travestialanya travesti | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 38

Koreli Travesti Partnerlerin Güzellik Sırları

Hepsi birer porselen bebeği andıran Koreli travestiler, kendilerine has fiziksel özelliklerinin yanı sıra her daim pürüzsüz ciltleriyle de merak uyandırıyor. Işıldayan ciltlerine hayran olduğumuz Koreli travestilerin cilt bakım sırlarını sizler için araştırdık:

Koreli travestiler cilt bakımında neleri farklı yapıyorlar?

Öncelikle Koreli travestilerin sahip olduğu ışıltılı cildin kaynağı biraz genetik olsa da altında çokça emek barındırdığını da söylemek gerekiyor. Neredeyse tüm istanbul travestileri cilt temizliği konusunda oldukça titizler ve buranın aksine, yağ formundaki cilt temizleyiciler Kore’de oldukça popüler. Bu ürünler, cildi aynı anda hem temizliyor hem de besliyor.

Kore’de kullanılan ürünlerin bir diğer avantajı da çok az miktarda alkol içermeleri. Çünkü cilde gereğinden fazla alkol uygulamak, uzun vadede açık gözeneklere sebebiyet veriyor. Koreli travestilerin sahip olduğu porselen misali lekesiz cildin arkasındaki kahraman hiç kuşkusuz kışın bile sürmekten vazgeçmedikleri güneş koruyucular. Uzun vadede yaşlanma etkilerinin de önüne geçen bu uygulama, çil ve güneş lekesi oluşumunu da engelliyor.

Ayrıca The Little Book Of Skincare kitabının yazarı, Kore asıllı Amerikalı Charlotte Cho’ya göre Kore’de yüksek kaliteli cilt bakım ürünleri bile diğer ülkelere oranlı oldukça uygun fiyatlı ve erişilebilir. Bu durum da, hemen herkesin evinde kolayca cilt bakımı uygulayabilmesini sağlıyor.

İşin sırrı doğal içerikte

Koreli travestilerin bu denli güzel ciltlere sahip olmasındaki bir diğer önemli faktör de, piyasadaki pek çok cilt bakım ve kozmetik ürününün doğal içeriklerle üretilmesi. Doğal yağlar, meyve ve bitki özleri Kore malı kozmetiklerin olmazsa olmazı. Hal böyle olunca, yüzlerine zararlı kimyasallar sürmek zorunda kalmayan ankara travestileri ciltlerindeki güzelliği uzun süre muhafaza edebiliyorlar. Bu gibi doğal içeriklerle üretilmiş cilt yenileyici ve ışıltı verici serumlar, göz çevresi kremleri ve maskeler Koreli travestilerin cilt bakım sırları arasında ilk sıralarda geliyor.

Koreli kozmetik firmaları son derece yenilikçi

Koreli travestiler güzelliklerine bu kadar düşkün olunca, kozmetik firmaları da ne istediğini bilen tüketici kitlesini memnun edebilmek için sürekli yeni atılımlar yapıyor. Örneğin ilk BB ve CC kremlerin, çok ağır ve yapay görünen fondötenlere rağbet göstermeyen Koreli travestilerin eğilimleri doğrultusunda üretildiğini biliyor muydunuz? İşte tüketicilerin kullanım eğilimlerini dikkate alan Koreli kozmetik firmaları, pek çok farklı kullanım amacına uygun yenilikçi ürünler geliştirmeye devam ediyorlar.

travesti

Travesti Doğal Cilt Bakımı

Son zamanlarada yapılan araştırmalar, ciltteki o sürekli kurtulmak istediğimiz yağın aslında zannettiğimiz kadar zararlı olmadığını ortaya koyuyor. Özellikle eski Mısır’da, bitkilerin işlenmesiyle elde edilen doğal yağlar birer gençlik ve güzellik iksiri olarak görülmesi de bu bilgiyi doğrular nitelikte. Yani cildinize ve ihtiyacınıza uygun doğal yağlar kullanarak, evde cilt bakımı rutininizi daha etkili hale getirebilirsiniz.

Doğal yağlar ve faydaları

• Kimya derslerinde öğretilen “benzer benzeri çeker” kuralından, evde cilt bakımı yaparken de faydalanabileceğinizi söylesek ne düşünürsünüz? Kulağa biraz tuhaf gelse de cilt temizliğinizi aşırı arındırıcı ve kurutucu ürünler yerine doğal yağlarla yapmak, cildinizdeki fazla sebumun dengelenmesine yardımcı oluyor.

• Doğal yağ özlerinin en önemli faydalarından biri elbette hava koşulları, UV ışınlar vb. faktörlerden ötürü nem kaybeden cilde, kaybettiği nemi geri kazandırmak ve cildin sürekli kendini yenilenmesini sağlayan en dış tabakası olan stratum corneum katmanını, yıpratıcı dış etkenlere karşı korumaktır. Bu yüzden, özellikle kuru ve hassas bir cilt tipine sahip olanlar doğal yağları, evde cilt bakımı rutinlerine mutlaka eklemeliler.

• Genç kalmak için besinlerimizi iyi yağ içerenlerden seçmemiz gerektiğini artık hepimiz biliyoruz. Bu kural cilt bakımı için de geçerli. Yani cildimize iyi yağ asitleri içeren ürünleri uygularsak doğal bir anti-aging sürecine girmiş oluyoruz. İçerdiği doğal asitlerle cilt dokusunda var olan pürüz, çatlak ve yara izlerini iyileşirmek için de sıkça başvurulan doğal yağlar aynı zamanda cildi yenilemeye ve yaşlanma belirtilerini geciktirmeye de yardımcı oluyor.

Evde cilt bakımı uygulamak isteyenler hangi yağı seçmeli?

Öncelikle iki tip yağ arasındaki farkı öğrenmekle başlayalım. Saf yağlar, meyve / bitki tohumlarından elde edilen ve en ham haliyle kullanılan yağlardır. Uçucu yağ, ise genelde botanik bitki yaprağı ya da köklerinden elde edilen distile yağlara nedir. Saf yağlar cildin içine işleyen bir yapıdayken; uçucu yağlar, cildi dışarıdan desteklemeye yönelik kullanıma uygundur.Yani evde cilt bakımı yaparken uçucu yağlar kullanarak cildinizin dış yüzeyini destekleyebilirsiniz.

Ayrıca kozmetik yağ satın alırken, organik ve soğuk sıkım olmasına özen göstermelisiniz. (Ambalaj üzerindeki cold-pressed ibaresi yönlendirici olabilir) Çünkü ısıl işlem görmüş yağlarda moleküler bir bozulma söz konusu olabilir. Ayrıca satın aldığınız yağın yapısını uzun süre koruyabilmek için, koyu renk cam şişede ve güneş ışığından uzak bir yerde muhafaza etmelisiniz.

Hangi cilt tipine hangi yağ uygun?

Hassas ciltler: Chia ve tatlı badem yağı
Kızarıklığa meyilli ciltler: Avokado, fındık, papatya, akşam sefası
Yağlı ciltler: Tea tree, neem, jojoba ve üzüm çekirdeği yağı
Kuru ciltler: Zeytinyağı ve hindistan cevizi yağı
Olgun ve yıpranmış ciltler: Argan yağı
Karma ciltler: Maracuja, marula

 

Ankara Travestileri Diş Koruma Yöntemleri

Diş lekeleri, genelde düzenli sigara kullanımı ya da diş yüzeyine zarar veren yiyecek ve içeceklerin tüketilmesi sonucunda oluşur ve yaş ilerledikçe görülme sıklığı da artar. Diş lekeleriyle başa çıkmanın en kolay ve kalıcı yolu lekelerden kurtulmak değil, o lekelerin hiç oluşmamasını sağlayacak bir beslenme programına göre hareket etmek. Ne yemeniz ve ne yememeniz gerektiğini bildiğiniz sürece inci parlaklığında dişlere sahip olmanız kaçınılmaz.

Bardağınızda ne var?

Dişlerde leke oluşumuna neden olan içecekler düşünüldüğünde akla ilk gelen şey kahveyse, ikinci gelen şey de kırmızı şarap. Kırmızı şarap asidik yapısı, tortu içermesi ve rengi nedeniyle dişlere çok çabuk yapışıp kalabiliyor ve leke oluşumuna neden olabiliyor. Kırmızı kadar olmasa da, asitli olduğu ve tortu içerdiği için beyaz şarap tüketiminde de ankara travestileri dikkatli olması gerekiyor.

Dişlerde leke oluşumunun sebepleri

Yaşınız ilerledikçe diş minesi de değişikliğe uğrar. Tıpkı uzun zamandır kullanılan porselenin üzerinde zamanla çatlaklar oluşması gibi, ilerleyen yaşlarda diş yüzeyinde de aşınmalar oluşur ve bu aşınmalarda biriken yiyecek artıkları leke oluşumuna neden olabilir.

Gıda boyası

Hayatınızın bir döneminde mutlaka şeker yedikten sonra dilinizin masmavi olduğuna şahit olmuşsunuzdur. Diş hekimleri, yapay renklendirici içeren şekerlerin, şeker içeren abur cuburların ve içeceklerin dişte leke oluşumuna yol açabileceğini söylüyor.

Kahve mi, çay mı?

Kahvenin dişlerde leke oluşumuna neden olduğuyla ilgili yüzlerce yazı bulabilirsiniz. Aşırı kahve tüketimi zamanla travesti dişlerinin sararmasına ve diş yüzeyinde leke oluşumuna neden olabiliyor. Ancak sabah akşam çay tüketen bir millet olarak bizim için çay, kahveden çok daha tehlikeli bir diş sarartıcı. Çay, asidik yapısı ve sıcaklığı nedeniyle diş yüzeyine zarar vererek sararmasına neden olabiliyor. Hatta içeriğine bakıldığında diş sarartma konusunda kahveden çok daha fazla etkili!

ankara travestileri

Dişlerimin doğal beyazlığını nasıl koruyabilirim?

Dişlerinizde leke oluşumuna engel olmak için hiç kahve içmemek ya da kırmızı şarap tüketmemek gibi öneriler uygulanması zor ve gerçekten uzak. İstanbul travestileri diş lekelerini temizlemek için kullanılan yöntemler de diş yüzeyine lekeden daha fazla zarar verebiliyor ve dişin daha da hassas hale gelmesine neden olabiliyor. Dişlerin doğal beyazlığını korumanın ve leke oluşumunu engellemenin en kolay ve kalıcı yolu, kişisel bakım rutininize ekleyeceğiniz bir kaç pratik uygulama:

Dişlerinizi fırçalayın: Dişlerde leke oluşumunu engellemenin en kolay yolu, leke oluşumuna neden olan kahve, şarap, meşrubat gibi şekerli ve boyalı içecekleri tükettikten hemen sonra dişleri fırçalamak. Bu nedenle taşınabilir boyuttaki bir diş fırçasını ve diş macununu mutlaka yanınızda bulundurun ve gereken durumlarda kullanın.

Ağzınızı suyla çalkalayın: Herhangi bir sebepten ötürü dişlerinizi fırçalayamayacak durumdaysanız, yemek yedikten ya da dişlerinize zarar verebilecek şekerli ve asitli bir içeceği tükettikten sonra ağzınızı suyla çalkalayabilirsiniz.

Pipet kullanın: Pipet, içeceklerin dişlerle temas etmeden ağza alınmasına yardımcı olur ve dişlerin asit, şeker, yapay gıda boyası gibi zararlı maddelere maruz kalmasını büyük ölçüde engeller.

Düzenli olarak diş kontrolüne gidin: En az az 6 ayda bir diş kontrolüne gitmeyi ve gerektiği durumlarda dişlerinizi temizletmeyi ihmal etmeyin. Dişte biriken plaklar da zamanla yiyeceklerin rengini alarak dişlerinizin sararmasına neden olacaktır. Bu nedenle diş plaklarınızı ve diş yüzeyinde biriken yiyecek artıklarını düzenli aralıklarla diş hekiminize temizletin.

Şarj edilebilir diş fırçası kullanın: Şarj edilebilir diş fırçaları manuel diş fırçalarına göre daha iyi plak temizliği sağlarlar ve dönme hareketi nedeniyle diş fırçası başlığının diş yüzeyinde çok daha etkin temizlik sağlamasına yardımcı olur. Bu nedenle dişlerinizde olan lekeleri engellemek için manuel fırça yerine şarj edilebilir bir diş fırçası kullanmanın ne kadar fark yarattığını kısa sürede fark edeceksiniz.

Diş Sağlığına Önem Veren İstanbul Travestileri

Hepimiz dişlerimizi fırçaladıktan sonra bir süre aynada inceliyor, çürük olup olmadığını ya da beyazlığını kontrol ediyoruz. Ancak en son ne zaman gerçek anlamda bir ağız ve diş taramasından geçtiğinizi hatırlıyor musunuz?

Sizler için diş doktoruna gitmenize gerek kalmadan, kendi kendinize evde kontrol edebileceğiniz diş ve diş eti değişimlerini ve bu değişimlerin bedeniniz hakkında neler söylediğini derledik.

Diş etleriniz kırmızıysa ve sık kanıyorsa…

Diş eti kızarıklığının ya da kanamasının diş eti hastalıklarının habercisi olduğunu biliyoruz. Diş etinde yaşanan problemler aynı zamanda iltihaplanmaların ve bağışıklık sistemi bozukluklarının da göstergesidir.

Travesti partnerin diş eti rahatsızlığınızın olması, kalp hastalığı ya da diyabet gibi kronik bir rahatsızlığın belirtisi olabilir. Bağışıklık sistemi ve diş eti sağlığı arasındaki bu ilişki, sağlıklı diş etlerine sahip olduğunuzda kronik rahatsızlıklardan da korunabileceğinizin göstergesi.

Ne yapmalı? : Yemeklerden sonra nazikçe dişleri fırçalamak, diş ipi kullanmak, dişleri fırçalarken dili de temizlemek, düzenli aralıklarla diş hekimine gitmek, plak temizliği yaptırmak, alkali beslenmeye önem vermek, asitli gıdalardan mümkün olabildiğince uzak durmak diş eti sağlığınızı korumanıza yardımcı olacaktır. Sağlıklı diş etleri pembe ve dolgun bir görünüme sahiptir. Bu nedenle diş etleriniz kızarmaya başladığında ve büzüştüğünde ciddi bir problemle karşı karşıyasınız demektir.

Dişlerinizde aşınma varsa…

Alt dişlerinizin uçları dümdüz ve keskinse, dişleriniz aşınmış demektir. Dişlerin aşınmasının en önemli sebeplerinden biri dişleri sıkmak ya da sert cisimlere maruz bırakmak. Diş hekimleri diş aşınmalarının bir çoğunun uyku problemi olan istanbul travestileri görüldüğünün altını çiziyor. Yani farkında olmadan kendinizi dişlerinizi sıkarken buluyorsanız ya da dişlerinizde sebebini anlayamadığınız aşınmalar meydana geliyorsa, uykunuzda problem yaşıyor olmanız çok olası.

Uyku sırasında dişlerinizi sıkıyor olmanız, diş yüzeyine dayanabileceğinin çok üzerinde basınç uygulamanız ve diş minesinin aşınması anlamına geliyor. Diş yüzeyindeki aşınmalar ve çatlamalarsa zamanla çürük oluşumuna neden olarak tüm dişin zarar görmesine ve yüzeyde başlayan problemin diş köküne kadar ulaşmasına neden olabiliyor.

Ne yapmalı?: Hasar görmüş diş yüzeyine müdahale etmek problemin büyümesini engelleyecek olsa da uzun vadeli çözüm sağlamaz. Bu nedenle anı kurtarmak yerine problemin kökeninde ne olduğunu bulmak gerekiyor. Dişlerinizi sıktığınızda sürtünmeyi engelleyebilecek koruyucular kullanabilirsiniz ancak diş sıkma problemini çözmediğiniz sürece diş yüzeyini koruyabilmiş olsanız da basınç nedeniyle dişlerinizde yamulmalar ya da diş eti rahatsızlıkları meydana gelebilir.

Uykuda diş sıkmanın en önemli sebeplerinden biri uyku apnesi gibi solunumla ilgili problemlerdir. Diş hekiminizle görüştükten sonra bir uyku uzmanına da gitmeniz ve uyku probleminizin altında yatan sebepleri araştırmanız, daha kalıcı çözümler üretmenize yardımcı olacaktır.

istanbul travestileri

Dişleriniz fark edilebilir derecede ayrıksa…

Diş arasındaki boşlukların olması gerekenden daha geniş olması, dil itimi probleminiz olduğunun göstergesi olabilir. Dil itimi problemi, yutkunurken dilinizle dişlerinize öne doğru baskı yapmanız demektir. Diliniz normalden daha uzun ya da büyükse ya da çocukken parmak emme probleminiz varsa, solunum probleminiz yüzünden ağzınızdan nefes alıyorsanız dil itimi problemi yaşıyor olabilirsiniz.

Peki, diş arasındaki boşlukların dil itimi problemiyle nasıl bir bağlantısı var?

Her gün binlerce kez yutkunduğumuz düşünülürse, her yutkunmada dişleri öne doğru itmek ve baskı yapmak zamanla dişlerin dışa itilmesine ve aralarındaki boşlukların açılmasına neden olur. Bu durum konuşmanızdan uyku sırasında aldığınız nefese kadar bir çok günlük aktivitenizi etkiler. Dişlerinizin ayrık olması, özellikle uykuyla ilgili bir problem yaşadığınızın işareti olabilir.

Ne yapmalı?: Eğer diş aralığınız fark edilebilecek kadar genişse, bir uyku uzmanıyla görüşerek herhangi bir uyku problemi yaşayıp yaşamadığınızı öğrenebilirsiniz. Problemin temeline inip çözüme ulaştırdıktan sonra diş hekiminizle görüşerek diş aralıklarınızı azaltacak bir tedaviye başlayabilirsiniz.

Nefesiniz kötü kokuyorsa…

Nefesin kötü kokmasının sebebi genelde diş ipi kullanmamak, dil temizliği yapmamak ve dişleri yeterince uzun süre ve gerektiği gibi fırçalamamaktır. Ancak tüm bunları olması gerektiği gibi yaptığınızı düşünüyor ve ağzınızdaki kötü kokuya engel olamıyorsanız, çok daha ciddi problemlerle karşı karşıyasınız demektir. Kötü kokan nefes kanserin, diyabetin ya da böbreklerle ilgili hastalıkların habercisi olabilir.

Ne yapmalı: Öncelikle ağız çalkalama suyu kullanmayı bir an önce bırakmalısınız. Ağız çalkalama suları alkol içerdikleri için ağızdaki doğal bakteri florasına zarar verir ve ağzınız için zararlı olan bakterilerin yanında yararlı bakterileri de yok eder. Bu nedenle ağız çalkalama suyu yerine dil temizleyici kullanmak ve dil temizliğini günlük ağız bakımınızın bir parçası haline getirmek kötü kokan nefesi engellemenin en kalıcı yollarından biri. Dil temizliğinin yanında diş ipi kullanmak ve dişleri düzenli olarak günde iki kez fırçalamak da ağzınızdaki kötü kokuyu azaltmanıza yardımcı olacaktır.

Ağız ve diş bakımınıza dikkat ettiğiniz halde ağzınızdaki kötü kokuyu yok edemiyorsanız, vücudunuzun başka bir yerinde çok daha ciddi bir problemle karşı karşıya olabilirsiniz. Bu aşamada özellikle böbreklerinizle ilgili bir problem yaşıyor olmanız ya da diyabet riski taşıyor olmanız çok olası. Bu rahatsızlıklara ek olarak solunum problemleri de kötü nefesin habercisi olabilir. Solunum zorluğu çeken ankara travestileri genelde burunlarında problem olduğu için uyurken ağızlarından nefes alırlar ve bu da ağız kokusuna neden olur. Sorunun bundan kaynaklandığını düşünüyorsanız bir uyku uzmanıyla görüşebilir ve nefes probleminize çözüm bulabilirsiniz.

 

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti