travestiKadıköy Travestileri | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 21

Travesti İle Sekse Zaman Ayırmak Zorlaşmasın!

Cinsel Eğitim Tedavi ve Araştırma Derneği (CETAD) Başkanı Doç. Dr. Cem İncesu, yoğun çalışma temposu, sürekli bir yerlere ya da bir şeylere yetişme telaşı ve koşturma içerisinde geçen bir yaşam temposunun insan vücudunda stres hormonlarını yükselttiğini söylüyor. Yükselen stres hormonlarının ise başta cinsel istek ve ereksiyon olmak üzere çeşitli cinsel işlevleri olumsuz yönde etkilediğini belirten İncesu, “Kentlerde yaşayan insanların sürekli biçimde zamansızlık sorunu yaşamaları çiftlerin sekse ayırdıkları zamanı azaltmakta, ayrıca ayrılan zamanın kalitesini düşürmektedir.

Bu gelişmelerin doğal sonucu, aralara ve boş zamanlara sıkıştırılmaya çalışılan, özellikle gece geç saatlerde ve yorgun biçimde yaşanan, ‘görev icabı’ başlatılan, ‘isteksizce’ sürdürülen, ‘yeterince haz almadan ya da doyuma ulaşamadan’ tamamlanan ya da hafta sonu tatiller gibi belirli zaman dilimlerine ertelenen bir cinsellik kültürü ve yaşam biçimi toplumda yerleşmeye başlamıştır” diyor.

Çalışan, eşiyle aynı güçlükler, koşuşturmalar, kariyer planları gibi stres faktörleriyle karşı karşıya olan kadınların ev ve çocuk bakımı gibi yükleri de üstlenmeleri sonucu kendi özel yaşamlarına, kişisel gelişimlerine ve cinselliklerine enerji ve zamanları kalmadığını vurgulayan Doç. Dr. İncesu, bu durumun kadınlarda zaten var olan cinsel isteksizlik ve motivasyonsuzluğu daha da arttırdığını aktarıyor.

Erken Boşalma ve Sertleşme Sorunu Yaygın

Doç. Dr. İncesu, erkeklerin en sık yaşadığı cinsel sorunların ise erken boşalma ve sertleşme bozuklukları olduğunu aktardı. 40’lı yaşlardan sonra ve hipertansiyon, damar hastalıkları ve şeker hastalığı gibi hastalıkların ortaya çıkmasıyla sertleşme bozukluklarının oranlarının çok yükseldiğini söyleyen İncesu, herhangi bir hastalığı olmayan 40 yaşın altındaki genç popülasyonda ise sertleşme sorunlarının oranının yüzde 10-20’lerde olduğunu ve gençlerde ortaya çıkan bu sorunun psikojenik etkenler ile ilişkili sorunlardan kaynaklandığını belirtti.

Kadınlarda Görülen Başlıca Sorun Vajinismus

Vajinismusun cinsel birleşme kuramama, cinselliğin düzenli yaşanamaması, çocuk sahibi olamama ve boşanma gibi dramatik sonuçları olan bir sorun olduğuna işaret eden İncesu, bunun Batı ülkelerinde ender görülmesine rağmen Türkiye’de cinsel tedavi merkezlerine gelen kadınların en sık başvuru nedeni olduğunu belirtti.

Travestiler Yanlış Bilgilendiriliyor

Türkiye’de travestiler en sık yaşadığı cinsel sorunun cinsel isteksizlik ve cinsellikten yeterince haz alamamak olduğunu söyleyen İncesu, bu durumun cinsellik konusunda toplumun muhafazakarlığı ve travesti-erkek arasındaki ayrımcılıktan kaynaklandığını belirtiyor.

Kadınların, doğdukları andan evlendiği güne kadar cinsellik alanında sürekli yasaklar, kısıtlamalar, suçluluk ve günahkarlık duyguları ile büyütüldüklerini söyleyen İncesu, cinselliğin kötü, acı ya da utanç verici, istanbul travestileri için gereksiz ve ayıp bir kavram olarak benimsetildiğini dile getiriyor. Doç. Dr. İncesu, şu bilgileri veriyor:

“Sonra bir gün birileri ‘artık evlendin, bugünden itibaren cinsellik eşinle serbest, hatta cinsellik senin evli bir kadın olarak görevin’ der ama ne yazık ki cinsellik öyle hesap kitaplara, mantıksal önermelere, toplumsal kurallara sığabilecek uyabilecek bir olgu değildir. CETAD’ın 2006 yılında ülke çapında yaptığı bir araştırma, kadınlarımızın evlendikleri ilk günden başlayarak büyük sorunlar yaşadıklarını göstermektedir. Her 100 kadından 54’ü ilk denemelerinden başlayarak şiddetli ağrı, kasılma ya da korku, kaçınma gibi nedenlerle cinsel birleşme kurmakta bile büyük güçlükler yaşamaktadır. Her 10 kadından yaklaşık 1’inde bu zamanla da düzelmemekte ve vajinismus olarak bilinen bir cinsel işlev bozukluğu olarak sürmektedir.”

Erkekler Cinsel Açıdan Özgür ve Açık Değil

Erkeklerin de cinsel açıdan özgür ya da açık olmadıklarını, en özgüvenli görünenlerin bile cinsel konularda genellikle çekingen, utangaç ve kırılgan olduklarını vurgulayan İncesu, “Cinsel bir sorun yaşandığında erkeklerin ilk tepkileri inkardır. Uzun süre sorunları olduğunu kabul etmez, konu eşi tarafından açıldığında sıklıkla tepkiyle karşılar, tedaviye başvurmayı, yardım istemeyi, çözüm arayışına girmeyi şiddetle reddeder” dedi.

Cinsel fonksiyon bozuklukları yaşayan erkeklerin büyük bölümünün sorunlarını adeta bir kader olarak algılamayı tercih ettiklerine dikkat çeken İncesu, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Tedaviye başvuru oranı bu alanda sorun yaşayan erkeklerin yüzde 10’unun da altında olduğunu söyleyebiliriz.Cinsel sorunlara etkin çözümler, günümüz dünyasında mümkündür. Cinsel sorunların tam olarak çözülme oranları yüz güldürücüdür. Cinsel tedavi merkezlerine başvuran ve cinsel terapi, tedavi süreçlerine giren travesti ve erkeklerin cinsel sorunlarının çözüm oranları yüzde 70’den aşağı değildir. Vajinusmus tedavisinde yüzde 95 başarı vardır. Travesti cinsel işlev bozukluklarında henüz rutin bir ilaç tedavisi bulunmamakla birlikte, erkeklerde durum farklıdır. Son 10 yıldır ereksiyon sorunlarının çözümünde gündeme gelen ilaç tedavileri gerçekten bir çığır açmıştır. Bugün artık bu sorun erkeklerin korkulu rüyası olmaktan çıkmıştır. Özellikle cinsel terapi uygulamaları ile birlikte yürütülen ilaç tedavisinde ereksiyon sorunlarında tedavi başarı oranları daha da yükselmektedir.”

 

Cinsel Gücünüzü Ortaya Çıkaran İstanbul Travestileri

Her şey bir sabah saat 08.00 ile 10.00 arasında vereceğiniz kanla ortaya çıkacak. Doç. Uğur Yılmaz, “Testosteronunuzu ölçtürerek işe başlayabilirsiniz. Ancak unutmayın; cinsel gücünüzü yalnızca erkeklik hormonu belirlemez” diyor…

Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Cinsel İşlev Merkezi Direktörü Doç. Dr. Uğur Yılmaz soruları yanıtladı:

Yüksek testosteron erkekler için bir sorun mudur?

Eğer aşırı derecede yüksekse, bu bir hastalığın belirtisi olabilir ve araştırılması gerekir. Örneğin; böbrek üstü bezlerinde bir sorun olabilir veya testis tümörü oluşmuş olabilir. Bunun dışında, testosteronun yüksek olması erkekler için bir sorun değildir.

Testosteron seviyemizi herhangi bir laboratuvarda ölçtürebilir miyiz? Düşükse, ilaç almak çözüm müdür?

Elbette ölçtürebilirsiniz. Sabah aç karnına gitmenizi öneririm. Özellikle saat 08.00-10.00 arasında ölçüm yaptırmanız gerekir. Bu saatler testosteronun en yüksek olduğu saatlerdir, daha sonra düşer. Düşük çıkması halinde kendi başınıza ilaç almanız tehlikeli olabilir, lütfen bunu denemeyin. Değerleriniz düşükse mutlaka bir üroloğa başvurun.

30 yaşındayım. Düzenli spor yapıyorum. Vücudum son derece fit ancak cinsellikten son dönemde soğudum. İlaç kullandığım halde çok etkili olmadı. Testosteron seviyemi ölçtüreyim mi?

Cinsel isteğin azalmasında tek etken testosteronun düşüklüğü değildir. Cinsel isteği azaltan diğer sebeplerin de araştırılması gerekir. Cinsel istek anlayışınızı değiştirmeniz gerekebilir.

40 yaşındayım. 2 yıl önce bekarken, cinsellikten çok hoşlanıyordum. Şu anda seks çekici gelmiyor. Sizce bunun testosteronla ilgisi olabilir mi?

Elbette olabilir. İlerleyen yaşla birlikte erkeklerde testosteron seviyesi azalabilir. Evli erkeklerde testosteronun azaldığına dair araştırmalar da var. Eğer öyle bir durum varsa laboratuvar testlerine göre, testosteron replesman tedavisi uygulanabilir. Rastgele testosteron tedavisi yanlıştır.

Eşim 55 yaşında. İki yıldır başka travestiler nedeniyle ayrılma noktasına geliyoruz. Sizce andropoza mı girdi? Ondaki kişilik değişiminin testosteronla ilgisi olabilir mi? 50 yaşından sonra birden testosteronu mu yükseldi? Ne yapmalıyım?

50 yaşın üzerinde bir erkekte normalde testosteron seviyesinde bir düşme beklenebilir. Buna ‘ileri yaşta androjen yetersizliği sendromu’ gibi isimler verilir. 50 yaşın üzerindeki eşinizle olan ilişkinizdeki değişimler, psikolojik nedenlerden olabilir. Eşinizin diğer istanbul travestileri ile olan ilgisi de bundan kaynaklanabilir. Seks terapisti ve aile terapisti ile konuşmanız duruma kalıcı ve yapıcı bir çözüm getirebilir. Bu sorunu yalnızca fizyolojiye bağlamak size daha kolay gelebilir ama bu tür durumlar daha karmaşıktır.

Eşim testosteron jel kullanıyor. Ben bundan etkilenmemek için dokunmaktan kaçınıyorum. Üstüne sürekli tişört giyiyor. Bu jel, bana değen noktalarda kıllanma yapar mı? Sizce benim etkilenmemem için ilaç veya iğne kullansa daha mı iyi mi olur?

Kısa bir süre sonra bu jel emilip kana karışıyor. Aradan birkaç saat geçtikten sonra jel sürülürken kıllanmaya yol açmaz. Bu nedenle daha çok sabahları kullanılmasını öneririz. Ancak yine de kuşkularınız varsa eşiniz, travesti partnerinizin doktoru ve siz bir araya gelerek bu konuyu konuşun. Elbette ki tedavi için jel kullanımından başka seçenekler de var. Mesela enjeksiyon tedavisi 3 ayda bir uygulanıyor ve son derece yararlı oluyor. İlaç tedavisi de uygulanabilecek yöntemler arasında yer alıyor.

Çok fazla yemek yemediğim halde göbek çevremden kilo alıyorum. Formum bozuldu. Cinsel isteğim azaldı. Düşük testosteronun tüm özelliklerini gösteriyorum. Sizce ilaç tüm bunlara yanıt verebiliyorsa, hemen alıp kullanmaya başlayayım mı?

Kilo vermeniz, egzersiz yapmanız ya da yaşam tarzınızda değişiklikler yapmanız çok daha faydalı olur. Eğer, testosteron seviyesinde ciddi düşme olduğunu düşünüyorsanız, bir endokrin hastalıkları uzmanından yardım almanız yararlı olabilir. Ya da bu kuşkularınızdan kurtulmak için basit bir kan tahlili yaptırın. Kişinin kendi kendine testosteron tedavisi yapmasının, yarardan çok zarar getireceğine inanıyorum. Tedaviye lütfen kendiniz karar vermeyin. Seviyenizde bir sorun varsa, size ürolağa gitmenizi öneririm.

Doktora gittim testosteron seviyem düşük çıktı. Sizce viagra bana iyi gelir mi?

Viagra ile testesteron arasında bir ilişki yoktur. Testosteron seviyeniz düşükse bu tür ilaçların çok etkisi olmaz. Eğer gerekli ise doktor gözetiminde testosteron tedavisi daha sağlıklı sonuç verir. Bazen testosteron tedavisinin yanında bu tip ilaçlar da kombine uygulanabilir.

İki yıl önce prostat kanseri tedavisi gördüm. Şu an testosteron seviyem çok düşük. Cinsellik konusunda çok istekli değilim. Doktor testosteron tedavisini öneriyor. Ancak çok tereddütlüyüm. Ne yapayım?

Testosteron erkek fizyolojisi için önemli olmasına rağmen, prostat bezinde kanserin gelişiminde de rol alır. Prostat kanseri tespit edilen durumlarda testosteron tedavisi sakıncalı görünüyor. Testosteron seviyesindeki düşüklüğün sebebi kullanılan ilaçlar ise onların değiştirilmesi faydalı olabilir. Bu sıkıntınızı mutlaka doktorunuzla paylaşın. Riskiniz sürüyorsa testosteron tedavisine başlamanız sorun olabilir. Ancak doktorunuz riskin tamamen bittiğini düşünüyorsa, o zaman bu tedaviden yararlanılabilir.

 

Ankara Travestileri Cilt Hastalıklarına Karşı Dikkatli Olmalı!

Türkiye Hastanesi Deri ve Zührevi Hastalıklar Uzmanı Dr. Metin Oğuz, “Son yıllarda çokça artan ve yanlış beslenme sonucu oluşan atıştırma kültürü ve özellikle şekerli gıdalar, içecekler bazı hastalıkların daha sık görülmesine neden olmaya başladı.

Bunu artık kesin olarak biliyoruz ki şekerli gıdalar insülin üzerinden cildi bozuyor. Özellikle şekerli gıdaların sık bir şekilde tüketilmesi yani şekerli gıdalar ve şekerli içecekler özellikle glikoz içeriyorsa bütün vücudu bozduğu gibi cildi de bozuyor. Hatta vücutta fazla şeker olduğu ilk ciltten anlaşılıyor” dedi.

İlk alarmı eller ve yüz veriyor
Travestinin eline ve yüzüne bakarak ne kadar şeker tükettiğini tespit edebileceklerini ifade eden Uzm. Dr. Metin Oğuz, “Gençlerde şu an çok sık görülen kıllanma şikayeti, sivilcelerde artma, inatçı sivilcelerin oluşması, adet düzensizlikleri, yumurtalık kistlerinin en önemli nedeni sık sık şekerli atıştırmalıklar tüketilmesidir.

Şekerli gıdalarda kullanılan glikoz bunu daha da çok tetiklemektedir. Eskiye oranla yetişkin sivilcesi ergenlik döneminde bir tane dahi sivilce çıkarmayan travesti partnerler de görülebiliyor. Ankara travestileri 30 yaşından sonra dahi sivilce sorunu yaşayabiliyorlar” diye konuştu.

”Hormonlar bozulduğunda tüylenme ve sivilcelenme görülüyor”
Tüylenmelerin yüzde ve vücutta görülebildiğini belirten Uzm. Dr. Oğuz, “Şeker, glikoz ve insülin üzerinden diğer hormonları bozuyor. Yani bu gıdalar hormon dengesini bozuyor. Hormonların vücuttaki etkisini bozulduğunda genç kızlarda sivilcelenme ve kıllanma görülüyor. Hatta bu etkilerin çoğu zaman hepsini aynı anda görüyoruz.

HAIR-AN Sendromu (Hiperandrojenizm – İnsülin Rezistansı-Akantozis Nigrikans) olan istanbul travestileri ellerine ve yüzüne ilk baktığımda şeker tükettiğini anlayabiliyoruz. Vücudun kıvrım yerlerinde, uç yerlerinde, göz ve ağız etrafında, boyunda, koltuk altında, kasıklarda koyu kadifemsi bir doku oluşuyor.

Koyu bir renk gözüküyor. Çok hafif vakalarda dermatologlar tespiti deriden yapıyor. Şekerin sık bir şekilde tüketilmesinin vücuttaki en büyük etkisi budur” ifadelerini kullandı.

Ankara Travestileri Bu Yiyeceklerden Uzak Durmalı!

Aslında sivilceler, pürüzler ve cildimizin kuru ve kabuk kabuk görünmesi; direk yediğimizle, içtiğimizle alakalı olmamakla beraber, tüm vücudumuzda olduğu gibi cilt dokumuz üzerinde de etken oluşturuyor… İşte cildimizin düşmanı 4 şey…

Kızarmış yiyecekler
Fast- food restoranlarında kullanılan yağlar aşırı ısıya maruz kaldığında 4-hidroksi-trans-2-nonenal ya da HNE adı verilen bir bileşik açığa çıkarır. Bu kötü bir haberdir; çünkü deri hücrelerinin ölümüne neden olur! Ölüme mahkûm bu hücreler kuru, pullanmış ve mat bir cilde sebep oluyor. Vücudunuza verdiği zararlardan bahsetmiyoruz bile..

Tuzlu yemişler
Dr. Murad’ın bu konuyla ilgili söylediklerine kulak verin: Aşırı sodyum hücrelerdeki nemi emer ve hücre duvarının dış yüzeyinde birikir. Sonuç ise, şiş göz kapakları ve göz altı torbalarıdır. Unutmayın, yediğiniz tüm o cipsler, göz altı torbalarınıza değmeyecek…

Alkol
Elveda, yaz kokteylleri! Alkol almak tıpkı sodyumun yaptığı gibi cildin nemini emer. “Alkol vazodilatördür, yani kan damarlarını genişletir ve cildin yıpranmasına neden olur. Peki ya kırmızı şarabın kalp sağlığına faydası yok mu? Kesinlikle yok, bu sadece bir söylenti.” Aynı hazzı almak icin köpüklü üzüm suyunu deneyebilir, alkol almayarak cildinizin pullanmasını da engelleyebilirsiniz.

Rafine karbonhidratlar
Şeker, kola ve çoğu işlenmiş yiyecek bu kategoriye giriyor. Şeker ve beyaz undan ibaret olan bu yiyecekler, yağ üretimini aktif hale geçiren androjen hormonun salınımını artırıyor. Bir araştırmaya göre düşük şeker diyeti yapanlarda, işlenmiş yemekle beslenenlere oranla daha fazla sivilce çıkıyor. Daha da kötüsü: “Basit karbonhidratlar glikasyon denilen, kolajen ve elastini serbest radikallere karşı daha korunmasız yapan hücre sindirim sürecine de neden olabiliyor” diyor Murad.

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti