travestitravesti istanbul | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 50

Travesti İle Beş Duyunuzla Sevişin!

Bazen sıcak bir yaz günü serin esiveren bir yel, rahatlatabiliyor, huzur verebiliyor. Bazen yeşilin her tonuyla doğa, yine yeni, yeniden hayat verebiliyor, cana can katabiliyor. Bu nedenle hayatı olduğu gibi kabullenmek ve “beş duyu ile sevmek ve hissetmek”gerekiyor.

5 DUYU İLE SEVİŞMEK

İnsan sevdiği zaman yalnız yüreğiyle ve beyniyle seviyor ama seviştiği zaman beş duyusunun tümü devreye giriyor. Çünkü(1) görsel algı en önemli algıların başında geliyor, çoğu kez beyin ilk yaklaşım alarmını gözlerden alıyor, beğeniyor, istiyor.(2) Bazen kişi bir ses ile görünenden önce esir olabiliyor, (3) koklayarak daha derin duyguların kapısını aralayabiliyor, (4)dokunarak parmaklarıyla ankara travestileri partnerinin tenini, (5) dudaklarıyla bütün bir bedeni tadarak tanıyabiliyor, algılayabiliyor. Yani insan 5 duyu ile sevişerek an’a odaklanabiliyor, “Yetersizim, değersizim”, “İyi bir partner değilim”, “Güzel değilim” gibi geçmişin endişe ve korkularından, “Yine aynısı olacak, başaramayacağım” , “Kesin beni terk edecek” gibi geleceğe dair kaygılardan ve bedeni ile ilgili olumsuz düşüncelerden kurtulabiliyor, beyninde seviştiği bedenin haritasını net bir şekilde çıkartabiliyor…

SEVGİYİ DENEYİMLEMEK GEREKİYOR

Sevgiyi anlatmak için öncelikle onu 5 duyu ile deneyimlemek ve yürekte hissetmek gerekiyor. Tüm bilgilerden, bilgelerden, öğrenilmişliklerden öte olan böylesi bir hissediş için, öncelikle insanın kendisini sevmesi, olduğu gibi kabul etmesi ve 5 duyu ile hayatı yaşaması önem taşıyor. Çünkü hayat yaşla değil, yaşamakla anlaşılıyor. Kendiliğinden ne iyi, ne de kötü olan hayata, seçimleriyle insan iyiliği de kötülüğü de katabiliyor. Bu nedenle insanın ne istiyorsa onun hayalini kurması, gitmek istediği yere gitmesi, olmak istediğini olması, yapmak istediğini yapması çok önemli… Çünkü her insanın sadece bir hayatı yani bütün yapmak istediklerini yapması için sadece bir şansı oluyor. Bu nedenle Mevlana’nın dediği gibi, sözde değil özde sevgiyi yaşamak ve sevgiyi deneyimlemek için tene değil cana dokunmak, dışı değil içi sevmek gerekiyor.

DUYULARIN ANLAMINI BİLMEK GEREKİYOR

Dış dünyanın uyaranlarını görme, işitme, koklama, dokunma ve tatma organlarıyla algılama yeteneğine “duyu” adı veriliyor, duyulama etkinlikleri ile çeşitli dışsal duyuların nesneleri arasındaki farkı ortaya koyan yeti, duyulama etkinliğinin farkına varan içsel bir güç ve somut fizik gerçeklikleri maddesel bir şekilde bilme gücü olarak biliniyor. 5 duyu ile an’a odaklanmak önemli, çünkü dokunma affedicilik olarak bilinen dünyayı, koklama kendini düşünmeme olarak bilinen gökyüzünü, tatma sabır olarak bilinen suyu, görme sevgi olarak bilinen ışığı ve işitme adanmışlık olarak bilinen havayı temsil ediyor. “İçine doğma”, “duyu dışı algı” ve “önsezi” olarak da adlandırılan “6. his” ise en basit tanımıyla, kişinin olacak olayları tamamen doğal bir güdü ile önceden bilmesi olarak biliniyor. 5 duyudan tamamen farklı olarak gerçekleşen bu durum, bilimsel olarak kanıtlanamayan bir fenomen…

5 DUYU İLE AN’A ODAKLANMAK

Endişe ve üzüntülerden kurtulmak için, önce 5 duyu ile an’a odaklanmak, “Endişe ve üzüntü yarının sorunlarını değil, bugünün huzurunu yok eder” sözünü hatırlamak, sonra zihinde geçmişin ve geleceğin kapılarını kapatmak gerekiyor. Daha sonra sorunlarla başa çıkmak için kişinin kendisine “Eğer sorunumu çözemezsem karşılaşabileceğim en kötü durum ne olabilir?” sorusunu sorması ve gerekiyorsa en kötü durumu kabullenmek için kendisini hazırlaması, zihinsel olarak kabullenmiş olduğu en kötü durumu düzeltmeye çalışması ve kendini sürekli meşgul ederek üzüntüyü zihninden uzak tutmaya çalışması önem taşıyor. Ancak bir duygu sürekli veya çok sık hissediliyorsa bir psikoterapiste başvurulması gerekiyor. Geçmişe yönelik olan “üzüntü”, acı, mutsuzluk, umutsuzluk, anlamsızlık, çaresizlik ile depresyona, geleceğe yönelik olan “endişe”, korku ve sıkıntı ile anksiyeteye, şimdiki zamana yönelik olan “coşku” ise, aşırı sevinç ve mutluluk ile maniye yol açabiliyor. Ama her şeye rağmen duyguların kalıcı değil, gelip geçi olduğunu hiç unutmamak önem taşıyor…

travesti

Travesti İle Aşk Egzersizleri

Kegel egzersizleri, aşk kasları adı verilen pelvik taban kaslarını güçlendirmek için yapılması önerilen egzersizlerin başında geliyor. Yapılabilirliği itibarıyla basit olan bu egzersizler, idrar akışının kontrol edilmesini ve pelvik organların tutunduğu kaslarının tıpkı bir hamak misali yerinde durmasını sağlamanın yanında cinsel sorunların tedavisinde de kullanılıyor. Ancak buna rağmen pek çok travesti aşk kaslarının bugüne kadar farkına varmamış, hatta keşfedememiş durumda…

KEGEL EGZERSİZLERİ NASIL YAPILIYOR?

Kegel egzersizlerini yapmak son derece kolay ve hiç kimsenin bilemeyeceği ve hissedemeyeceği herhangi bir yerde, kimseye çaktırmadan, çok rahatlıkla yapılabiliyor. (1) Yavaş Kegeller aşk kaslarını güçlendirmeye ve bu kaslara hükmetme süresinin artmasına yardımcı oluyor. (2) Hızlı Kegeller ise öksürüldüğünde ya da hapşırıldığında aşk kaslarının gerilme hızını artırıyor. Kegel egzersizleri yeterli süre yatarak tekrarladıktan sonra, oturarak yapılıyor. Vücuttaki değişimi hissetmek için en az 6 haftaya ihtiyaç duyuluyor.

HIZLI KEGEL EGZERSİZLERİ

Hızlı Kegel egzersizleri de aynı yavaş Kegel egzersizleri gibi yapılıyor. Tek farkı, aşk kaslarını daha çabuk sıkıp serbest bırakmak, yani 5 saniye yerine 3 saniye kasıp, 3 saniye gevşetmek gerekiyor.

YAVAŞ KEGEL EGZERSİZLERİ

Öncelikle, oturma pozisyonunda veya yatar durumda idrarı tutmak istermiş gibi aşk kaslarını sıkıp, gevşeterek kişinin kendini test etmesi ve bu kontrol esnasında idrar deliği ve makat kaslarını sıkarken aşk kaslarını hissetmesi gerekiyor. Karın bölgesinde bir kasılma hissediliyorsa doğru kasların çalıştırılmadığı varsayılıyor. Yavaş Kegel egzersizleri için yere ya da yatağa uzanıp, bir çiçeği koklar gibi yavaşça nefes alıp, bir mumu üfler gibi yavaşça nefesi vermek ve bir ritim yakalamak önem taşıyor. Aşk kaslarını nefes alırken 5 saniye yavaşça sıkmak, nefes verirken 5 saniye yavaşça gevşetmek gerekiyor. Bu işlemin her seferinde 10 kez, günde 10 kür olmak üzere en az 100 defa yapılması tavsiye ediliyor. Zamanla kasma ve gevşetme süresi 10 saniyeye çıkartılabiliyor.

CİNSEL SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNDE AŞK EGZERSİZLERİ

Dr. Arnold Kegel tarafından bulunan Kegel egzersizleri, başta vajinismus (seks yapma korkusu), disparoni (ağrılı cinsel ilişki), cinsel isteksizlik, erken boşalma, iktidarsızlık olmak üzere cinsel işlev bozukluklarını tedavi etmekte kullanılıyor. Hatta Kegel egzersizlerinin yaşlı erkeklerin penislerinin sertleşmesi üzerinde olumlu etkiye sahip olduğu bilinen bir gerçek… Kegel egzersizleriyle erkekler güçlü ereksiyon elde edebiliyor ve yoğun orgazm yaşayabiliyor, boşalmalarını daha iyi kontrol edebiliyor ve böylece daha tatminkâr bir seks hayatına sahip olabiliyor. Çünkü cinsel işlev bozukluğu tedavisinde kullanılan Kegel egzersizlerinin aşk kaslarını yeniden eğitme ve vücudu keşfetmede büyük rolü var…

AŞK KASLARINI KEŞFETMEK

Başlamadan önce aşk kaslarının tam olarak nerede olduğunu anlamak gerekiyor. Küçük tuvalet yapılırken kişinin istediği zaman durabilmesini sağlayan kaslar aşk kaslarıdır. Aşk kaslarının zayıflığı mesane kontrol problemleri (idrar kaçırma) veya bazı pelvik organların sarkmasına neden olabiliyor. Günümüzde doktorlar ve cinsel terapistler sık sık Kegel egzersizlerini aşağıdaki durumlarda bir reçete olarak veriyor: (1) Erken boşalma veya orgazm olamama gibi cinsel işlev bozuklukları, (2) hem erkeklerde hem de istanbul travestileri strese bağlı inkontinans (idrar tutamama),(3) erkeklerde idrar tutamama durumu ve (4) doğum nedeniyle pelvik taban zayıflığı… Gebelik ve doğum sırasında, pelvik taban gergin hale gelebiliyor ve genellikle doğumdan sonra aylarca, yıllarca idrar kontrolü sorunlarına neden olabiliyor. Zayıflamış bir pelvik taban da sarkma (rahim sarkması) bir veya daha fazla pelvik organın rahim dışına çıkmasına zemin hazırlayabiliyor. Bu nedenle hamile ve doğum yapmış kadınların günlük olarak Kegel egzersizlerini yapması önem taşıyor. Çünkü düzenli bir biçimde yapıldığında Kegel egzersizleri gerek günlük hayatı gerekse cinsel yaşantıyı daha kaliteli bir hale getirebiliyor.

Genital bölgedeki kan dolaşımını güçlendiriyor, bu da cinsel isteği ve cinsel yaşamın kalitesini artırıyor. Daha güçlü ve zevk veren orgazmlar yaşamasını sağlıyor. Vajinal bölgedeki kontrol duygusunun ve kişinin kendisine olan güveninin artmasına katkı veriyor. Küçük tuvaleti daha rahat tutabilmeye yardımcı oluyor. Vajinal sarkmaları önlüyor. Kegel egzersizleri dışında hem cinsel hayatı hem de ruhsal ve fiziksel sağlığı düzenleyen birçok egzersiz ve germe hareketi bulunuyor. Yoga ve dans dersleri özellikle pelvis bölgesinin çalışmasını sağlıyor. Tekme hareketi içeren egzersizler ve yüzme gibi diğer sporlar da cinsel hayata olumlu etki yapıyor. Her çeşit düzenli egzersiz enerjiyi dengeliyor, kişiyi canlandırıyor, cinsel hayattaki isteği ve tutkuyu artırıyor. Bu nedenle fırsat buldukça egzersiz yapmak gerekiyor.

 

İstanbul Travestileri Yorgunken Seks Yapmamalı!

Genel güçsüzlük, çabuk yorulma, konsantrasyon güçlüğü, normal aktivite sırasında ya da sonrasında tükenmişlik hissi, aktiviteye başlamak için yeterli enerji olmadığı hissi olarak ifade edilen yorgunluğun birçok sebebi olabiliyor.

Başta cinsel yaşam olmak üzere, iş performansını, aile yaşamını ve sosyal ilişkileri olumsuz etkileyen yorgunluğun nedenlerini ve yorgunlukla başa çıkma yollarını çok iyi bilmek gerekiyor. Yorgunluğun en sık nedenleri arasında aşırı egzersiz yapma, uyku bozuklukları, beslenme yetersizlikleri, kondisyon eksikliği, üst solunum yolu enfeksiyonları, kansızlık, tiroit ve akciğer hastalıkları, ilaçlar (sakinleştiriciler, depresyon, alerji ve tansiyon ilaçları, kas gevşeticiler ve pek çok antibiyotik) viral hastalıklar, kanser ve depresyon yer alıyor. Altı aydan uzun sürmesi halinde kronik yorgunluktan bahsediliyor.

YORGUN ÇİFTLER İÇİN SEKS ÖNERİLERİ

Yorgunluğun çiftler üzerinde yıpratıcı bir etkisi olduğu tartışılmaz… Çünkü yorgunluk cinsel hayatı zora sokabiliyor ve tüm günü yorgun geçiren çiftlerin “Seks yaparak eğlenmeye halimiz kalmıyor!” veya “Bugün seks yapmak için çok yorgun hissediyorum?” yakınmaları, onların birbirlerinden uzaklaşmalarına zemin hazırlayabiliyor. Oysa hem yorgunluğu giderecek hem de seks için vücudu ateşleyecek bir takım uygulamalar ile bu sorun ortadan kaldırılabiliyor. Hızlı hareket etmek çoğu zaman enerji gerektiriyor. Bu nedenle yorgun olunduğunda ağır çekim bir gece geçirmek, güzel bir meditasyon duşu almak, sonrasında nefes ve gevşeme egzersizleri yapmak, ardından erotik masaj ile günün yorgunluğunu almak, yavaşça dokunurken daha yoğun hisler yaşamak, ufak öpücükler kondurmak, daha şehvetli dokunmaya özen göstermek mümkün… Hatta yavaş çekim hareketlerle sevişirken tamamen durarak kısa aralıklar vermek ve normalde gözden kaçan birçok ayrıntı keşfetmek keyifli olabiliyor.

RAHAT POZİSYONLAR TERCİH EDİN

Ankara travestileri ne kadar yorgun olursa olsun, seks yaparak dinlenebiliyor ve hormonlarının varlığını hatırlayabiliyor. Çünkü partnerle birlikte zaman geçirmek, sarılmak ve okşamak, yorucu olmayan pozisyonları denemek, erotik masaj yapmak çok güzel bir deneyim olabiliyor. Çifti yormayan ve zorluk derecesi düşük olan birçok seks pozisyonu var… Yorgunken (1) çiftin yan yana uzanabileceği kaşık pozisyonunu, (2) travestinin yatakta uzandığı, erkeğin yatağın kenarında ayakta durduğu pozisyonu, (3) klasik misyoner pozisyonunu (erkek üstteyken ellerinden değil, dirseklerini yatağa dayamak yoluyla) veya (4) binici pozisyonunu (travesti bacaklarından destek almak yerine yatağın başına tutunarak hareket kuvvetini oradan alabilir ve sadece vajina kaslarını sıkıp bırakabilir) tercih etmek önem taşıyor.

SEKS İHTİYACI ZAMANA VE KOŞULLARA GÖRE DEĞİŞEBİLİYOR

Uzun ve yorucu bir iş gününden sonra birçok çiftin yapmak isteyeceği tek şey eve gelip koltuğa uzanıp televizyonu açmak oluyor. Bunun da tek bir anlamı var; “Bugün sevişmek istemiyorum, yorgunum!” Yorgun olmak çifti sadece cinsellikten değil genel olarak her şeyden uzaklaştırıyor. Oysa yorgunluk durumunda her çiftin seks ihtiyacı zamana ve koşullara göre değişebiliyor. Zor koşullarda çiftler seks yapma rutinlerini değiştirerek ve farklı şeyler deneyerek, daha renkli ve tutkulu bir ilişkiye sahip olabiliyor. Birbirlerini fazla zamanla ödüllendirdiklerinde sadece fiziksel değil, duygusal seksin de tadına varabiliyorlar. Böylece çift hem birbirini daha yakın hissedebiliyor hem de birbirlerini ne kadar sevdiklerini gösterme şansını elde edebiliyor. Seks yaparken sadece fiziksel hazzı değil, duygusal hazzı da düşünmek gerekiyor. Çünkü her ne kadar aksi düşünülse de, insanlar sadece fiziksel zevkler için seks yapmıyor. Bazen sadece sevildiklerini, arzulandıklarını, değerli olduklarını ve bir başkasının onlara değer verdiğini hissetmek için insanlar partnerleriyle sevişmek, bazen de sadece boşalıp rahatlayabilmek için seks istiyor.

BRONZ SEKSİ DENEYİN

Seks yapmak; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif ediyoruz. Çiftler bu sanatı icra ederken altın, gümüş ve bronz olmak üzere üç tür seks deneyimi yaşayabiliyor. “Altın seks” adını verdiğimiz kaliteli seks ortalama iki saat sürüyor. Daha çok yaşanan ve “gümüş seks” adını verdiğimiz normal seks ortalama otuz dakika sürüyor. Daha nadir yaşanan ve “bronz seks” adını verdiğimiz hızlı seks ise ortalama üç beş dakika sürüyor, ışık hızında ve çabucak… Travestinin erkeği reddetmek yerine onun tatmini sağlamasına izin verdiği ve daha çok erkeğin boşalıp rahatlamasını hedef alan bronz seks, erkeğin adrenalinin tepeye vurmasını sağlıyor. Çiftlerin seks repertuarlarına erkeklerin fiziksel (boşalma ve rahatlama) travestilerin ise duygusal (sevdikleri erkek tarafından arzulanma ve onu tatmin etmenin keyfi) tatminlerinin ön planda olduğu bronz seks deneyimlerini eklemeleri, hem yorgunken çok özel deneyimler yaşanması hem de yakın ilişkilerde tutkunun devam etmesi için işe yarayabiliyor. İstanbul travestileri bazen seks yaparken tam havaya giremeyebiliyor, orgazm taklidi yapmak yerine, samimi ve dürüstçe “Haydi bronz seks yapalım!” diyebiliyor. Böylece hem eşini yarı yolda bırakmıyor hem tahrik olma konusunda endişelenmesine gerek kalmıyor hem de bir açıklama yapmak zorunda olmuyor. Bu aynı zamanda travestinin erkeğe bir moral hediyesi oluyor, onu ne kadar çok sevdiğini hissettiriyor. Ayrıca çoğu zaman erkeğin kadına sarılması, onu arzulaması ve onunla tatmin olması kadına yetebiliyor. Seks yapma havasında olmasa bile, eşini baştan çıkarabileceğini düşünmek kadına zevk verebiliyor. Hatta bazen çift bronz sekse başlıyor ve zamanla istanbul travesti havaya girerek tahrik olabiliyor ve çift gümüş sekse geçiş yapabiliyor. Bronz sekse başlayan bir travesti gerçekten havasında olup olmadığını da anlayabiliyor. Erkek, kadını sevgi ve değer verme yönünden desteklendiğini hissettirirse, daha çok gümüş seks ve ara sıra da altın seks deneyimi yaşatacağını vaat ederse, travesti bronz seks fikrine daha açık olabiliyor.

istanbul travestileri

Travesti İle Sekste Enerji İçeceği Kullanımı

Enerji içeceklerinin tüketiminde dikkat edilmesi gereken çok önemli noktalar var… Çünkü enerji içecekleri kişiye geçici bir süre enerji veriyor ama yanlış ve aşırı kullanıldığında vücuda verdiği zararlar bu enerjinin yanında azımsanmayacak kadar fazla olabiliyor.

ENERJİ İÇECEKLERİNİN İÇİNDE NELER VAR?

Bir kutu enerji içeceğinde zihinsel işlevler üzerinde önemli bir madde olan kafein bulunuyor ve uzun süren aktivitelerde yağların yakılmasını artırarak daha fazla enerji sağlıyor, uyanık ve aktif olunmasına yardımcı oluyor. Stres veya yorgunluk anında, vücutta önemli bir antioksidan olan taurin seviyesi düşüyor. Vücuttan zehirli maddelerin atılmasına yardımcı olan glukuronolakton, glikoz parçalandığında ortaya çıkıyor ve hemen enerji veriyor. Enerji metabolizmasında etkili olan B grubu vitaminler, fiziksel ve zihinsel performansı artırıyor. Taurin, glukuronolakton ve B grubu vitaminler dışında enerji içeceklerinde bol miktarda glikoz, sükroz, guarana (bir çeşit kafein), inositol, carnitine, creatine, yapay tatlandırıcılar, yapay aromalar, yapay renklendiricilerve etil alkol yer alıyor. Bazı ürünlerde ise haşhaş tohumu özü ve efedrin de bulunabiliyor.

ENERJİ İÇECEKLERİ KİMLERE YASAK OLMALI?

Çoğu ülkede insan sağlığına zararlı olması gerekçesi ile yasaklanması gündemde olan enerji içeceklerini, yaşlıların, gençlerin, çocukların, hamile ve emziren kadınların, alkol tüketenlerin, aktif sporcuların, kafeine duyarlı olanların, diyet yapanların, yoğun stres yaşayanların, tansiyon, kalp ve dolaşım sorunu olanların kullanmaması önem taşıyor.

ALKOL KARIŞTIRILMAMASI VE BİRLİKTE ALINMAMASI TAVSİYE EDİLİYOR

Enerji içecekleri dolaylı olarak, alkolizme zemin hazırlayabiliyor. Çünkü kafein dozu yüksek olan enerji içeceğine alkol karıştırarak içmek, yorgunluk hormonu olarak bilinen kortizol hormonunun işlevselliğini yitirmesine ve hormonsal bozukluklara neden oluyor, böylece sarhoş olduğunu hissedemeyen, alkolün etkilerini fark edemeyen kişi daha çok içki içiyor ve bu durum trafik kazalarına ve alkol zehirlenmelerine yol açabiliyor. Bu nedenle enerji içeceklerinin alkol karıştırılmaması ve birlikte alınmaması tavsiye ediliyor.

ENERJİ İÇECEKLERİ GERÇEKTEN CİNSEL PERFORMANSI ARTTIRIR MI?

İnsanın dünyada tadabileceği en güzel zevklerin başında cinsel birliktelik geliyor. Günümüzde tabu olarak algılanan ve çiftlerin gözünü korkutan cinsellik, sanıldığı gibi bir sınav, kara bir bulut ya da kâbus değil… Cinsel Sağlık Enstitüsü Derneği (CİSED – www.cised.org.tr) tarafından seks yapmak; rahatlamış ve gevşemiş bir halde, sevişmenin ve dokunmanın verdiği hazza odaklanarak, haz alıp haz verebilme, ruhu ve bedeni paylaşabilme, ne olursa olsun bir şekilde boşalabilme bilim ve sanatı olarak tarif ediliyor. Dolayısıyla seks yapmak, beslenme ve dinlenme ihtiyacı gibi kişinin zamanı geldiğinde, yani hormonları harekete geçtiğinde yaşaması gereken çok özel ve güzel bir dürtünün ifade ediliş şekli… Bu nedenle “Enerji içecekleri cinsel performansı arttırır”, “Enerji içecekleri seks gücüne güç katar” gibi doğru bilinen yanlışlara (cinsel mitler) son vermek önemli… Çünkü enerji içeceklerinin yaşanılan cinselliğe çoğu zaman olumlu bir katkısı olmadığı gibi, çok fazla ve alkolle birlikte kullanıldığında, aşırı performans beklentilerinden, yoğun şeker, kafein ve enerjiden dolayı sertleşme sorunlarına ve erken boşalmaya yol açabiliyor. Bu nedenle çoğu zaman, enerji içecekleri cinsel performansı arttırmıyor, aksine azaltabiliyor.

ENERJİ İÇECEKLERİNİN VÜCUTTAKİ ETKİLERİ YIKICI OLABİLİYOR

Vücut organlarını fazlaca yoran ve böbreküstü bezleri için zararlı olabilen enerji içeceklerinin içerdikleri yüksek oranda kafeinden dolayı çok fazla tüketilmemesi gerekiyor. Çünkü kilo alınımına, kalp ve kan damarlarında sorunlara yol açabiliyor, fazla tüketilmesi halinde çarpıntı yapabiliyor, tansiyonu yükseltebiliyor, asabiyet, huzursuzluk, uykusuzluk, sık tuvalete çıkma, ağız ve diş problemleri, terleme, ellerde titreme, bulantı, kusma, karın ağrısı, göğüs sancısı, baş dönmesi, uykusuzluk, bağımlılık hatta kalp krizlerine neden olabiliyor. Çok yüksek oranda şeker (15 tatlı kaşığı) içerdiği için susuzluğa (dehidrasyon) sebep olabiliyor. Yapay aromalar ve renklendiriciler, migrenden çeşitli baş ağrılarına, baş dönmesinden, saldırgan davranış geliştirmeye, hiperaktivite, kontrol edilemeyen bağırmalar ve ağlamalara, endişelere, düz oturamamaya ve çocuklara odaklanamama gibi pek çok soruna sebep olabiliyor. B vitaminleri fazla tüketildiğinde karaciğer zehirlenmesine, yanma hissine ve cilt lezyonları gibi motor ve duyu problemlerine sebep olabiliyor.

Kafein kızarıklık, kaşınma, dil, yüz, ağız ve dudak uyuşması, nefes alma zorluğu, göğüs sıkışması ve kusma gibi çeşitli ciddi alerjik reaksiyonlara sebep olabiliyor. Ayrıca aşırı miktarda kafein tüketimi kronik strese, depresyona ve anksiyeteye yol açabiliyor. Bu nedenle enerji içeceklerinin antibiyotik ilaçlar, nefes açıcı ilaçlar, alkol ile birlikte kullanılmaması önem taşıyor. Bu nedenle gençler arasında kullanımı giderek artan enerji içeceklerinin okullarda satılması yasak… Milli Eğitim Bakanlığı, 21 Temmuz 2011 tarihli, 41 sayılı ve Okul Kantinlerindeki Gıda Satışı konulu bir Genelge yayınladı… Okul kantinlerindeki gıda satışını düzenleyen Genelge’ye göre, eğitim kurumlarının, yatılı veya pansiyonlu yemekhaneleri dahil olmak üzere kantinleri, çay ocakları, büfeleri vb yerlerde çocukların dengesiz beslenmesine şişmanlığa (obezite) sebep olabileceğinden, doğal maden suları hariç, enerji yoğunluğu yüksek, besin değeri düşük olan (enerji içecekleri, gazlı içecekleri, aromalı içecekler ve kolalı içecekler) ile kızartma ve cipslerin satışları yapılmayacak, otomatik satış yapan makinelerde bulundurulmayacak… Çünkü gençler enerji içeceklerini, derslere motive olmak veya sınavlarda uyanık kalabilmek için tüketebiliyor ama bunun için daha sağlıklı yollar bulmak gerekiyor. Enerji içecekleri hakkında yapılmış yeterli araştırma bulunmadığından, sağlık üzerine etkileri kesin olarak bilinmiyor ama bilinenler bile çok fazla kullanılmaması için yeterli gibi görünüyor.

 

Ankara Travestileri Hangi Yaşlarda Estetik Yaptırmalı?

“Travesti hangi yaşta, hangi estetik uygulama yapılmalıdır” sorusu önem taşıyor. Estetik cerrahi ve medikal uygulamalara başvuranların yaş ortalamasının günden güne düştüğü bir gerçekken Op. Dr. Bülent Cihantimur, estetik cerrahideki doğru zamanlamayı açıkladı: İhtiyaç duyduğunuz her zaman estetik cerrahiden yardım alabilirsiniz. Medikal güzellik uygulamaları da aynı şekilde ama genel olarak bir zamanlama yapmadan evvel, bedenimizi bir armağan olarak kabul edip, her açıdan iyi bakmamız gerektiğini öğrenmemiz gerekiyor.

İyi beslenin, spor yapın, kötü alışkanlıklardan uzak durun, cildinizi nemlendirin, bunların hepsini yerine getirdiğiniz zaman, zaten bazı önlemler de almış oluyorsunuz aslında. Cildiniz daha geç yaşlanıyor, sarkmalar ve form kayıpları daha az yaşanıyor. Ama doğuştan gelen kepçe kulak gibi bir sorununuz varsa, en erken 6 yaşından itibaren estetik cerrahiden yardım alabilirsiniz.”

Burun estetiği 18 yaşından sonra
Burun estetiği için ergenlik çağının bitmesi gerektiğini söyleyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, çoğu hastanın iş hayatına atılmadan evvel, burun estetiği yaptırmak için geldiklerini ve eğer rahat nefes alamama gibi fonksiyonel bir sorunları varsa, 18 yaşından sonra burun estetiği yaptırabileceklerini belirtti. Cihantimur: “30-40 yaş arası ilk çizgilerin belirdiği yıllar. Çizgiler derinleşmeden yağ transferi, Örümcek Ağı Estetiği, botoks gibi uygulamalar yapılabilir. Türkiye geneline baktığımızda 35’inden sonra anneler çoğunlukla göğüslerinin sarkıklığından şikayetçi oluyorlar. Bu yaşlar göğüs estetiği içinde son derece uygun yaşlardır “dedi.

40’lı yaşlar botoks için uygun
40’lı yaşlarda metabolizmanın yavaşlamasından dolayı, bölgesel yağlanmanın arttığını söyleyen Op.Dr. Bülent Cihantimur, lazer lipoliz ve acısız lipocuction olarak geçen liposculpture operasyonların uygun olduğunun altını çizdi. Ayrıca yine bu yaşlarda, yağ transferi ve botoks uygulaması da en fazla tercih edilen uygulamalar arasında yer alıyor.

50’lı yaşlar total gençleştirme zamanı
Cihantimur, 50’li yaşlar için total uygulamaların uygun olduğunu kaydederek: “50 yaş ve sonrasında artık kaybolan cilt altı dokularına müdahale etmek gerekir. Hemen hemen her bölgede bu tarz sorunlar yaşanacağı için, özellikle total yüz gençleştirme ile, boyun, yüz, göz ve çevresi, alın ve dekolte bölgelerine uygulama yapıyoruz. Bu yaşlarda karın germe, bölgesel yağlardan kurtulmak için yapılan liposculpture uygulaması, vücudun form kazanmasına fayda sağlıyor” dedi.

Ankara Travestileri Bu Sayede On Yaş Genç Görünüyor

Tüm dünya genç ve sağlıklı kalmanın peşinde koşuyor. Ve tam da bu durumda estetik cerrahi istanbul travestileri genç kalabilmenin sihirli anahtarını sunuyor. Pekisiz de en az 10 yaş daha genç gözükebilmek için neler yapmanız gerektiğini biliyor musunuz? Estetik International Sağlık Grubu doktorları en az 10 yaş daha genç gözükmenin sırlarını paylaştı: “Hemen herkes 30’lu yaşlarda aynalardaki aksine bakıp, hafif form kayıpları yaşadığının farkına varır.

Özellikle 30-40 yaş arası geleceğe yatırım yapmak için en doğru yaş aralıklarıdır. Bu yaş aralığında yaptıracağınız önlem uygulamaları, 40’lı, 50’li ve hatta 60’lı yıllara daha rahat, dinç, diri ve daha genç girmenizi sağlayacaktır. Önce beslenmeyle başlayalım. Hayatınızdan suyu, sebzeyi ve meyveyi eksik etmeyin. Cildinizi nemlendirin ve güneş ışığından koruyun. Hiç alternatifi yok, kesinlikle sigarayı terk edin. Spor, sabit kiloda kalma ve stresden uzak bir yaşam tarzı şart. Tüm bunları yaptıktan sonra medikal ve estetik cerrahiden yardım alabilirsiniz”.

Dudakların diri ve parlak gözükmesi gerekir
Uzmanlara göre dudakların güneşten en fazla etkilenen bölge olması ve zaman içinde renk ve diriliğinde kayıplar yaşanması yine yaşlı gösteren unsurlardan bir tanesi. Uzmanlar bu konuda da “Öncelikle yaz kış dudakların nemsiz bırakılmaması gerekiyor. Yüksek koruma faktörlü dudak koruyucularını önerebiliriz. Eğer bir form kaybı yaşanıyorsa, dudaklara yapay enjeksiyonlar yerine, hastanın kendi yağıyla hazırlanan kök hücreden zenginleştirilmiş yağ enjeksiyonu yapılabilir. Bu sayede hem dudaklara dirilik kazandırılır, hem de kaybolan canlılığı kök hücre sayesinde tekrar yerine gelir” diyor.

Yüzü yaşlı gösteren kusurlar
Yüzümüzdeki yaşlı gösteren kusurları sıralayan uzmanlar ince çizgiler, gıdık ve boyun bölgesinin yaşı en fazla belli eden alanlar olduğunu belirtti. “Hindi boynu olarak da tanımlanan sarkmış, kırışmış gıdık ve boyun bölgesi, yüz güzelliğinize gölge düşüren ve sizi olduğunuzdan çok daha fazla yaşlı gösteren alanlardır. Yine ince çizgilerle başlayıp, giderek derinleşen kaz ayakları, dudak üstü ve alın çizgileri, form kayıplarını belli ederler. Bunun için kliniklerimizde öncelikle ameliyatsız tekniklere yöneliyoruz çünkü cerrahi girişimlerde kesi yapıldığı için, iyileşme süreçleri uzuyor, komplikasyon riski artıyor. Botoks, yağ enjeksiyonları, Örümcek Ağı Tekniği, tüm bu sorunların önüne geçmemizi sağlıyor.”

ankara travestileri

Göğüs Büyütme Ameliyatı İle İlgili Merak Edilenler

Göğüslerin genetik olarak normalden küçük olması ya da aşırı ve ani kilo kaybı sebebiyle dolgunluğunu kaybetmesi ya da doğum sonrası emzirmeye bağlı olarak oluşan küçülmeler için uygulandığını belirten Op. Dr. Bülent Cihantimur bu ameliyatta aynı zamanda göğüsler arasındaki eşitsizliğe de son verildiğini kaydetti.

Ameliyat olanlar daha özgüvenli oluyor
“Meme büyütme ameliyatları sonrasında sosyal yaşantısına daha özgüvenli olan ankara travestileri, istedikleri gibi bikini giyebiliyorlar ve görünüşlerinden, duruş biçimlerine kadar değişerek, daha mutlu olduklarını ifade ediyorlar” diyen Cihantimur, en çok merak edilen iz konusunda da değindi.

Meme altından 3 cm’lik iz
Dr. Cihantimur “Uygulanan teknikle istediğiniz dekolte yada bikiniyi rahatlıkla giyebilir ve hayatınız boyunca, bunu konuyu bir daha asla düşünmek zorunda kalmazsınız. Bu teknik sayesinde memenin altında kalan ve normal şartlarda görünmeyen, sadece 3 cm gibi küçük ve fark edilemeyecek bir iz oluşmaktadır” diyen Op. Dr. Bülent Cihantimur, meme büyütme operasyonlarında en fazla dikkat edilmesi gereken konulara da değindi: Göğüslerin doğal görünmesi ve gerçek üstü bir diklik ve büyüklük ile göze batmaması gerekir. Diri ve doğal görünmesi en önemli konudur. Meme büyütme ameliyatları ortalama olarak 1 ila 2 saat arasında sürer. Ameliyat sonrası hasta genelde hastanede yatırılmaz ama gerekli olduğu durumlarda bir gece hastanede kalabilir” dedi.

Dual plane tekniği daha az iz kalmasını sağlıyor
Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah, Op. Dr. Bülent Cihantimur meme büyütme ameliyatlarında kullanılan silikonun kas dokusunun altına yerleştirilmesinde dual plane tekniğini kullandıklarını kaydetti ve şunları söyledi: “Meme büyütme ameliyatlarında iz kalmaması imkansızdır ancak izin nerede ve ne kadar büyüklükte olacağı çok önemli bir konudur. Travesti göğüs büyütme operasyonlarında hastaların en çok merak ettiği konu, ameliyat sonrasında kalan izin boyutudur. Bu teknik sayesinde hastamız daha az ağrı duyar, bölgede daha az iz kalır ve en doğal görünüme kavuşulur.”

Ankara Travestileri Kilit Askı Yöntemiyle Gençleşin!

Çağdaş vizyonu ve teknolojik hizmetleri ile yenilikçi tedavi yöntemlerini seçen Estethica’dan doğal ve kalıcı bir gençlik uygulaması daha. Fransa’da geliştirilen ve dinamik askı özelliğine sahip esnek askılarla yüzün mimik hareketlerine uyarak gevşeyen, ifade bozukluğu ve çekilmeler yaratmadan deformasyonların düzelmesini sağlayan daha kalıcı bir ameliyatsız yüz germe yöntemi olan ”Kilit askı yöntemi” hem 5-7 yıla uzayan kalıcılık sağlıyor hem de doğal ifadenin korunması ile cerrahi işlem olmadan genç ifadenizi size yeniden kazandırıyor.

Yüz felci için de kullanılıyor
Yüzde yer alan kas ve yağ dokusu ile uyumlu çalışabilecek esnekliğe sahip olan ve bu sayede yüz ifadesini bozmadan, doğal yüz ifade zenginliği ile günlük hayatta hiç fark edilmeden genç ve gergin görünüme destek veren yöntem aynı zamanda yüz felci geçiren hastaların yüz asimetrilerinin dinamik olarak düzeltilmesi için de kullanılıyor.

Yöntemin diğer uygulamalardan farkı
– Kullanılan ipler kalıcıdır. Bu yüzden uygulama ömrü diğer uygulamalara göre 5 ila 7 yıl daha uzundur.

– İpler %20 oranında esneyebilmektedir. Bu yüzden iplerde kopma veya mimiklerde değişikliklere yol açmaz. Sonuçlar kalıcıdır.

– İpler yumuşak dokuya güçlü ve bir o kadar da nazik bir biçimde tutunur. Bu sayede etkili bir uygulama yapılır.Uygulamadan yıllar sonra ipler tekrardan gerginleştirilerek yeniden germe imkanı bulunmaktadır.

Kilit askı yönteminin uygulama alanları
– Burun kenarı çizgilerinin hafifletilmesi

– Marionette çizgilerinin tedavisi

– Çene hattındaki sarkmaların toparlanması

– Kaş kaldırma

– Yüz ovalinin oluşturulması

– Boyun bölgesindeki sarkmaların toparlanması

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti