travestikadikoy travesti | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 122

Tüm Derneklerden Travesti Saldırılarına Tepki Yağdı

İstanbul, Ankara, İzmir, Kayseri ve istanbul’un bazı semtleri olan şişli, taksim, kadıköy, bakırköy de yaşanan transfobik saldırılar ve cinayetlere karşı derneklerden tepki geldi.

Transfobik nefret saldırılarına dün gece (5 Kasım) Mersin ve İstanbul’da yenileri eklendi. Mersin 7Renk LGBTİ Derneği üyesi travesti aktivist Sinem bir ticari taksi şoförünün saldırısına uğrarken, İstanbul’da ise uğradığı saldırı sonucu travesti Oya Sultan’ın kolu ve bacağı kırıldı.

“Silah tutukluk yapınca kabzasıyla vurdu” Mersin’den travesti Sinem uğradığı saldırıyı KaosGL.org’a şu sözlerle anlattı: “Bindiğim ticari taksi şoförü, tanıdık olduğumuz bir bahaneyle, ‘kadın sandım’ diyerek bana saldırdı. Önce silah çekti. Silah tutukluk yapınca kabzasıyla beni darp etmeye başladı.

Sonrasında gözümü açtığımda hastanedeydim. Kan kaybından dolayı kendimden geçmişim. Civardaki lunaparkın güvenlik görevlileri polis ve ambulansa haber verince beni Mersin Devlet Hastanesi’ne götürmüşler.” Saldırı sonucu vücudunda ciddi darp izleri ve kırıklar olan Sinem, doktorlar ve polislerin ilgisiz davrandığını söyledi.

Sol gözünün üstünde, elmacık kemiğinde ve alın bölgesinde kırıklar olan travesti kadının tedavisi ilerleyen günlerde de çeşitli cerrahî operasyonlarla sürecek. Sinem doktorların kendisine, “Ameliyat olduğun zaman da sol göz üstünde iz kalacak” dediğini aktardı.

Mersin 7 Renk, MOBESE kayıtlarının incelenmesini talep ediyor Mersin 7 Renk LGBTİ saldırının gerçekleştiği bölgedeki MOBESE kayıtlarının incelenmesi ve taksinin plaka numarasının tespit edilmesini talep edecek. Dernek’ten Yağmur Arıcan, bu saldırıların derneklerini ve örgütlenme özgürlüklerini de hedef aldığını ifade etti.

Transfobik saldırıların Mersin’de veya başka bir yerde yeni olmadığını, zincir halinde günümüze kadar geldiğini hatırlatan Arıcan şöyle konuştu: “Örgütlü bir şiddet ile karşı karşıyayız” “Transfobik saldırılar yeni değil ancak son zamanlardaki saldırılarda farklılıklar var. Öncesinde de saldırılar oluyordu ama bu saldırılar bireysel kalıyordu. Şimdi örgütlü bir şiddetle karşı karşıyayız.

Toplu şekilde polisler ya da başkaları translara saldırıyor. ‘Defolun gidin buradan’ diyerek niyetlerini açık ediyorlar. Bu saldırılar hem derneğimize hem de Mersin’de yaşayan trans kadınlara dönüktür.

İster istemez, ‘Acaba derneğimizin işleyişini durdurmak mı istiyorlar’ sorusu aklımıza geliyor. Bu soru her saldırının ardından aklımızda.” İstanbul’da ise dün gece Oya Sultan saldırıya uğradı. Kolu ve bacağında kırıklar olan Sultan’ın sağlık durumunun iyi olduğu belirtildi.

Saldırgan şahıs hakkında adlî sürecin başladığı ifade edildi. “Kiralık katil, makbul vatandaş, ideolojik suç ortağı…” Kaos GL Derneği’nden Ali Erol ise, “Devletin her şiddeti için her dönem göreve hazır makbul vatandaş bulunur” diyerek saldırıları değerlendirdi.

“Ankara’nın göbeğinde bir HDP’linin boğazının kesilmesi ile İstanbul veya Mersin’de trans kadınların kafasının kırılması” arasındaki ilişkiye değinen Erol, şöyle konuştu: “Devletin her şiddeti için her dönem göreve hazır makbul vatandaş bulunur. Bunların kiralık katil veya tetikçi olması gerekmez.

Makbul vatandaş zaten kendini öz görevlendirendir! Makbul vatandaşın öz görevlenmesi pozitif anlamda birinin buyurmasını beklemeden bir iş ve emek için inisiyatif geliştirmekten farklıdır. Bilakis durumdan vazife çıkarmaktır makbul vatandaşın motivasyonu. Ayrımcı nefret ideolojisi şemsiyesi altında birini yapan yüksünmez diğerini de yapar ama bazen doğrudan –kiralık katil/tetikçi- bazen dolaylı yönlendirme –iktidara yaltaklanan vatandaş sezgisi/ideolojik suç ortaklığı- ile herkes çapını bilir.

Biri başkentin göbeğinde HDP’li boğazını keserken diğeri İstanbul veya Mersin’de bir transın bu kez kesip öldürmek yerine kafasını kırar… Tabii ki iktidar makbul vatandaşının katkısını cezasızlık ödülüyle görecektir; geri kalan ödüllerini ise makbul vatandaş kendi yerelinde nasıl toplayacağını her dönem bilir.”

Travesti ile Gülmece ve Ön Yargıları Kırmak

Yüksek bir platform topuklar, Glendha Oliveira MC elektro funk bir travesti olarak öne uzun boylu çaba 2,03m ekler. O yaşıyor ve bir güzellik ve işkadını olarak çalışmaktadır Uberaba, aşamalarına ek olarak, o şehirlerde gerçekleştirir. 2014, dedi, daha eklektik bir gün haline geliyor halka beş telif müziği alır iş başladı.

O ünlü şarkıcıların performansları ile seslendirme ile Uberaba gecesi bilinen 2003 yılında drag queen kariyeri, Glendha transeksüel ve travesti arkadaşları kendi şarkılarını oluştururken gerçeği kadar baktı. 2014 yılından bu yana, kendisini dans ve elektronik ritimleri ile fikir ve deneyimlerini birleştirerek olasılığını karşı karşıya buldular.

“Bir gün bir arkadaşım ‘Megahair Paraguay’ birlikte yaşadığı evi uğultu geldi. Hızla mektup kim olduğunu sordu daha fazla. O onu ve o bir gün telif hakkı bültenleri beni dahil kayıt love me söyledi. Ben diğer profesyonel konularda odaklanmış çünkü zaman ben çok önem vermedim. Yakında trans MCs ortaya çıktı ve ben kaptırdı, ben kaydedilen şarkı kaydetti, koştu, internette oynanan ve işe yarıyor “diye hatırlattı.

Travesti ve transseksüellerin (video kontrol) günlük yaşamları ile ilgilenir mektup ile müzikal uyarıcı Uberaba kurtarmak için sık sık diğer insanların önyargı ile sarsılan rüyalar katkıda bulunmuştur. sanat, sosyal yaşamda bireysel özgürlük anlayışı karışık.
“Çocukken, ben elimden tüm sanatsal performanslar yer aldı. O zamana kadar bir çocukken ve sadece eğlenmek istedim çünkü ben her zaman, ne olursa olsun benim cinsellikle ilgili olumsuz yorumlar, dans etmek sevdim.

Bir genç olarak, ben uluslararası şarkıların şiir, şiirler, tekerlemeler, sürümleri yazmaya ekledi. O Bazı baskılanmış duygularını ifade etmek için buldum yoluydu. Temelde, bir söz yazarı olduğunu ve bilmiyordum. Vücut ağız konuşmak mahçup ne ifade çünkü belirli bir yaş, bana ‘hide’ önyargı ve olumsuzluk bir yolu olarak müziği kullandıktan sonra “dedi.

Performansları için, Görsel estetik ve fiziksel hazırlık Uberaba arkadaşları ve dansçıların yardımıyla yönetir konulardır. “Ben yaşadığım mahallede bir oda var ve ben bütün gelir çizmek nerede bu. Bu korkak tasarım hala yeni, ama ben bile onların günlük rutinleri sonra benimle prova saatlerce bu rüyayı paylaşan arkadaşlar var Tanrı’ya şükrediyorum “dedi.

Darbe ve gelecek

Hafta sonu bir sunum ortalama MC önümüzdeki ay için tam bir program kutluyor. farklı hedef kitlelere ve bu aynı insanları teşvik için genişleme daha fazla aşamalarını temizlemek için motivasyondur.

“İnsanlar giderek, bu tevazu kenara hipnozu koreografi öğrenmek isteyen, şarkı soran Sosyal ağlarda beni erişen. En iyisi çocuk: Onlar fotoğraf çekmek istediğiniz her sunum, onlar öper istiyorum sarılmalar.

Daha iyi bir şey yok. Ben aynı işe iade edileceği, LGBT arasında tanıma sahip olmak, düşündüm, ama daha büyük bir oranda değer kazandı. Birkaç kabileler vardı bir mekan kendimi tanıtmak fırsatı buldu ve davetiye durmadı “dedi.

Glendha gevşeme ve MC kariyerlerinde başarılar daha fazla istiyorum iddia ediyor. Arası stigma bu müzikal fikirleri ve görsel süslüyordu her kızdırma nedenlerinden biridir.
“Henüz canlı müzik yok.

Bu harika olurdu, ama uzun vadede bir rüya. Ben kuaför ve ben ikisini bağdaştırmak zorunda, ama her ikisi de sonucu çok hoş. En büyük hayalim, biz kendilerini ifade ve zamanı biz boyanmış bu olumsuz imajını silebilir göstermek tanımak “diye konuştu.

Türkiye’de bir ilk Travesti Cezaevi

Adalet Bakanlığı tarafından Türkiye’de ilk sefer İzmir’de travesti kadınlara özel mahpushane kurulacağı belirtildi.

Karar giyen trans kadınların, kadın ve erkek koğuşlarında kalamayıp tek kişilik hücrelere konulması ve diğer mahkumlardan değişik vakitlerde yalnız volta atmak zorunda kalmaları üzerine Adalet Bakanlığı çalışma başlattı. Türkiye’de ilk sefer İzmir’de kurulması tasarılanan translara özel cezaevinin Aliağa Ceza İnfaz Müesseseleri Yerleşkesi etrafında bulunacağı öğrenildi.
Mevzubahis tasarı, şuanda Meclis alt komisyonunda bulunuyor. Konuyla alakalı, 2000 seneninde adam öldürme suçundan karar giyen ve diğer mahkumlarla kalmasına müsaade edilmeyip tek kişilik hücreye konulan trans kadın Öykü’nün avukatı Rıfat Öztürkoğlu,

“Kadın ve erkek koğuşunda kalamayan trans kadının tek kişilik hücreye konulması, hudutlu havalandırma verilmesiyle müvekkilim aslında yalıtılmıştı. O dönemler çözüm bulunamamıştı fakat şimdi bu tasarının alt komisyonda dahi bulunması büyük bir başarıdır. Yakın vakitte çıkmasını umarım” diye konuştu.

İzmir Siyah Pembe Üçgen Derneği’nden trans kadın Demet Volkan da, trans cezaevine itiraz ederek “Trans cezaevi yerine translara, LGBTİ fertlere özel okul ve hastaneler açılabilir zira bilhassa ayrımcılığa uğradığımız nokta toplumun içi. Yalnızca translara özel koğuş yapılabilir. Ben trans cezaevinin iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum” dedi.

“HÜCREYE KONULARAK İKİ KEZ CEZALANDIRILDI”

2000 seneninde adam öldürme suçlamasıyla cezaevine giren trans kadın Öykü, önce İzmir Buca Cezaevi’nde kadın koğuşuna getirilmiş hemen peşinden kadın koğuşunda kalmasına müsaade edilmeyerek tek kişilik hücreye konulmuştu.
Öykü’nün 2000 seneninde yaşadığı sıkıntıları en iyi bilen isim olan avukatı Rıfat

Öztürkoğlu o dönemde yaşadıklarını şöyle anlattı: “İstanbul’da transseksüel bir mahkumun kadın koğuşunda bir kadını gebe bırakması neticesi İzmir’deki cezaevinde yatan benim müvekkilim bir sefer daha cezalandırılarak hücreye konulmuştu. Hücre cezası Ceza Yasayı sistematiğinde ayrı bir cezadır zati. İki kez cezalandırıldı. Çözüm bulunamadığı için hücreyi kabullenmek zorunda kaldı. Bunun çözümünü o dönemde bulamamışlardı. Bakanlığa kadar erişmiştik fakat çözüm bulamadılar. Bu kanayan bir yara.”

“YALITILDI”

Müvekkilinin cezası netleştikten sonra Alaşehir L Tipi Mahpushane’ne gönderildiğini, orada hücreye konulmasa dahi bu sefer de koğuşta yalnız bırakıldığını belirten Öztürkoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: “Hudutlu havalandırmaya çıkma vaziyeti vardı. Yeniden kısıtlanmış oldu. Kadın koğuşuna konulamadı. Fiziksel olarak erkeklik özelliği taşıdığı için Bakanlık buna müsaade etmedi.

Erkek koğuşuna konulunca daha büyük mesele yaşandı. O kadar erkeğin arasında çift cinsiyetli birisinin bulunması sıkıntı oluşturdu. Açıkçası yalıtıldı. Bu insan haklarına ters. Hem tutukluluk hem kararlılık döneminde yalıtıldı. Tasarının şuan alt komisyonda dahi bulunması büyük bir başarıdır. Yakın vakitte çıkmasını umarım. Zira bu mesele aşılamıyor. Ayrı bir mahpushane mi yapılır yoksa cezaevlerine ayrı bir bölüm mü yapılır bilemiyorum.”

“AYRI MAHPUSHANE DEĞİL AYRI KOĞUŞ YAPILABİLİR”

Trans kadınlara özel mahpushane yapılmasıyla alakalı karşıt bir görüş de Siyah Pembe Üçgen Derneği’nden trans kadın Demet Volkandan geldi. Lezbiyen, gay, biseksüel, trans, interseks (LGBTİ) fertlerin en çok ayrımcılığa maruz kaldığı yerin toplumun içi olduğunu belirten Volkan, translara özel mahpushane yerine trans fertlere ayrı bir koğuş yapılabileceğini söyledi.

Trans cezaevini pozitif ayrımcılık olarak görmediğini söyleyen Volkan, “Neden translara özel bir okul yok. Neden translara özel bir sağlık kurumu yok da mahpushane var? Türkiye genelinde toplasanız 10 bin trans fert vardır. 10 bin kişi için özel bir cezaevine gerek var mı? Bunun altında yatan nedenin transları cezaya çarptırmak olduğunu düşünüyorum. Translara özel okul istiyoruz, okumak istiyoruz” ifadelerini kullandı.

“ÖNCE ÖZEL OKUL VE HASTANE YAPILSIN”

Trans bireyler olarak pozitif ayrımcılık ve eşitlik istediklerini ifade eden Volkan, şöyle konuştu: “Cezaevlerinde kadın koğuşu ve erkek koğuşu olduğu gibi ayrı olarak trans koğuşu olabilir. Yalnızca translara özel koğuş yapılabilir. Ben tras cezaevinin iyi niyetli olduğunu düşünmüyorum. Cezaevleri açılacağına okul açılabilir. Aslında problem olan yalnızca cezaevleri değil.

Eşitlik dediğimizde beşeri açıdan düşünmeliyiz. Toplumun asıl ihtiyacı sıhhat hakkına ulaşım ve gerçek bir eğitimdir. Okullarda bir hayli problem yaşıyoruz. Başlı başına tuvalet kullanmak bir problem. Öğretmenlerin, okuldaki diğer kişilerin homofobik tavırları sebebiyle okul bırakabiliyor birçok LGBTİ birey. Bugün İzmir’de devlet hastanesi doktorları trans bireylere hizmet vermiyor. Kulaktan dolma aldığım duyumlara göre transların problemli olması ve dövüş çıkarması nedeniyle rehabilitasyon edilmediğini öğrendim.”

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti