travestiistanbul travestileri | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 55

İstanbul Travestileri İle Seksin Püf Noktaları

Travesti ve erkek çift olmaya başladığı andan itibaren büyük tutkular ve cinsel tatminler yaşamaya başlar ve bu şehvet duygusuyla doyumsuz seksin kapıları ardına kadar açılır.

Her şey güzel ve anlamlı giderken, ilerleyen zamanla birlikte çift kendi bedenlerini ve dolayısıyla istek ve arzularını da keşfetmeye başlar. Bu keşif bazen sancılı olabilir ve cinsel beklentilerden doğan anlaşmazlıklar yaşanabilir. Peki, daha iyi bir seks hayatı elde etmenin püf noktaları nelerdir?

– Kadının erkeğe yaptıkları, aslında kendisine yapılmasını istedikleridir, erkeğin bunu anlaması gerekir. Her travesti erojen bölgelerinin keşfedilmesine yönelik erkeği yönlendirmek istemez ya da bunu yapamaz. Çekingen olan bir kadının bunu ifade edebilme yolu %87 oranında “Yaptığımı yap!” şeklindedir. Bu nedenle erkek, seks sırasında kadının ne yaptığına odaklanarak, asıl istediği şeyin ne olduğunu keşfedebilir.

– Cinsel birleşme sırasında, öpüşme ve dokunuşlarda, özellikle klitoral dokunuşlarda yavaş hareket edilmesi önemli bir ayrıntıdır. Erkek haz almaya başladığı noktada daha da sertleşirler ve kadının bu sertlikten hoşlanacağını düşünür fakat bu her daim böyle değildir. Özellikle erkek klitoral dokunuşlarda yavaşladığı takdirde, kadın çok daha fazla mutlu olur. Bu nedenle, erkek yavaş hareket etmeli ve kadının bedeninin sesini dinlemelidir.

İstanbul travestileri cinsel arzularını ne kadar hissederse ve istekleri ne kadar karşılık bulursa cinsel ilişkiden ve partnerinden o kadar zevk alır. Erkek uyarıldıktan hemen sonra testosteron hormon seviyesini düşürmek için boşalmayı hedefler, ancak kadının hormonları ancak bu seviyede çalışmaya başlar. Kadının cinselliği erkeğe göre geç ve tahrik olunca başlar ve erkeğin tersine kadın gerginliğini doyuma ulaşabilmek adına muhafaza eder. Bu gerginliğin muhafıza edilebilmesi için uyarıların yüksek olması, klitoral uyarının sevişme ve cinsel bileşme süresinde devam ettirilmesi gerekir.

– Kadının cinsel yoldan doyuma ulaşabilmesi için duygusal yönden sevildiğine, değerli olduğuna ve arzulandığına inanması gerekir. Bu erkeğin gözlerinde, sözlerinde, davranışların ve dokunuşlarında fark etmek ister. Erkek sevdiğini ve sevildiğini cinsel ilişkiyle fark edebilirken, kadın da cinsel ilişkiden haz alarak ve partnerine bu hazzı yaşatarak duygusal ihtiyaçlarını fark eder.

– Erkeğin kadının cinsel ihtiyaçlarının farklı olabileceğini anlaması gerekir. Çünkü bir kadına haz yaşatmak ve bu haz sonunda doyuma ulaştırmak tümüyle farklı bir konudur. Sanılanın aksine, erkeği mutlu eden her şey kadını da mutlu etmeyebilir. Bu nedenle, erkeğin partnerinin bedenini tanıması ve nasıl uyarıldığını bilmesi ve zamanla keşfetmesi gerekir. Kadının da bu keşfe yardımcı olması esastır.

Ankara travestileri cinsel arzularını daha derinden hissedebilme peşinde olur. Bu da cinsel ilişki süresinin kaliteli bir şekilde uzatılması anlamına gelir. Ön sevişme sırasında yapılması gereken dokunuşlar, öpüşmeler, mimikler ve hislerin dile gelmesi söz konusu olunca, karşılıklı olarak hissedebilme yeteneği de kendiliğinden yükselir. Aslında bu sadece kadın için değil erkek için de eşsiz bir zevk, sevgi ve huzur kaynağıdır. Sonuç olarak, boşalmanın verdiği hazzı birlikte yaşamak, sevgi, zevk ve huzurun daha coşkulu bir şekilde ortaya çıktığını görmek, erkek açısından erkekliğinin onaylanması ve takdir edilmesidir, kadın açısından ise sevildiğinin ve değerli olduğunun ortaya çıktığı duygusal bir paylaşımdır.

istanbul travestileri

Sertleşme Sorunu İçin İstanbul Travestileri

Çok yanlış bir şekilde kadınların bedensel yapılarından dolayı cinsel birleşmeye özel bir hazırlık yapmalarına gerek olmadığı düşünülürken, yine çok yanlış bir şekilde cinselliği başlatan, yöneten ve bitiren taraf olması istenilen erkeklerin ilişkiyi sürdürebilecek halde olmaları yani penislerinin sertleşmesi ve bu sertliklerini sürdürmeleri beklenir. Aksi takdirde erkeklerin erkeklik görevlerini yeterince yerine getirememiş oldukları varsayılır. Oysa sertleşme sorunları yani iktidarsızlık, sürekli yineleyici bir şekilde cinsel bir ilişkiyi başlatacak ölçüde bir sertliği oluşturamama veya ilişkinin devamını sağlayacak kadar sertliği sürdürememektir. Günümüzde sertleşme sorunu aslında halk arasında iktidarsızlık olarak biliniyor. İktidarsızlık, çoğu zaman erkeğin ruhunda yarattığı psikolojik bir travmadır. Yani iktidarsızlık erkeklerin ruhunda çok derin yaralar açabiliyor. Bu sorunla her erkeğin, her zaman ve her yerde karşılaşabilme ihtimali olabilir. Önemli olan doğru olan tedavinin yapılmasıdır çünkü erkeklere yönelik baskılar ve yanlış inanışlar nedeniyle iki kez tekrarlayan sertleşme sorunu çok daha ciddi cinsel problemlere dönüşebiliyor.

CİNSEL TERAPİ OLMADAN İKTİDAR OLMAZ

Sertleşme sorununun her ne kadar birkaç tedavi yolu bulunsa da, izlenmesi gereken en mantıklı ve etkili yol cinsel terapistlerin sertleşme problemi yaşayan danışanlarına gösterdikleri yoldur. Sertleşme sorunu yaşayan bireyin ya da çiftin atması gereken ilk adım, sorun üzerine konuşmak olmalıdır. Bunun tek başına yapılması mümkün olmadığı ve sertleşme probleminin ilk tedavi aşaması sorun üzerine konuşmak olduğu için en hızlı, kesin ve başarılı yol bir cinsel terapistle görüşmek olacaktır. Çünkü cinsel terapist sorunu değerlendirir ve gerektiğinde bedensel bir nedenin ortaya çıkartılması ve tedavisi için bir üroloji uzmanına erkeği yönlendirir. Bu nedenle iktidarsızlığın tedavisi nedenine göredir. İlaç tedavileri, cerrahi protezler, vakum pompaları veya enjeksiyon tedavileri… Her ne olursa olsun tüm bu iktidarsızlık tedavilerinin yanında cinsel terapi süreçleri de eklenmelidir. Cinsel terapi veya cinsel danışmanlık olmadan diğer tedaviler çoğu zaman bir işe yaramaz. ‘Viagra, Levitra, cialis, vb. ilaçları al bu problemden kurtul!’ demek yanlıştır. İlk başta bu ilaçlar çıktığı zaman ‘Cinsel terapiye ne gerek var?’ denildi. Hatta ‘Cinsel terapiler bitti, öldü!’ denildi. Ama artık cinsel terapinin gerekliliğini, bu tip ilaçları üreten firmalar bile kabul ediyor. O yüzden diyoruz ki, penisi kafanıza takmayın, cinsel sorunlarınız için bir cinsel terapiste başvurmaktan çekinmeyin.

SERTLEŞME SORUNU İLERLEMEDEN CİNSEL TERAPİSTE BAŞVURMAK GEREKİYOR!

Erkeklerde cinsel iktidarsızlığa neden olan sertleşme problemlerinin, stres, anksiyete ve depresyondan, prostat hastalıkları, tansiyon ve kalp hastalıklarına, penis boyutu kaygısı, erken boşalma korkusu ve partneri tatmin edememe kaygısına, aldatma ve aldatılma korkusu, kıyaslanma korkusuna kadar psikolojik ve fizyolojik (bedensel) olmak üzere pek çok nedeni vardır. Psikolojik nedenlerden dolayı sertleşme sorunu yaşayan erkeklerin bu sorunu çözüme ulaştırabilme yolları bedensel nedenlerden kaynaklı problem yaşayan erkeklere göre çok daha başarılıdır. Yani psikolojik nedenlere bağlı iktidarsızlık daha kolay tedavi edilebiliyor. Yine de, sorun neden kaynaklanırsa kaynaklansın bir an önce çözümünün bulunması gerekir. Çünkü basit bir sertleşme sorunu bile kendini tekrar edebilir, gün ve gün artabilir ve çok daha fazla sorun yaratabilir. Sertleşme sorunu yaşayan erkek, kendini yetersiz hissedecek, güçsüz olduğu ve partnerini mutlu edemediği için kadınlardan uzaklaşacak, hatta sosyal ilişkilerinde ve iş hayatında başarısızlık yaşayacaktır. Bu nedenle, her ne olursa olsun, çözümünün %100 olduğu sertleşme sorunu ilerlemeden bir uzmanla görüşülmelidir.” dedi.

Travesti İle Sık Boşal Sağlıklı Kal

Araştırma sonuçlarına göre verilen referanslar neticesinde sık yaşanan boşalmaların ya da cinsel aktivitelerin zararlı olduğuna dair hiç bir kanıt yok. Aksine boşalmayla birlikte mutluluk hormonu salgılandığı için travesti ve erkek her iki cinsinde sosyal aktivitelerini olumlu yönde etkiliyor, olaylara bakış açılarını pozitif yapıyor ve ilişkilerin ömrünü uzatıyor. Diğer bir değişle, düzenli olan seks aslında insanlar için çok daha iyi. Yapılan araştırmalar daha fazla yaşanan boşalmanın bireyin ve çiftin yaşam kalitesini yükselttiğini, çok daha sağlıklı ve akıllı yaptığını ve ömrü uzattığını gösteriyor.

DÜZENLİ SEKSİN MUCİZELERİ

Peki, seks yapmanın ve boşalmanın fiziksel yararları neler? Bu konuda yapılan deneylerde, daha sık boşalan, mastürbasyon yapan ya da zihninde seks canlandıran ankara travestileri ve erkeklerin mutluluk hormonlarının yüksek olduğu ortaya çıkıyor. Mastürbasyon, penis-vajina birlikteliği içeren seks ya da oral seks ile gerçekleşen boşalmaların vücudun savunma hücreleri olan lökositlerde genel bir artış yarattığı kanıtlanıyor. Boşalmanın bağışıklık sistemine olumlu katkıları olduğu için sık yaşanan boşalmaların daha uzun ve sağlıklı bir yaşam sağlaması muhtemel gibi görünüyor. Düzenli boşalmak daha az nezle ve soğuk algınlığı demektir. İngiltere’de yapılan bir araştırma, haftada bir veya iki kez düzenli olarak boşalmanın, soğuk algınlığı, nezle gibi enfeksiyonlara karşı korunmada etken olduğunu ortaya koyuyor. İngiltere’de yapılan bir başka çalışmada, 40 ve 59 yaşları arası erkeklerin boşalma sıklıkları kayıt altına alınıyor ve deneyden sonraki 10 yıl boyunca bu erkeklerin sağlık durumları inceleniyor. Sürekli olarak testlere tabi tutulan ve cinsel yaşam raporları alınan bu erkekler arasında daha sık boşalan erkekler diğerlerine göre çok daha sağlıklı bulunuyor. Ölüm oranlarına bakıldığında ise daha sık boşalan erkeklerin %50’i diğerlerine göre daha az risk taşıyor. Koroner kalp rahatsızlığı nedeniyle gerçekleşen ölüm oranları açısından da boşalma sıklığı ölüm riskinin düşmesini sağlıyor. Bu sonuçlara göre sık yaşanan boşalmalar ölüm riskini en aza indiriyor ve insanın zekâsını geliştirmesine yardımcı oluyor diyebiliriz.

BOŞALMAK RUHA İYİ GELİYOR

İstanbul travestileri ilk önce boşalmanın beyin açısından potansiyel yararlarını ele almakta fayda var. Yapılan son çalışmalarda, iki haftalık bir süreç boyunca seks yapmaktan mahrum bırakılan bir erkek ile iki hafta boyunca her gün seks yapan bir erkek karşılaştırılıyor. Araştırma sonucunda, iki hafta boyunca her gün seks yapan erkekte stres hormonlarının düşük düzeyde olduğu görülürken, iki hafta boyunca seks yapmayan erkekte aşırı stres, kaygı ve moral bozukluğu görülüyor. Bu deney çift üzerinde de yapılıyor. Seks yapmayan çiftin iki haftalık bu süreç sonunda oldukça fazla tartışma yaşadığı ve içine kapandığı görülürken, birbirine dokunan ve her gün seks yapan çiftin çok daha sağlıklı ve mutlu bir ilişki yaşadığı gözlemleniyor. İskoçya’da yayımlanan New Scientist adlı dergide, tatmin edici bir seks hayatı olan ve daha sık boşalan kişilerin strese karşı daha dayanıklı oldukları belirtiyor. Araştırma kapsamında, gönüllülerden iki hafta boyunca boşalmalarını not etmeleri isteniyor. Daha sonra bu kişiler stresli koşullar altında bırakılıyor ve son olarak stres seviyelerinin belirlenmesi için tansiyonları ölçülüyor. Bu test öncesinde boşalan kişilerin stresle diğerlerine göre daha iyi mücadele ettiği belirleniyor. Bu araştırmalarla boşalmanın kısa süreli bir gevşemeden daha güçlü olduğunu ve etkisinin en az bir haftaya kadar devam ettiği belirleniyor. Bu sonucu, oksitosin hormonunun rahatlatıcı etkilerine bağlamak mümkün gibi görünüyor. Dolayısıyla, sağlıklı bir ilişki ve kaliteli zaman geçirmenin en önemli kuralının her gün seks yapmak olduğu rapor ediliyor. Ayrıca daha sık boşalmak kişinin kendisini iyi hissetmesini sağlıyor ve depresyon belirtilerinin azalmasına yardımcı oluyor. Hollanda’da psikolojik rahatsızlığı olan kişiler üzerinde yapılan bir araştırma seksin ilaçlara duyulan ihtiyacı azalttığını gösteriyor. Amerika’da yapılan bir diğer araştırmanın sonuçları ise mastürbasyon yaparak boşalan kişilerde depresyon görülme oranının, mastürbasyon yapmayan kişilere göre daha düşük olduğunu gösteriyor.

travesti

Travesti İle Cinsel Terapi

Çiftler arasındaki ilişkileri iyileştirip olgunlaştırmak için kullanılan tüm teknik ve yöntemlere “seks terapisi” yani cinsel terapi diyebiliriz. Bir başka deyişle; cinsel terapi; zihinsel ve duygusal sorunları olan ve bu sorunlarla baş etme gücü yetersiz kalan kişilere belli bir amaç ve plan doğrultusunda belli teknik ve yöntemlerin uzman kişilerce uygulandığı profesyonel bir yardım hizmeti sürecidir. Ya da cinsel terapi zihinsel ve duygusal sorunları olan kişilerle zihinsel ve duygusal bağlantı kurularak yürütülen tedavi etme bilim ve sanatıdır. Aynı zamanda cinsel terapi, cinsel hayatlarıyla ilgili problem ve endişeleri olan birey ve çiftlere özel danışmanlık hizmeti sunar. Cinsel terapi alan kişilere “danışan”, cinsel terapi yapan terapistlere “cinsel terapist” denir.

EN SIK GÖRÜLEN CİNSEL SORUNLAR

Cinsel terapi, sertleşememe veya sertleşmeyi devam ettirmekte güçlük çekme, orgazm olamama, erken boşalma, seks yapma korkusu (vajinismus), ağrılı cinsellik yaşama (disparoni), cinsel isteksizlik gibi cinsel problemler yaşayan danışanlara çözüm sunar.

CİNSEL TERAPİSTLER NE YAPARLAR?

Cinsel terapistler cinsellik ile ilgili fiziksel, duygusal ve psikolojik konular konusunda eğitim almış donanımlı terapistlerdir. Cinsel terapistler artık cinsel ilişki kurmayan ya da cinsel zevk ve dürtülerinde farklılıklar olan danışanlarla çalışırlar. Danışanların tamamen yabancı olan biriyle cinsel problemleri ile ilgili konuşması oldukça korkutucu görünebilir. Bu yüzden gelen danışanların işini kolaylaştırmak konusunda cinsel terapistler oldukça iyi eğitim almışlardır.

TERAPİ ODASINDA YAPILAN TEK ŞEY KONUŞMAKTIR

Bir çok insan cinsel terapi esnasında ne yapıldığıyla ilgili endişeler yaşamaktadır. Danışanlar cinsel terapi esnasında kıyafetlerini çıkartmazlar, soyunmazlar, ofiste ilişkiye girmezler ya da bir şey ispat etmek zorunda değillerdir. Terapi odasında yapılan tek şey konuşmaktır.

CİNSEL TERAPİDE NE YAPILIYOR?

Tedavinin ilk aşaması cinsel terapistin danışanlarla ilk görüşme yapmasıdır. İlk görüşmenin sonunda cinsel terapist danışanlara cinsel eğitim videoları ve kitapları verir yani bibliyoterapi yapar. Daha sonra cinsel terapist danışanları değerlendirme görüşmelerine alır. Bu süreçte cinsel hikâye alınır, çeşitli testler ve ölçekler kullanmanın yanında gerektiğinde ürolojik, jinekolojik veya psikiyatrik muayeneler önerebilir. Böylece hem danışanlar ve terapist problemin sebebi fizyolojik mi, psikolojik mi yoksa her ikisi mi anlamış olur, hem yaşanan sorunun nedenleri keşfedilir ve olası çözüm yolları kişiye veya çifte sunulur, hem de var olan ilişkideki çözümlenememiş gerginlikler ya da iletişim meselelerini keşfedilme şansı olur. Danışanlar kendilerine özel olarak hazırlanan tedavi planını kabul ettiğindecinsel terapi süreçleri başlatılır.

AŞK OYUNLARIYLA SÜREÇ KEYİFLİ BİR HAL ALIYOR

Cinsel terapi aşamasında danışanın veya çiftin yaşantısı, geçmişi, geçmişteki birliktelikleri, genel olarak cinsel hayatı, partneri ile uyumu gibi cinsel sorunlara neden olabilecek alt başlıklar saptanmaya çalışılır. Yapılan tıbbi araştırmalar sonucu elde edilen verilere göre, cinsel sorunların en sık görülen nedeni cinsel bilgisizlik olduğu için cinsel terapinin ilk evrelerinde danışanlara cinsel ilişki, cinsellik ve cinsel organlarla ilgili bilgiler verilir ve cinsel eğitim videoları eşliğinde bilişsel yeniden yapılandırma yapılır. İlişkideki mevcut iletişim sorunları çözümlenir ve danışanların ilişkisi flört havasına sokulur. Ardından danışanların sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşam sürmelerini engelleyen duygularıyla bağlantıya geçmeleri ve onları söze koymaları sağlanır. Daha sonra ise danışanların önce bireysel olarak kendi vücutlarını tanımalarına, daha sonra çift olarak birbirlerinin vücutlarını tanımalarına yönelik aşk oyunları adında çalışmalar yapılır. Buradaki amaç, cinsellikle ilgili önceden gelen yanlış ve eksik bilgilerin temizlenmesi ve yerine doğru bilgilerin getirilmesidir. Aşk oyunları kişisel farkındalığın, cinsel bilgi ve becerilerin gelişmesine katkıda bulunur. Aynı zamanda danışanların bedenlerini duyusal ve cinsel uyaranlara tepki vermek üzere tekrar programlar ve spesifik problemlerle baş etmelerine yardımcı olur. Danışanlar aşk oyunlarıyla cinsel sorunlarından kurtulmanın yanında güzel sevişme sanatını da öğrenerek keyifli ve mutlu bir cinsel yaşama kavuşurlar.

CİNSEL TERAPİSTE BAŞVURMAK ÇÖZÜMÜN YARISIDIR

Cinsel terapi eğlenceli olmalıdır ve cinsel terapistler bunu asla unutmazlar. Bu durum danışanları başta biraz utandırabilir ve hatta tuhaf hissetmelerine sebep olabilir. Ancak cinsel problemlerin, cinsel hayattan alıp götürdüğü tutkuyu ve cinsel oyunları danışanların tekrar hayatlarına geri getirmelerine yardım etmek, cinsel terapistlerin görevidir. Çünkü cinsel terapistler herkesin mutlu bir cinsel hayatı hak ettiğine inanırlar ve cinsel terapi bunu başarmalarına yardımcı olmak için vardır. Cinsel sorunlar kader değildir. Cinsel işlev bozukluklarının %100 tedavisi vardır ve cinsel terapidir. Kişiler cinsel hayatlarından memnun değillerse ya da kendi kendine geçmeyen bir probleme sahiplerse cinsel terapi tam da ihtiyaç duydukları bir şey olabilir. Çünkü cinsel terapiste başvurmak çözümün yarısıdır.Bunun için kişişer Google’da önce bulundukları ilin adını, daha sonra da “cinsel terapi” veya “cinsel terapist” kelimelerini yazıp, arama yapabilirler ve kendilerine en yakın cinsel terapiste başvurabilirler. Bu cinsel sorunlarını çözmenin yarısını oluşturur, geri kalan kısmını ise TECRÜBELİ BİR TERAPİST halledecektir.

 

Ankara Travestileri İle Seksin Değiştirilemez 3 Kuralı

Anayasamızın “değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez” maddeleri olduğu gibi, cinselliğin anayasasının da oluyor. Monoton cinsel yaşamın egemenliği altına girmek istemeyen ve hazzın doruklarına ulaşmayı hedefleyen çiftlerin hayallerine doğru ilerleyebilmelerinin yolu cinselliğin değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez 3 maddesini uygulamaktan geçiyor…

CİNSELLİK ANAYASASININ DEĞİŞTİRİLEMEYECEK MADDELERİ

Dünya Cinsel Sağlık Birliği (World Association for Sexual Health)’nin Cinsel Haklar Bildirgesi’nde cinsellik, her insanın kişiliğinin ayrılmaz bir parçası olarak görülüyor ve cinselliğin tam olarak gelişimi, temas, mahremiyet, duygusal ifade, zevk, şefkat, aşk gibi temel insan ihtiyaçlarının doyumuna bağlanıyor. Cinsel haklar, özgürlüğe, onura ve her bir insanoğlunun eşitliğine dayalı evrensel insan hakları kapsamında değerlendiriliyor. “Cinsel özgürlük hakkı”, “cinsel otonomi, cinsel bütünlük ve vücudunun güvenliği hakkı”, “cinsel mahremiyet hakkı”, “cinsel eşitlik hakkı”, “cinsel zevk hakkı”, “duygusal cinsel ifade hakkı”, “özgürce cinsellik içeren ilişki kurma hakkı”, “özgür ve sağduyulu üreme seçimi yapma hakkı”, “bilimsel araştırmaya dayalı cinsel bilgi edinme hakkı”, “kapsamlı cinsellik eğitimi hakkı” ve “cinsel sağlık bakımı hakkı” gibi haklara atıfta bulunuluyor. Madde 1. “İsteme hakkı vazgeçilmezdir!” Madde 2. “Herkesin reddetme hakkı vardır!” Madde 3. “Gerektiğinde kabullenmek gerekiyor!”

MADDE 1 – İSTEME HAKKI

“Cinsellikte karşılıklı rıza varsa o çift için her şey mubahtır!” sözü çok konuşulan bir genellemedir. Bu nedenle, mutlu birliktelikler yaşayabilmek için çiftlerin isteme haklarını kullanmaları, cinsellikle ilgili istek, arzu ve beklentilerini partnerlerinden açıkça talep etmeleri gerekiyor. Cinsel hayatta “istemek” her ne kadar kişinin kendi arzu, düşünce ve yapılmasını istediklerinin eyleme dökülmüş hali olarak görülse de, aslında hem aradaki tutkunun devamını sağlıyor hem de karşı cinsin cinselliğe bakış açısını keşfetmenin önünü açıyor. Partner ilişkisinde her bir partnerin cinsel isteklerini, arzularını, beklentilerini veya fantezilerini paylaşma ve bir şeylerin yapılmasını isteme hakkı olduğu biliniyor. Bu hakkı kullanan çiftler birbirlerine tutkuyla bağlanabiliyorlar. Çünkü reddedilmeyi göze alarak ifade edilen istekler cinsel tutkuyu ateşliyor. İfade edilen her istek kişiyi özgürleştiriyor ve partnerine bağlıyor. Modern çağın aşmakta güçlük çektiği bir sorun olarak devam eden cinsel mitler (hurafeler) nedeniyle pek çok çift cinselliği içlerinde bastırıyor ve cinsel hayatın getirilerini yaşamakta zorlanıyor. Hal böyle olunca, “istemek” birçok çift tarafından “sapıklık”, “kötü travesti olma” veya “seks köleliği” şeklinde algılanabiliyor. Bu nedenle hem sağlıklı ve mutlu bir cinsel yaşama ulaşmak imkânsız oluyor hem de var olan cinsel sorunlar çözümsüz kalabiliyor.

MADDE 2 – REDDETME HAKKI

Cinsellik doğum öncesi başlayıp ömür boyu devam eden, insanların değerleri, inanışları, duyguları, kişilikleri, sevdikleri ve sevmedikleri şeyler, tutumları, davranışları, fiziksel görünümleri ve içinde yaşadıkları toplumlara göre şekillenen bir kavram olarak karşımıza çıkıyor. Cinsellik, yalnızca cinsel organları değil, tüm bedeni ve aklı içeriyor. Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ)’ne göre cinsellik; fiziksel, duygusal, entelektüel ve sosyal yönlerin kişiliği, iletişimi ve aşkı zenginleştirici etkilerinin bileşiminden oluşuyor. Yine DSÖ’ne göre cinsel sağlık sadece hastalık, fonksiyon bozukluğu veya sakatlığın olmaması değil, duygusal, zihinsel ve sosyal olarak cinsellikle ilgili iyilik hali olarak tanımlanıyor. Zorlama, ayrımcılık ve şiddetten arınmış olmayı gerektiriyor. Bu nedenle Nasrettin Hoca’nın kazan hikâyesinde olduğu gibi, kazanın doğurduğuna inanılıyorsa öldüğüne de inanılması gerekiyor, yani istemek bir haksa, reddetmenin de bir hak olduğunu kabullenmek önem taşıyor. Ancak reddetme hakkı kullanılırken, çok iyi düşünülmesi ve her isteğin reddedilmemesi kadar, reddeden kişinin partnerini suçlamaması, eleştirmemesi ve yargılamaması da gerekiyor. Çünkü talep edilen şey samimiyetin son raddesi olan cinsellikle ilgili her hangi bir fikir, düşünce, istek, arzu ya da beklenti yani çiftin bir bütün olmasını sağlayan seks olduğu için “reddetme” cümlelerinin telaffuz şekli de bir hayli önem teşkil ediyor. Bu nedenle reddetme hakkı kullanılırken, önce partnerin cinsel istek ya da talebi üzerine konuşulması, daha sonra reddetmenin nedenlerinin açıklanması ve bunu yaparken de direk “Hayır!” ifadesinin kullanılmaması gerekiyor. Çünkü reddetme nedenleri bilinçdışının kişiye oynadığı bir oyun olabileceği gibi, reddedilen şey aslında çok istenilen bir şey de olabiliyor.

MADDE 3 – KABULLENME DURUMU

Cinsellik; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatıdır. Bu sanatın özü isteme ve reddetme hakkında gizlidir. Bu nedenle ilk iki madde değiştirilemeyeceği için ortak bir yol bulma arayışına gidilmesi önem taşıyor. İstenilen şey yapıldığında bunun bir armağan olarak görülmesi, mutlu olunması ve bunun ifade edilmesi gerekiyor. İstenilen şey reddedildiğinde ise, reddetme hakkına saygı gösterilerek, küsmemek ve geri çekilmemek gerekiyor. Ancak reddedilse bile, uygun bir zamanda isteğin en az 3 kez daha ifade edilmesi mümkün olabiliyor. Çünkü bir isteğin reddedilmesi kişinin o anki iç ve dış koşullarına, istenme şekline veya ortamına göre değişebiliyor. İşte tüm bu ortak yol bulma arayışlarına kabullenme adı veriliyor. Kabullenme cinsel sağlığın bozulmasını önlüyor. Cinsel sağlığın bozulması sadece fiziksel sağlığı etkilemiyor, ruhsal sağlığın, ardından aile sağlığının ve sosyal sağlığın da bozulmasına yol açabiliyor.

ankara travestileri

Uyku Bozukluğu Ankara Travestileri İle Seksin Düşmanı!

Cinsel işlev bozukluklarından depresyona, trafik kazasından iş kazasına, hipertansiyondan çarpıntıya kadar birçok şikâyetin temelini uyku bozuklukları oluşturabiliyor.

SAĞLIKLI UYKU NEDİR?

Sağlıklı uykunun tanımının saat üzerinden yapılması yanlış bir uygulama gibi görünüyor. Çünkü bazı kişiler için 5–6 saatlik uyku yeterli olurken, bazı kişiler ise normalde 10–12 saat uyku uyuyabiliyorlar. Sağlıklı uyku etkin ve dinlendirici olan bir uyku olarak tarif ediliyor. Etkin uyuyan kişi uyandığında kendini cinsel olarak arzulu, zinde, formda ve yeni bir günü yaşamaya hazır hissedebiliyor. Bu açıdan bakıldığında her gece ortalama 8 saatlik (6 ila 9 saat arasında) bir uyku normal sınırlarda kabul ediliyor.

UYKU BOZUKLUKLARI YAYGINLAŞIYOR

Cinsel isteksizlikten ereksiyon problemlerine, trafik kazalarından iş hayatında başarısızlığa kadar yaşamın pek çok alanını olumsuz etkileyen ve dissomniya adı verilen uyku bozuklukları her geçen gün yaygınlaşıyor. Birincil uykusuzluk (insomnia), birincil hipersomnia (aşırı uyuma), narkolepsi (gündüz aşırı uykulu olma), horlama, uyku-apne sendromu (uykuda 10 saniye ve üstünde solunum durması), sirkadiyen ritm uyku bozukluğu (istenilen ve gerçekte uyunan uyku dönemleri arasındaki uyumsuzluk), gecikmeli ve değişen vardiya tipi uykusuzluk, nokturnal myoklonusta (bacakların hareketli olduğu sık uyanmalı ve dinlendirmeyen uyku), huzursuz bacak sendromu (bacak hareketlerinin uyumaya engel olması) ve kleine-levin sendromu (genç erkek hastalarda birkaç hafta süreyle aşırı uyuma, sadece aralarda oburca yemek için uyanma, aşırı cinsel etkinlik ve saldırganlık durumu) uyku bozukluklarının tipleri olarak karşımıza çıkıyor.

UYKU BOZUKLUKLARI CİNSEL SORUNLARA YOL AÇIYOR

Uykusuzluk, horlama ve uyku apne sendromu adı verdiğimiz uykuda nefes almanın kısa aralıklarla durması durumlarında; başta cinsel isteksizlik, sertleşme bozukluğu, orgazm olamama olmak üzere cinsel işlev bozukluklarına sık rastlanıyor ve cinsel ilişkide başarıyı olumsuz etkiliyor. Ancak yumurta tavuk hikâyesinde olduğu gibi, cinsel sorunların da kafaya takılması kişide uykusuzluğa yol açabiliyor. Çünkü cinsel sorunlarla birlikte var olan uykusuzluk, bu sorunların çözümüne yönelik bir refleks mekanizması olarak karşımıza çıkıyor. Kişi kafasına takmadığını düşünse bile cinsel sorunlar, gün içinde farkında olunmadan zihni meşgul edebiliyor ve bu meşguliyet uykudan hemen önceki zamanda daha da büyüyor, sorunlar su yüzüne çıkıyor ve uykuyu olumsuz etkiliyor.

ERKEKLER UYKU SORUNLARINDAN DAHA ÇOK ETKİLENİYOR

Uykusuzluk, horlama ve uyku apne sendromu, erkekleri istanbul travestileri göre cinsel fonksiyonlar açısından daha fazla etkiliyor. Sertleşme problemi genellikle cinsel ilişkiyi imkânsız ve doyumsuz kıldığı ve erkeklerin cinsel ilişkiye aktif olarak katılımları beklendiği için, erkekler kadınlara göre daha fazla hekime başvurma ve yardım arayışına girme eğiliminde oluyorlar. Ayrıca erkeklerin kadınlara göre daha fazla vardiyalı çalışmaları da uyku düzenlerini bozan bir etken olarak karşımıza çıkıyor.

HORLAMA NEDİR?

Normalde uyku ya da uyanıklıkta soluk alıp verirken duyulabilir bir ses olmaz. Ancak bazı insanlarda, horlama adını verdiğimiz, uyku sırasında oldukça gürültülü soluk alıp verme söz konusu olabiliyor. Horlama yeni doğan bebekten ileri yaştaki insana dek herkeste olabiliyor. Ayrıca aşırı yorgunken, alkol ve sigaranın çok kullanıldığı günün gecesinde üst hava yolunda daralma artacağından, sağlıklı insanda da geçici horlama olabiliyor. Ancak kişiyi ve yakınlarını rahatsız eden, haftanın yarısından fazlasında, gecenin önemli bir kısmında olan horlama normal kabul edilmiyor ve tedavi edilmesi gerekiyor. Şişman insanlarda, çenesi küçük ya da geride olanlarda, burun kemiği eğriliğinde, geniz eti ve bademcikleri büyük olanlarda üst hava yolunun genişliği az olduğundan horlamaya daha sık rastlanıyor. Horlama sırt üstü yatarken daha fazla oluyor. Uyku apne sendromu adı verilen uykuda soluk durması; horlayan insanlarda ve özellikle erkeklerde sıklıkla birlikte görülüyor. Horlama, uykuda nefes durmasının başkaları tarafından gözlemlenmesi, cinsel işlev bozuklukları, uykudan boğulma hissi ile uyanma, gündüz uykululuk hali, dinlendirici uyku uyuyamama gibi durumlar horlama ve uyku apne sendromunu düşündüren başlıca şikâyetlerdir.

CİNSEL GÜCÜN EN BÜYÜK DÜŞMANLARINDAN BİRİ DÜZENSİZ UYKUDUR

Uykusuzluk, horlama ve uyku apne sendromu olanlarda kandaki oksijen seviyesi düşüyor. Kandaki oksijen seviyesinin düşmesi gün içinde halsizlik, konsantrasyon bozukluğu ve yorgunluk yaptığı gibi, cinsel fonksiyonların da yeterince yerine getirilememesine neden olabiliyor. Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED – www.cised.org.tr)’nin yaptığı araştırmalar ve anket çalışmaları; uykusuzluk, horlama ve uyku apne sendromu olanlarda dolaşımdaki testosteron miktarının azalmasıyla ve stres hormonlarından kortizol salınımının artmasıyla ilişkili olarak cinsel sorunların meydana gelebileceğini ortaya koyuyor. Bilindiği gibi testosteron hem erkeklerde ve hem de ankara travestileri cinsel istekten sorumlu olan bir hormondur ve kandaki düzeyi başka uykusuzluk, stres, anksiyete, depresyon, evlilik sorunları, iç çatışmalar gibi duygu durumdaki değişikliklerden etkileniyor. Yani cinsel gücün en büyük düşmanlarından biri düzensiz uyku olarak karşımıza çıkıyor.

YAŞLANDIKÇA UYKUSUZLUK ARTIYOR

Yaş ilerledikçe uyku bozuklukları, horlama ve uyku apne sendromu daha fazla ortaya çıkıyor. İlerleyen yaşla birlikte insanlar eskiye oranla hareketsizleşiyor, daha az yoruluyor, çocukların evden ayrılmasıyla yalnızlaşıyor ve yılların olumsuz birikimlerinden dolayı uyku saatleri kaymaya başlıyor. Yaşla birlikte, başta şeker hastalığı, hipertansiyon, kolesterol yüksekliği ve kullanılan ilaçlardan dolayı cinsel fonksiyonlarda azalma oluyor. Bu ikisi birleştiğinde ilerleyen yaşla birlikte uykusuzluk ve beraberinde cinsel işlevlerde bozulmalar daha sık görülüyor. Ayrıca yaşlandıkça daha fazla görülmeye başlayan fazla uyuma eğilimi de cinsel fonksiyonlarda endirekt olarak bozulmalara yol açabiliyor. Çünkü fazla uyuyunca vücut stres hormonu olan kortizolu çok fazla salgılıyor. Kortizol salgısı artınca da kilo artışı oluyor, vücut hantallaşıyor ve hareketler zorlaşıyor. Bu da başta fiziksel ve zihinsel fonksiyonlar olmak üzere cinsel fonksiyonları da olumsuz yönde etkiliyor.

UYKU BOZUKLUKLARI YAŞAM KALİTESİNİ DÜŞÜRÜYOR

Kişinin içinde bulunduğu suçluluk, gerginlik ve kaygı gibi yaşantılar, uykunun başlangıcında beklenen gevşemeye engel olabiliyor. CİSED’in yaptığı anket çalışmalarında ve araştırmalarında uykusuzluğu olan insanların cinsel işlevlerinde, günlük yaşamlarında ve genel sağlık alanlarında daha çok sorunları olduğunu görülüyor. Giderek yaşam kalitelerinin düştüğü ve daha çok yardım aramaya yöneldiklerini gözlemleniyor. Yani Türk halkının yaklaşık yüzde 80’i hayatının bir döneminde uyku bozukluğu problemiyle karşılaşmış, yüzde 40’ı haftanın birkaç gecesi istediği gibi uyuyamamış, yüzde 80’ı uyku bozuklukları sonrası cinsel işlevlerinde bozulmalar yaşamış, yüzde 50’i ise horluyor ve yüzde 80’i horlamayı olağan bir durum kabul ediyor.

CİNSEL TERAPİ GEREKEBİLİR

Uyku bozukluklarının tedavisinde çok yönlü yaklaşımlar esa alınıyor. Uyku bozukluklarında başta kulak-burun-boğaz, nöroloji, psikiyatri, göğüs hastalıkları, iç hastalıkları, fizik tedavi ve rehabilitasyon bilim dallarından hekimlerin cinsel terapistlerle birlikte çalışmaları gerekiyor. Çünkü cinsel işlev bozukluğunun ortaya çıktığı geçici ve kısa süreli uykusuzluklar; hipnotik ilaçlar ve davranışsal tekniklerin sıkça kullanıldığı cinsel terapi uygulamaları ile düzeltilebiliyor. Uyku bozuklukları cinsel sorunlar gibidir, kişi iradesiyle üstesinden gelebileceğine inanırsa başarabiliyor, kesinlikle kader değildir.

UYKU BOZUKLUKLARI İÇİN ALTIN GİBİ ÖĞÜTLER

Uyku bozuklukları nedeniyle meydana gelen cinsel sorunlar kader değildir. Uyku bozukluklarıyla birlikte cinsel sorun yaşayanlar aşağıdaki önerilerime kulak verebilirler: Uykunuzu düzenli bir şekilde almaya çalışın. Elinizden geldiğince aynı saatte uyuyup aynı saatte kalkmaya çalışın. Yatmadan bir süre önce banyo yapın. Ilık bir banyo veya ılık bir süt uykuya dalmanızı kolaylaştırabilir. Yatma zamanına yakın ağır yemek yemeyin. Beslenme saatleriniz düzenli olsun, aç yatmaktansa hafif bir şeyler yiyerek uyuyun. Kahve, çay, kola uykuya dalışı zorlaştırdığından, alkol ise uykuya dalışı kolaylaştırmasına karşın kalitesini bozup sabah yorgunluğuna neden olduğundan kullanmayın. Akşamları ev içi veya dışında sosyal aktivitelere katılın ancak uyku saatinden önce gerilim yaratabilecek diyaloglardan kaçının. Yatak odasında kitap okumayın, TV seyretmeyin, yemek yemeyin, sadece dinlendirici müzik dinleyin, uyuyun, sevişin ve cinsel ilişkiye girerek rahatlayın. Ortamın ısısı, gürültü olup olmaması, yatak değişikliği gibi alışkanlıklarınıza özen gösterin. Gündüz uykularından sakının. Sabahları fiziksel egzersiz yapın ve gün içinde egzersizi arttırın ancak uyku zamanı uyarıcı egzersizden kaçının. Uyku hijyenine dikkat edin.

 

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti