler kervanına o da girmiş bulunuyor” açıklamasında bulunan Op. Dr. Bülent Cihantimur, bunu herkesin yapabileceğini de söyledi.

Travesti İle Seks Sonrası Hüzün Mü Yaşıyorsunuz?

Erkeklerde orgazm sonrası yaşanan tepkisizlik dönemi, genellikle travestilerde yaşanmaz ya da bazı travestilerde orgazmdan sonra klitoriste aşırı duyarlılık ve cinsel uyarımdan acı duyma nedeniyle çok kısa süreli yaşanır. Seks sonrası hüzün ise hem travestiler hem de erkekler tarafından yaşanabilir. Ayrıca ortaya çıkması için mutlaka orgazm olunması gerekmez, herhangi bir cinsel ilişkiden sonra da yaşanabilir. Erkeklerde daha nadir görülen seks sonrası hüzün travestilerin üçte birinin karşılaştığı bir durumdur.

CİNSEL MUTLULUK

Seks yaşamın tamamlayıcı bir parçasıdır, çünkü cinsel enerji, yaşam enerjisidir. Kendini tanıyan ve bedenin gerçeğini kavrayan bir kişi, cinselliğin, çift olmanın ve evrenin gerçeğini de kavrar. Aşk oyunları, şehvet, sevgi, sabır, merhamet, saygı ve sadakat, seksin bir parçasıdır. Mutluluğun doruğuna ulaşmanın yolu, sevişme tekniklerinden değil, çiftin birbirine saygı duymasından, güvenmesinden, birbirine teslim olmasından ve birbirlerine kalplerini açmasından geçer. Bu şekilde cinsel mutluluğu yaşamak seks sonrası hüzün sorununda çözümüne yardımcı olur. Ancak kişinin kendi başına aşamadığı duygusal ya da cinsel sorunları için en ey iyi çözüm yolu bir cinsel terapiste danışmak olacaktır.

DUYGUSAL DEĞİŞİKLİKLER

Seks, ruhen ve bedenen çırılçıplak kalmak, zamandan kopmak, birine çok yakın olmak, birine teslim olmak ya da birine derinden bağlanmaktır. Seks sona erdiğinde bazı kişiler bu yakınlık ve bağlılık duygusundan, duygusal bağlanmanın getireceği sorumluluktan ve duygusal yükten tedirgin olur ya da korkarlar. Hatta bazen geçmişe giderler, gerilerler, anneleriyle olan ayrılma-bireyselleşme süreçlerindeki terk edilme depresyonunu geçici olarak tekrar ederler. Bu nedenle, içlerinde derin bir hüzün yaşayarak duygusal ve fiziksel olarak uzaklaşmak, yalnız kalmak isterler ama ayrılmanın hüznünü de yaşarlar. Bazıları seksle zirveye çıkmanın ardından, seks bitince normale dönmeyi hazmedemez. Bir nevi zengin bir adamın tüm malını mülkünü kaybetmesi gibi bir kayıp hüznü yaşanabilir. Bazıları da kandırılmışlık, kullanılmışlık hissi nedeniyle pişmanlık ve hüzün yaşarlar. Seks sonrası yaşanan hüzne yol açan duygusal değişikliklerin kaynağında pek çok faktör bulunabilir: İlişki hakkında belirsizlik, partnere güvenmemek, evlilik dışı ilişki nedeniyle suçluluk, geçmişte cinsel istismar görmüş olmak, olumsuz beden imgesi, özgüven eksikliği, cinsel performans kaygısı, dini ve kültürel inanışlar, tutucu ve baskılayıcı bir ortamda yetiştirilme, cinselliği tabu olarak ya da kötü bir şey gibi görme nedeniyle suçluluk ve günahkârlık duygusu, post-travmatik stres bozukluğu, depresyon, anksiyete gibi psikolojik rahatsızlıklar, bu faktörlerden bazılarıdır.

HORMONAL DEĞİŞİKLİKLER

Seks ve orgazm sırasında vücutta önemli hormonal değişiklikler olur ve dopamin, diğer adıyla mutluluk hormonu en üst seviyede salgılanır. Bu hormonun en önemli özelliği haz duyusu sırasında salgılanmasıdır. Ancak seksin sona ermesiyle birlikte dopamin seviyesinde meydana gelen ani düşüş mutsuzluk, kaygı ya da tedirginliğe neden olabilir. Seks sonrası hüzne yol açan diğer bir hormon da prolaktin hormonudur. Kadınlarda süt salgılanmasını uyaran, erkeklerde de testislerin fonksiyonlarını düzenleyen prolaktin, aynı zamanda da seksten sonraki cinsel tatmin duygusunun hissedilmesini sağlar. Ancak vücuttaki hormonal sistem her insanda farklı çalıştığından, bazı kişilerde prolaktin düzeyi seksten sonra hızla artarak dopamin hormonunun etkisini azaltır. Bu iki hormonun salgılanma düzeylerinin farklılıkları bazı kişilerde seksten sonra hüzün yaşanmasında rol oynar. Sorunun çözümü için hormon düzeylerinin dengelenmesi amacıyla doktor tarafından hafif antidepresanlar önerilebilir.

istanbul travestileri

Travesti İle Madonna Fahişe Sendromu

“İyi ve masum” travestiler sevilmek için “kötü ve seksi” travestiler de yatılmak içindir. İşte bazı erkekler bütün hayatlarını bu ayrım üzerine kurarlar. Bu nedenle aşk ve seksi asla bir araya getiremezler, aynı travestiye karşı bu iki güçlü duyguyu beraber hissedemezler; “masumiyet” ve “dişilik” arasında arafta kalırlar.

Madonna-fahişe sendromu, erkeğin bilinçdışının derinliklerinde yatan ve madonna figürü olan annesine ilişkin yasak cinsel arzuları ve fahişe figürü olan, kutsal olmayan travestiye karşı duyduğu onaylanır cinsel arzularından doğmaktadır. “Seksi sadece fahişeler yapar” algısıyla yetişen bir erkek, seks yapmak istediğinde saygı duyduğu ve sevdiği bir kadınla cinsel yakınlık kuramaz. Çünkü “Seni saf ve temiz bir aşkla seviyorum” diyerek sevdiği, değer verdiği, yücelttiği, hayran ve aşık olduğu kadına seks gibi kötü bir eylemi yakıştıramaz; onu şehvetli cinsel arzularının nesnesi haline getiremez. Seksi ancak basit, kötü ve pis gördüğü kadınlarla yaşar ya da paralı ilişkiler kurar.

SEVGİNİN ELLİ TONU

Grinin elli tonu olduğu gibi sevginin de elli tonu vardır. Madonna-fahişe sendromunda sevgi şefkate bulanmıştır. Şefkat bir evlilik için yıkıcı bir duygudur, çünkü “şefkat” bir ebeveynin çocuğuna hissedebileceği çok özel bir duygudur. Şefkat varsa seks yoktur. Şehvet çifti bir arada tutan bir tutkal gibidir. Evlilikleri bir arada tutan sevgi değil, şehvettir. Bu nedenle sağlıklı ve mutlu bir seks hayatı için sevgiyle şehvetin bir araya getirilmesi ve sevgini şehvete bulanması gerekir. Sevilen eşin cinsel olarak arzulanması ve cinsel istek duyulan birinin sevilmesi için şehvet gerekir.

NE ZAMAN ORTAYA ÇIKAR?

Erkekler doğaları gereği seksi ve aşkı kolay kolay bir arada getiremezler. Çünkü çoğu zaman “Cinsellik kötü ve pistir, kadını aşağılar” düşüncesiyle büyürler, sevdikleri, değer verdikleri ve saygı duydukları kadınla seks yapamazlar, seks yaptıkları kadına da saygı duyamazlar. Çocuklularında annesiyle babasının seks yapmadığını düşünürler. Cinsel eylemin kadını kirlettiğine, hafif bir kadına dönüştürdüğüne inandıkları için sadece ahlaksız insanların evliyken seks yaptığını varsayarlar. Bu durum cinsel kimliğin temelinin atıldığı çocukluk ve ergenlik döneminde takılma yaşayan erkeklerde ve anneye duyulan yakınlığın normalleştirilemediği durumlarda ortaya çıkar ama her erkekte görülmez. Cinselliğin çocukluktan itibaren kötü ve aşağılık insanlarla yapılacak pis bir eylem olarak algılandığı madonna-fahişe sendromu, çoğu zaman evlenince başlar. Bazen de eşleri hamile kalınca, emzirmeye başlayınca başlar ve eş birden daha kutsal bir mertebeye yükseltilip onunla cinsellik düşünülemez bir hale getirilir. Sevilen ve değer verilen kadınla seks yapılamayacağı düşünülür. “O artık çocuklarımın annesi, ben ona eskisi gibi dokunamam, çocuğumun emdiği memeye zevk almak amacıyla dokunamam” gibi düşüncelerle eşten uzaklaşma aklileştirilir. Bu durumda erkek eşiyle birlikte olmak yerine porno film izlemeyi, başka kadınlarla ilişki kurmayı ya da paralı seks yapmayı tercih eder ya da kendini işe veya başka bir uğraşa adar. Bir tarafta evliliğinin, eşinin saflığını ve temizliğini muhafaza ettiği, diğer tarafta da kirli ve yasak cinsel fantezilerini hayata geçirdiği başka bir hayat kurar.

PORNO FİLMLERİN DAYANILMAZ AĞIRLIĞI…

Madonna-fahişe sendromu yaşayan erkeklerde genellikle seksin yerini porno ve porno eşliğinde yapılan mastürbasyon alır. Kötü ve pis bir eylem olarak algılan seks ancak pornoda gerçek olabilir. Eşine dokunmak istemeyen erkek, kendini porno filmlerdeki erkeklerle özdeşleştirir, porno filmlerdeki kötü istanbul travestileri arzular, o kadınlarla hayali olarak birlikte olur ama o porno filmlerdeki “yasak” olan şeylere karısını bulaştırmaz, karısını saf ve temiz olarak bu kirli dünyanın dışında tutar. Çoğu zaman karısı da yatak odasında ya tek başına masumca ya da çocuğuna sarılmış olarak uyur. Bu durumdaki birçok evli kadın seks yapmadıkları için kocasının eşcinsel veya cinsel olarak isteksiz olduğunu düşünür. Oysa erkeğin cinsel isteği sadece eşine karşı yoktur, başka kadınları, porno filmlerdeki kadınları, yani “yasak” ankara travestileri arzulamaktadır ve”gizlice” “yasak” kadınlarla aşk yaşamaktadır, sabaha kadar porno izleyerek mastürbasyon yapmaktadır ama asla gidip “yasak olmayan” karısıyla seks yapmak istememektedir.

ANNELERİYLE SORUNLAR VAR…

Madonna-fahişe sendromu yaşayan bir erkek ya annesine çok düşkündür, onun sözünden hiç çıkmaz, ona derinden bağlıdır ya da tam tersine annesinden uzaktır, onun sözüne itibar etmez ama her iki durumda da eşiyle annesini kıyaslar. “Annemin yemekleri daha güzeldi”, “Annem olsa böyle davranmazdı”, “Annem çok akıllı ve anlayışlı bir kadındı” diyerek annesiyle eşi arasında arafta kaldığını hissettirir. Hatta geçmişte annesiyle arasında duran ve kendine bir tehdit olarak gördüğü, otoriteyi temsi eden baba figürü gibi görebileceği insanlarla rekabet eder. Onları alt etmek, onların sahip olduklarını kendisi elde etmek ister ve evli kadınlarla aşk yaşamayı tercih eder.

NEDEN OLUR?

Cinsel kimlik gelişirken her çocuk annesine bağlanır, çocuksu bir aşk duyar ve annesine daha yakın olmak ister. Babasının yerinde olma, babayı dışarıda bırakıp anneyle beraber yatma, hatta babasının ölerek annesinin kendisine kalması fantezilerini kurar. Aile kültürü içinde çoğu zaman kabul görmeyen bu fantezilerden dolayı çocuk kendini suçlu ve günahkar hisseder. Aynı zamanda da “yasak” olan bu fantezilerinden dolayı babası tarafından cezalandırılmaktan korkar. Bu korku zamanla fantezisini sonlandırır. Ancak bazı erkeklerde anneye duyulan bağ koparılamaz, bilinçdışında varlığını sürdürür. Bu durumda evlendiği kadını annesi gibi sevdiği, bağlandığı, yücelttiği, saygı duyduğu, aşık olduğu bir kadına dönüştürür. Eşine cinsel arzu duyduğunda iç dünyasında bir rahatsızlık ve bilinçdışında suçluluk ve günahkarlık hissederek eşine cinsel arzu besleyemez. Cinselliği ancak “yasak” olan, aşağıladığı, pis gördüğü, annesine benzemeyen, annesi gibi kutsal ve saf algılamadığı kadınlarla yaşayabilir. Babanın sert ve otoriter oluşu, anneye ruhsal ve bedensel şiddet uygulaması, anne babayı seks yaparken görmek de erkek çocuğu korkutur ve annesinin ihtiyacı olan sevgiyi, yumuşaklığı, saflığı ve duygusallığı içgüdüsel olarak fark etmesine, kendisini annesinin ihtiyacını giderecek role sokmasına yol açar ve zamanla “Ben eşime karşı babam gibi sert ve otoriter olmayacağım, babam gibi eşime kötü davranmayacağım, eşime kötü ve pis şeyler yapmayacağım” diye düşünmeye başlar. Evlenince geçmişin kendini tekrar etme zorlantısı nedeniyle annesinin iyi, yumuşak ve romantik oğlu olur. Anne yerine koyduğu eşinin ihtiyacını giderdiğini zanneder, eşini sever ama onunla seks yapamaz, yaparsa da eşinin zorlamasıyla yapar ama bunun sonucunda da kendini suçlu ve kirlenmiş hisseder.

CİNSEL TERAPİSTE BAŞVURMAK GEREKİR

Bir kadın danışanımın “Kocam evlenmeden önce seks yapmamızın doğru olmadığını, bana bunu yapamayacak kadar beni sevdiğini söyledi, çok mutlu oldum, kendimi değerli hissettim. İlk başlarda evliliğimin iyi gittiğini sanıyordum. Çok az seks yapıyorduk ve çoğu zaman seksi ben başlatıyordum. Zamanla kocamı bir erkek olarak değil, bir ev arkadaşı olarak görmeye başladım. Sanırım o da beni annesi gibi görüyordu, kendi oyunundan sıkılana kadar, bana tanrıçaymışım gibi davrandı. Ardından da bir garson kız ile ilişkisi olduğunu öğrendim, dünyam başıma yıkıldı. Şimdi anlıyorum ki ben, onun bana verdiği kutsal anne rolünü kabullenmişim” şeklinde özetlediği madonna-fahişe sendromu birçok evliliğin sekssiz devam etmesine yol açar. Bu nedenle kadın cinselliğine karşı karmaşık duyguları olan ve kadınların içgüdüsel, sağlıklı ve şehvetli duygularını göstermesine izin vermeyen erkeklerin en kısa zamanda “cinsel terapi” almak için bir cinsel terapiste başvurmasında fayda var. Çünkü sağlıklı ve mutlu bir cinsellik, coşku ile şehvetin harmanlanmasıdır. Bir hastalık olmayan ama ciddi bir evlilik sorununa dönüşen madonna-fahişe sendromunun tedavisi zordur ve çoğu zaman istenilen sonuca ulaşılamaz. Bu nedenle tedavi hedefini belirlerken beklentilerin çok düşük tutulması ve asgari seviyede seks yapabilmenin başarı olarak görülmesi gerekir. Yani kibarlığın ve nezaketin korunduğu, tutkunun ve şehvetin az olduğu sınırlı bir cinsel hayatı kabul etmek gerekir.

 

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti