travestiaydın travesti | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 124

Türkçe Travesti Nedir ?

Türkçe Travesti Hakkında Bilgi :

Karşı cinsin kıyafetine fetişi olan kişilere travesti denir. Transvestiyerden gelmektedir, yani kıyafet değiştirme anlamına gelir. fetiş diyebiliriz. transeksüellik kesinlikle değildir.

Travesti erkek olabileceği gibi kadın da olabilmektedir. erkek kıyafeti giyen kadınlar da vardır. kadın kıyafeti giyen erkekler de.

transeksüellik ise kıyafet değiştirme işine bağlı bir durum değildir, bir cinsiyet kimliğidir. kişi kendisini hissettiği cinsiyet ile adlandırır.  Biyolojik doğum anında erkek olarak adlandırılan bir kişi kendisini kadın olarak adlandırıyorsa ya da tam tersi, kadın olarak doğmuş ama kişi kendisini erkek olarak adlandırıyorsa bu transeksüelliktir.

Travestilik ya da travestizm, genellikle cinsel haz almak amacıyla, karşı cinsin kıyafetlerini giymek. Travestilerin çoğunluğu erkektir.

Travestilik bir transgender türüdür ve sıkça transseksüellikle karıştırılır. Transseksüel, belirli bir cinsin fiziksel karakteristikleri ile doğduğu halde duygusal ve psikolojik anlamda kendisini diğer cinse ait hisseden kimsedir. Erkek ya da kadın transseksüeller cinsiyet değiştirme ameliyatı geçirmeden önce genellikle bir süreliğine karşı cinsin kıyafetlerini giyerler. Travestilik bir cinsel yönelim değildir. Bir travesti heteroseksüel ya da eşcinsel olabilir.

Mail Adresim ve Msn Messenger Adresim : travesti@travestiblog.biz

Değerli Arkadaşlar bu sefeki konumuz da ise travestiler hakkında birkaç düşüncemi ve görüşlerimi belirteceğim.

Bazı tür adamların sinirden travestileri öldürdüğü söyleniyordu bir aralar bunun nedeni küfür,laf söyleyişi olabilir. Nede olsa ağır abi tarzında kelimeler söylüyorlar ya o yüzdendir. Aslında iyi olanlarından bazıları fazla laf söylemezler ama travesti olarak yinede geçerler. Dediğim gibi iyi olanları ve kötü olanları vardır.Çoğunluğu cinsiyetleri erkek olmaktadır. Fransızca bir sözcükten türemiştir travesti kelimesi.Fransızcada “giysi,kıyafet” sözcüklerinin birleşiminden oluşmuştur.

Travestiler eşcinsel yada heteroseksüel olabilir. Travestilik bir cinsel yönelim olmamaktadır. Travesti olmadan önce yani ameliyat olmadan önce karşı cins kıyafetleri giyip prova yaparlar kendilerini alıştırmak için bir takım ön hazırlık yaparlar. Duygusallardır büyük bir çoğunluğu. Sürekli laf söyleyişinde bulunurlar erkekler ile sürekli küfür,argo ve benzeri kelime konuşurlar ve sonrasında hemen kavga olur.

Kot pantolon normal bir üst kıyafetleri giyiniyorlar genellikle.Kendilerini bir kadın gibi hissediyorlar bazılarınız bilir bazılarınız bilmeyebilir öğrenmek suç değil öğrenmemek suçtur. Hiç bir travestiyi çalışırken gördünüzmü fazla görmemişsinizdir kendileri genellikle cinsel yol ile çalışmaktadırlar.Bir ara karete bildikleri yönünde bir haber çıkmıştı bu haber asılsız denilmişti. İnternette ise sadece İstanbul travestileri sadece karete biliyorlar oda kavga ettikleri için koyulan bir kuralmış. Ankara travestileri ve izmir travestileri biliyormu orayı tam olarak bizde bilemiyoruz ne yazık ki ama bilseler gerçekten dahada korkutucu bir olay olabilir.

Diğer kesimlerdede bilenler çok az sayıda mevcut olabilir dediğim gibi tam olarak net bir bilgi yoktur.Kavgaları ile baya bir onları yükselticek bir iş olmuştur onlara karşı.Travestiler duygusal olabilir aslında sonuçta onlarda bir insan olup hayatlarını sürdürmektedirler.

Travestilerin bazılarının et yemiyorlar diye bir bilgi vardı internette yani vejeteryan oldukları söyleniyor bu ise biraz kafa karıştırıcı yani travestiler katı kuralları mevcut gibi gözüküyor şu durumda , et neden yemedikleri konusunda bir bilgi bulunmamaktadır.Travestilerin diğer bir özelliği ise fazla akıllı olmalarıdır. Sürekli küfür üretebilirler. Bu yüzden kavgada iyi olabiliyorlar.

 

‘Travesti’ Millet Vekili Adayımız Oldu

68 kuşağından sayılırım.

O zamanlar evlerde telefon, televizyon yoktu. Bataryalı radyolardan “ajans” dinlenirdi.

Sabah namazından sonra kepenkler açılır, “besmele” ile “helal rızık kazanma” telaşı başlardı.

Akşam ezanı esnafın kepenk kapatması için bir alarm, bir işaretti. Hemen camiye koşulurdu.

Komşuya, akrabaya “maniniz yoksa akşam size geleceğiz” diye evin en küçüğü ile haber yollanırdı. Diziler yoktu. İnsanları kaynaştıran koyu ve samimi sohbetler yapılırdı. Erken yatılır, erken kalkılırdı.

Evler tek katlıydı. Toprak damlıydı. İnsanlar belki fakirdi. Ama, en kıymetli yiyecekler çocuklara yedirilmez, “utanacak gelir” diye misafire saklanırdı.

Çek, senet, kredi kartı yoktu. Alacak deftere yazılırdı. “Borç namustur” denir, ödemeyen çıkmazdı.

Kimse “el alemin namusuna kem gözle bakmazdı.”

Kap-kaç, ırza geçme, dolandırıcılık, tokatçılık yaşanmazdı. Bu suçlar topluma yabancı idi.

Halk, Kur’an, hadis okur, dini kitaplar “mütalaa” eder, camiye erken gider, vaaz dinlerdi.

Biraz mürekkep yalayanlardan kimisi Necip Fazıl okurdu, kimisi Nazım Hikmet.

Toplumun çoğu kurtuluşun İslam’da olduğuna inanırdı. Bazıları Karl Marks okur, materyalist diyalektiği savunurdu. Ama, ister tahsilli olsun, ister tahsil görmemiş olsun bizim kuşak çok okurdu.

Doğru ya da yanlış, herkesin bir ideali, bir fikri vardı.

Şimdilerde ilim ve teknoloji o dönemlerle kıyaslanamayacak kadar büyük gelişme gösterdi.

Gösterdi göstermesine de, insan kalitemiz arttı mı? İlmi ve teknolojik gelişmeler insanımıza mutluluk getirdi mi? Hiç sanmıyorum.

Hayatımızın vazgeçilmezi haline gelen internet, akıllı telefonlar, dizüstü bilgisayarları, sosyal medya ve oyunlar, gittikçe yaygınlaşan bağımlılıklar oluşturdu insanlarda.

Selamlaşmayı, konuşmayı, hal hatır sormayı unuttuk.

Eskiden evin reisi baba idi. Evde onun sözü geçer, çocuklar onu zevkle dinlerlerdi.

Artık evin reisleri televizyon, internet, akıllı telefonlar v.s…

Belki toplumumuzun refah seviyesi arttı. Ama birbirimize duyduğumuz sevgi, saygı, yardımlaşma duygularımız azaldı. “Toplumun harcı” çürüdü, çürümeye de devam ediyor.

Televizyon dizilerindeki sapık ilişkiler, şiddet görüntüleri insan ruhunu “kezzap” gibi yakıyor. Yeni yetişen nesli “insan görünüşlü canavarlar”a dönüştürüyor.

Sapık ilişkileri modernlik diye sunanlar, teröristleri övenler, hatta masum gösterenler utanmadan buna kendileri neden olmamış gibi “toplum nereye gidiyor?” diye sorunca kan beynime sıçrıyor.

Özge Can cinayeti çok üzücü. Ama böyle yönlendirilen bir toplumda yaşanması garip değil. Aksine beklenen, beklenmesi gereken vahim bir olay.

Tedbir alınmazsa inanın çok daha vahim olaylar yaşanacak, hatta bunlar sıradan hale gelecek.

Baksanıza artık travesti bir milletvekili adayımız (!) bile var.

Ne kadar modern ve Batılı bir ülke olduk (!) değil mi?

Bu devletin ve sistemin mimarlarının kabirlerinde rahat uyuduğunu hiç sanmıyorum.

Şurada ne kaldı ki? Mahkeme-i Kübra’da onların sonlarını hep birlikte göreceğiz…

(Alıntıdır Alaettin EKİZER’in Travesti Yazısı)

Estetik Amelyatı olmak isteyen Travestinin Dolgusuna Çimento Kattılar

Estetik ameliyatı olmak isteyen travestinin popo dolgu maddesinin içine çimento ve japon yapıştırıcısı katıldı. Ameliyat sonrasında hastanın karnında başlayan ağrı bütün vücuduna yayıldı.

Kadın olup güzelleşmek isteyen travesti 2005 yılında ameliyat oldu. Doktor, popo dolgu maddesinin içine çimento, japon yapıştırıcısı kattı. Ameliyat sonrasında travestinin karnında başlayan ağrı bütün vücuduna yayıldı.

HASTANEYE BAŞVURDU

Bunun üzerine 30 yaşındaki travesti bir hastaneye başvurdu. Olayın ortaya çıkması üzerine polis bir araştırma başlattı ve doktorun sahte olduğunu ortaya çıkarttı. Doktor, lisansı olmadan müdahale etmek ve vücuda zarar vermekten dolayı tutuklandı.

KALÇALARINA ÇİMENTO ENJEKTE EDİLMİŞ

Kalçalarına taş gibi olsun diye çimento, yüzüne sarkmasın diye lastik enjekte edilen travesti önceki gün sokakta görüntülendi. Geçirdiği düzeltme operasyonlarından da bir sonuç alamadığı gözlenen kadınının görüntüsü oldukça kötüydü.

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti