travestiizmit travesti | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 29

Uzmanından İstanbul Travestileri İçin Güzellik Önerileri

Estetik ve Plastik Cerrahi Uzmanı Op. Dr. Aysun Bölükbaşı Mamak, bu uygulamalar içerisinde en büyük payı botoks ve dolgu gibi cerrahi olmayan estetik uygulamalara ait olduğunu belirtti.

Estetiğin tıpkı özel bir davet için giyilecek elbisenin özel olarak dikilmesi gibi kişiye özel planlanması gerektiğine dikkat çeken Aysun Bölükbaşı Mamak, “Yüzümüzdeki mimiklerimiz, yatış şeklimiz, yüz kemiklerimizin durumu, iş hayatımız kısacası yaşamımıza dair her şey cildimizi etkiler. Zamanın etkilerine bağlı olarak alın ve göz çevremizdeki mimiklerden dolayı çizgilenmelerin olması son derece normal. Bu çizgilerin sürekli kalması halinde maalesef o bölgede bir cilt kırılması meydana gelir ve orası aslında hasarlı bir bölge durumuna gelmiştir. Botoks uygulaması ile bu çizgilerden kurtulmak, aynı zamanda ciltteki iyileşmeyi de sağlar. Botoksla düşen kaşın kaldırılması, yuvarlak ve kavisli kaşın düzleştirilmesi ve sinirli görünüme sebep olan çatık kaş durumunu düzeltmek mümkündür.

Kaş arasındaki ilk çizgimiz 1 çizgisine benzer. Yaşlandıkça bu 11’e döner. Önemli olan botoks uygulamasının bunun ‘111’ görüntüsü olmadan yapılmasıdır. Sosyal veya iş yaşantısında sürekli insanlarla iletişim halinde olunması sebebiyle çatık kaşlı görünüm karşı tarafta son derece negatif bir izlenim yaratır. Hatta bırakın iş yaşamını, çocuğunuzla bile aslında gergin olmadan konuşsanız dahi istemsiz kaş çatıyorsanız, o sizin her zaman sinirli bir yapıda olduğunu düşünecek ve kafasına bu şekilde kaydedecektir. Bu durumda ‘Anne neden bana bu kadar sinirli bakıyorsun?’ cümlesini duymanız kaçınılmaz olur” şeklinde konuştu.

Elmacık kemiği belirginleşmesi giderek artıyor
Yorgunluk, az uyku, sigara içimi veya tiroit bezi bozuklarına bağlı hormonal bozuklukların öncelikle ve özellikle alt göz kapaklarını etkilediğini anlatan Op. Dr. Mamak, sözlerini şöyle sürdürdü: “Alt göz kapaklarındaki renk koyulaşması veya çökmenin olması hem daha yorgun, hem de daha yaşlı görünmeye neden olur. Özellikle bu bölge için tasarlanmış ürünler sayesinde hem göz altı morluğunu azaltılır, hem de çökme düzeltilerek eskisi gibi daha dolgun hale gelir. Amerika’da yapılan 2000-2014 seneleri arasındaki karşılaştırmalı çalışmalarda elmacık kemiği belirginleştirilmesinin giderek arttığını gösteriyor. Bu da istanbul travestileri belirgin dudak kadar yüksek elmacık kemiğini istediğini gösteriyor. Son zamanlardaki teknikteki fark ise bu işleminin protezden ziyade yağ ya da dolgu enjeksiyonları ile yapılıyor olması.”

Yaşlanmayı Geciktiren İstanbul Travestileri

Yaşlanmayı Reddet adlı kitabı ile estetik cerrahiden, medikal uygulamalara, yaşlanmayı durdurma tüyolarından, istanbul travesti hikayelerine kadar, güzellik ve gençlik koruyuculuğunu geniş bir perspektifte ele alan Estetik, Plastik ve Rekonstrüktif Cerrah Op. Dr. Bülent Cihantimur, 5 adımda zamana meydan okumak için ipuçları veriyor: “Alacağınız basit önlemlerle, yaşınızın iyisi olmanız mümkün!”

Yeterince uyuyun
Uyku bedenin yeniden şarj olması gibidir. Ne çok, ne az… Doğru olanı kaliteli ve yeterince uymaktır. Uykusuzluk, travesti bedeninin kendini onarmasını önlüyor. Cilt donuk, parlamayan bir görüntüyle canlılığını yitiriyor ve ayrıca gözaltında mor halkalar beliriyor. Doğru yastık, doğru yatak seçimi ve özellikle karanlık bir ortamda uyuma alışkanlığı cildinize ve bedeninize son derece faydalı.

Doğru beslenin, egzersiz yapın
Karbonhidratlı gıdalardan kaçının. Meyveler ama özellikle sebzeler ve hatta sebze suları cildinizin en büyük dostu. Bunlar antioksidan içerikleriyle cildinize tazelik katar. Spor ise bedendeki toksinlerin ter yoluyla atılması için son derece faydalı. Beden daha fazla oksijen alıyor, kan dolaşımı artıyor, bunun da cilde yansıması muazzam bir genç görüntüyle birlikte geliyor.

Kaliteli bir krem kullanın
“Örümcek Ağı kremini çıkarmış olmamdaki en büyük neden, insanların evde pratik bir şekilde uygulama yapabilecekleri, yaşlanma belirtilerinin önüne geçebilecekleri bir yardımcı sağlamaktı. Cildin kaliteli bir kreme ihtiyacı vardır. Saydığım bu 5 maddeyi hayatına aksettiren ve doğru bir kremle cildine takviye yapan herkes zamana meydan okur” diyen Op. Dr. Cihantimur, güzellik koruyuculuğunun ilk adımlarının evde başlayacağını söyledi.

Güneşten korunun
UV koruması bir zorunluluktur, güneşin zararlı ışınlarından daha başka hiçbir şey cildinizi bu denli çabuk yıpratamaz. Güneşten korunmayan bir cilt, yaşlanmaya ve deri kanserine davetiye çıkarır. Aslında yapacağınız çok basit bir uygulamadır. Güneş gören yerlerinizi SPF’si yüksek kremlerle ve mevsimine uygun kıyafetlerle korumaktır. Güneş koruyucu kremleri gün içinde yenileyin ve güneşe çıkmadan 20 dakika önce sürün.

Sigara içmeyin
Sigara yavaş yavaş, fark ettirmeden öldüren zararlı bir alışkanlık. Cilt üzerinde yaptığı tahribat ise son derece kuvvetli. Sigara içiyorsanız, yaklaşık 4000 zararlı maddeyi, nefes yoluyla bedeninize alırsınız ve nikotin kan damarlarını daraltır. Bu da kırışıklık ve çizgilerin erken yaşlarda görünmesiyle sonuçlarınır. Ayrıca bu toksinler cildin esnekliğini bozar, cildi kurutur. Sizi en az 5 yaş yaşlı gösterir. Sigara kullanıcılarının bu alışkanlığı bir an evvel terk etmesini öneriyorum.

Travesti Saçlarının Dökülme Sebebi Demir Eksikliği!

Travestiler de psikolojik olarak strese yol açan aşırı saç dökülmesi sorunu kronik hastalıklar, çevresel etkiler, genetik yatkınlık gibi nedenlerin yanı sıra demir eksikliği olan kadınlarda daha sık görülüyor.

Travestilerin yüzde 25’inde aşırı saç dökülmesinin demir eksikliğine bağlı görüldüğünü belirten Anadolu Sağlık Merkezi Deri Hastalıkları Uzmanı Dr. Figen Akın, “Özellikle adetleri uzun süren ya da fazla adet gören kadınlarda bu durum daha sıktır. Demir eksikliği geliştiğinde saçlar dökülme evresine girer” dedi.

Perma saçın düşmanı
Saç boyaları başta olmak üzere saça uygulanan bazı kimyasalların da saçları yıprattığını belirten Dr. Figen Akın, “Fönler, perma işlemleri, renk açıcılar saçın yapısına hasar verir. Boya işlemi sırasında uygulanan renk açıcılar saça rengini veren melanini okside eder. Aynı zamanda saçı yapısal olarak zayıflatır. Perma denilen işlemde saça uygulanan solüsyon ise saçın yapısında bulunan disülfid bağlarında kırılma veya azalmaya neden olur, bu da beraberinde saç tellerinin dökülmesini getirir” şeklinde konuştu.

Çok yıkamak iyi gelmiyor
Saçlarda meydana gelen mekanik hasarların dış faktörlere bağlı olduğunu ve bu dış faktörlerden bir tanesinin de su olduğunu vurgulayan Dr. Figen Akın, sözlerine şunları ekledi: “Saçların haftada en fazla 2 veya 3 kez yıkanması gerekir. Saçlar ılık su ile yıkanmalı ve kullanılan şampuan miktarı fazla olmamalıdır. Fazla kullanılan şampuan travesti saçından kolay arındırılmaz ve saçta kepeklenmeye neden olur. Ayrıca yıkama sırasında saç derisini sertçe ovalamak saçlı deride hasara neden olabilmektedir. Kırılganlığı azaltmak için ise saça onarıcı kremler uygulanmalıdır. Saça uygulanan onarıcı kremler saçların daha dolgun ve düz görünmesini sağlamaktadır.”

Günde 100 telden fazla saçınız dökülüyorsa dikkat
Günde 100 saç telinden fazla dökülme olmasının sorun teşkil edeceğini belirten Dr. Figen Akın, yüksek ateş, bağışıklık sistemini etkileyen akut ve kronik hastalıklar, tiroid hastalıkları, çeşitli enfeksiyon hastalıkları, demir ve çinko eksikliği, H vitamini eksikliği, mevsim değişikliği ve beslenmede yetersiz protein alımı gibi durumların saç dökülmesine neden olabildiğini söyledi. Dr. Akın, kaza ya da büyük ameliyat geçirmek gibi fiziksel; ölüm, savaş gibi mental streslerin de saç dökülmesine neden olabileceğini sözlerine ekledi.

Doğum sonrası saç dökülmesi artıyor
Tüm saç derisini kapsayan, aşırı dökülmelerde en önemli nedenlerden birinin hormonel değişiklikler olduğunu söyleyen Dr. Figen Akın, bu durumun en çok loğusalık döneminde karşılarına çıktığını söyledi. Dr. Figen Akın konu ile ilgili, “Genellikle doğumdan 2-4 ay sonra saçlarda dökülme başlar ve birkaç ay sonra kendi kendine sonlanır. Aynı şekilde doğum kontrol ilaçlarının başlanması veya ilaçların kesilmesi saçlarda dökülmeye neden olur. Tiroid bezinin az veya çok çalışması; over, adrenal veya hipofiz bezi kaynaklı tümörler de saç dökülmesini tetiklemektedir” açıklamasını yaptı.

Travesti Saçları Eylül-Ekim Aylarında Dökülüyor!

Saçlarımız belirli zaman aralıklarında dökülür. 3 ay dinlenen saç kökü tekrar saç çıkarır. Bu saçın kendini yenilemek için yaptığı gerekli bir döngüdür. Saç Ekim Türkiye ve Çevre Hastanesi Saç Ekim Koordinatörü Fatoş Can, istanbul travesti vücudu doğal saç döngüsü ile ilgili bizleri bilgilendiriyor.

Saçlarımızın üç yaşam evresi bulunur. Bu evreler:

Telojen: Bu dönem 2 ya da 4 ay sürer. Bu süreçte saç ”hasat” zamanı yaşar; uzamaz ancak incelmemiş ya da tamamıyla dökülmemiştir; sadece, tam anlamı ile dinleniyordur.

Anajen: Bu dönem 2 ile 6 yıl sürer. Saç bu dönemde aktif olarak uzar.

Katajen: Bu dönem 1 ya da 2 hafta sürer. Bu süreçte saçı ”yapan” dermal papilla hücresi kökten ayrılır. Bu kök, yeni anajen fazına girerken dökülecektir ancak bu dönemde dermal papilla saçlı derinin altında kalır.

Bu döngü tamamlandığında dermal papilla hücresi tekrar saçlı derinin yüzeyine yaklaşarak eski telin dökülmesini, yeni bir saç telinin oluşarak anajen fazda uzamasını ve kaldığı yerden yaşam döngüsüne devam etmesini sağlar.

Her yıl ağustos ayında bakım yapın
Saçlarımıza her yıl ağustos ayında vitamin mineral desteği verirsek sonbaharda dökülme daha minimal seyreder! Bu dönemsel dökülmenin ardından yeni saçlarımız uzamaya başlar. Bazı yoğun saç dökülmelerini sonbahardaki gibi alışılmış dökülmelere bağlayıp çok uzun zaman eski haline dönecek olmasını beklemek doğru bir karar değildir. Özellikle istanbul travestileri hormonlar, tiroid yetmezlikleri, erkeklerde ki yoğun spor, ağır diyet durumları saçlar için ALARM durumu kabul edilerek ihmal edilmemeli ve saç konusunda uzman bir doktora danışılmalıdır.

Saç dökülmesi en çok eylül ve ekim aylarında görülüyor
Yapılan araştırmalara göre, saçlarımız en çok eylül ve ekim aylarında dökülüyor! Bunun nedeni ise saçlarımızın temmuz ayında telojen fazına girmesi. Eylül ayından yaklaşık 100 gün sonra yani Sonbahar’da da yeni saç yapımına başlayan dermal papilla eski saç tellerinin dökülmesine vesile oluyor. Saçın telojen faza yazın ortasında girmesini ise bilim insanları birkaç nedene bağlıyor. Yaz boyunca güneş saç evrimini hızlandırıyor ve yaz sonunda saçlarımızda hızlı yenilenme süreci başlıyor. Diğer bir neden ise iklimin ve toprağın mevsimsel değişikliğe uğraması ile meyvelerdeki vitamin ve asit baz dengesi değiştirmesi. Vücut bu değişikliklere alışana kadar saça ihtiyacı olan Çinko vitamin ve bazı amino asitlerin eksikliğini yaşıyor.

Microblading Yöntemi Uygulayan İstanbul Travesti

Özellikle saç ve kaşlarımız yüzümüzün tamamlayan öğeleri olmaları sebebiyle yeniden yapılandırılma ihtiyacına gerek duyuyorlar. Bu noktada saçlarımız için saç ekimi kaşlarımız için ise kalıcı makyaj devreye giriyor. Doğal kaşlara sahip olmak, seyrekleşen ve saç ekimine uygun olmayan saçlarımızın yerini doldurmak için yeni yöntemler kullanılmaya başlandı. Bu yöntemlerden biri de Microblading.

Saç Ekim Türkiye ve Çevre Hastanesi Saç Ekim ve Estetik Medikal Direktörü Fatoş Can, microblading ile ilgili önemli bilgiler verdi.

Microblading ileri kaş ve saç rekonstrüksiyon 3D kıl tekniği uygulamaları ile kaşlara ve saçlara manuel yöntemle yapılan yarı kalıcı, kaş ve saç yoğunlaştırma, efekt ve şekil verme sanatı olarak karşımıza çıkıyor. Seyrekleşen ya da kellik yaşanan saç ekimi yapılamayan saçlarda kullanılan bu uygulama özel olarak geliştirilmiş cihazla özel hazırlanan boyaların saç problemi yaşanan yerlere minik efektlerle uygulanması şeklinde gerçekleşiyor. Bu işlem; saçı dökülmüş olanlar, saç ekimine müsait olmayanlar, seyrelmiş bölgeleri yoğunlukta olanlar, saç ekimi yaptırmış ve istediği verimi alamayanlar tarafından tercih ediliyor. Uygulama saç ve/veya kaş olan fakat seyreklik gösteren bölgelere uygulanarak son halini alıyor. Yapılacak işlemde steril ve tek kullanımlık bir iğne ile doğal ve mineral renklerin deri yüzeyinin hemen altına yerleştiriliyor. Bu alerjik olmayan, ciltlerde özellikle yüz ve vücut kullanımı için özel üretilmiş olup, herhangi bir katkı maddesi içermiyor.

Doğal bir görünüm elde etmek mümkün
“Microblading uygulamasında ortaya çıkan sonuç ile gerçek kaşınızla ayırt edilemez. Uygulanan bu teknik ile doğal kıl görüntüsü verilir.”

Bu teknik yapılacak Microblading uygulaması için hazırlanmakta olan pigmentlerle yapılmalıdır. Cihazla yapılan uygulamalarda pigmenti cilde kalıcı makyaj cihazı yerleştirmektedir. Microblading de ise manuel bir uygulama yapılmasından dolayı durum kalıcı makyaja göre çok farklıdır. Mikroblading’de kullanılan pigmentler, boya maddeleri de zamanla hücrelerin fizyolojik fonksiyonu ile yok olurlar. Hücre, pigmenti içerisine alır, parçalar ve yok eder. Mikroblading 2-5 senede yok olur, ancak yine de bu durum cilt tipi ile bağlıdır, bazı ciltlerde pigmentler tamamıyla yok olmaz hafif belli belirsiz kalabilir. Kullanılan boyalar organik olduğundan insan sağlığı için herhangi bir tehdit söz konusu değildir. Altın oran konusunda ise rekonstrüksiyon yeniden yapılandırma işlemidir oysaki yüzde yer alan kasların yapılandırılması cerrahi yöntemlerle bile pek de mümkün değildir. Gerçekleştirilecek yöntem ile olması gereken ve uygun olan en yakın simetriyi uygulamalı, oran tutturulmak isterken istanbul travesti partnerlerin telafi edilemeyecek ya da mutsuz olacakları sonuçlar baştan engellenmelidir.

Microblading’te hangi yöntemler kullanılıyor?

* Permanent Micro Point (Mikro Noktalar Özel Çalışma)

* Permanent Micro Simulacrum (Mikro Gölgeler Özel Çalışma)

* Microblading 3D Kıl Tekniği Kaş – Japon Metodu %100 doğal kaş görüntüsü

Çoğunlukla kalıcı kaş çalışması yaparken Microblading 3D kıl tekniği ile yapıyoruz. Uygulama duruma göre farklılık arz edebiliyor. Bazı kaşlarda tüm teknikleri uyguladığımızda alabiliyor. Mühim olan doğal görüntüyü yakalamak. Tüm teknikler başarılı bir şekilde bir travesti de uygulanabilir. Hem kıl tekniği hem de micro point aynı anda uygulanabilir. Ya da üç teknik birden uygulanabilir.

Kıl tekniğiyle doğal kıl görüntüsü verilmeye çalışılır. Profesyonel bir kalıcı makyaj kıl tekniğiyle yapılan kaş kontüründe neredeyse gerçek kaşınızla ayırt edilemez.

Mikro pigmentasyonda kullanılan pigmentler, boya maddeleri, zamanla hücrelerin fizyolojik fonksiyonu olan FAGOSİTOZ ile yok olurlar. Hücre, pigmenti içerisine alır, parçalar ve yok eder. Mikro Pigmentasyon 2-5 senede yok olur, ancak yine de bu durum cilt tipi ile bağlıdır, bazı ciltlerde pigmentler tamamı ile yok olmaz hafif belli belirsiz kalabilir. Kullanılan boyalar organik olduğundan insan sağılığı için herhangi bir tehdit söz konusu değildir.

Uygulama sonrası renk kaybı neden olur?

* Mikro Pigmentasyon uygulaması yapıldıktan sonra çok ince bir kabuklanma olur. Uzman kişinin önerdiği krem ile bakımı tamamlanmalı ve kabuk soyulmamalıdır. Kabukları erken soyarsanız uygulamanın ömrünü kısaltırsınız.

* Mikro Pigmentasyon Kalıcı Makyaj uygulamasının ömrü cilt tipine göre de farklılık gösterir. Kimi cilt yağlı, kimi cilt kuru kimisi karma cilt dediğimiz cilt tipine sahiptir.

* Pigmentlerin Korneum tabakasına uygulamanın doğru yapılmamasından kaynaklanır. Kalıcı makyaj uygulamasının belli standartları vardır. Kalıcı makyajı yapan istanbul travestileri Uzman ve en az 5 yıllık deneyimi olması, tecrübeli olması gerekir.

Skatrizasyona (cildin kendini yenileme özelliği )Her cilt yapısı farklıdır ve cildin belli dönemlerde kendisini yenilediği bilinir. Bu durum uygulamanın ömrünü kısaltır ve kalıcı makyajın renginin zamanla açılmasına sebep olur.

Sürekli olarak güneşlenmek veya solaryuma girmek yapılan kalıcı makyajın ömrünü kısaltacaktır. Mümkün olduğu kadar Kalıcı makyaj yapılan bölgeyi güneş ışınlarından korumak gerekir. Korunursa renk kaybı kısa süre içerisinde olmayacaktır. Güneşlenmeden önce yüksek faktörlü bir krem ile önlem alınmalıdır.

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti