travestisanliurfa travesti | Blog Travesti - istanbul travesti ankara travesti - Part 94

Zevki Elden Bırakmayın

Partnerini mutlu etmek ve karşılıklı sorunları gidermek için kesinlikle zevke yönelmeli ve bir çok olumsuzluğu kapı dışında bırakmak gerekir. Bunu yapabilen çiftler sıkıntısız bir cinsel hayatın içerisinde kendilerini bulabilirler. Herkesin alacağı zevkleri düşünerek ve daha düzenli bir seks hayatına ulaşmak için yapması gerekenlerin başında muhakkak zevke odaklanması ve sorunları dışarıda bırakması gerekir.

İlişkinin tarafları konu seks olunca muhakkak zevke yönelmeli ve arada oluşan sıkıntılar yatağa yansıtılmamalıdır. Çünkü sorunlar sekse olumsuz etkiler vereceği için birlikteliği de tehlike altına atabilir. Aslında seks sorunların çözülebileceği ve partner ile yakınlaşabilme yollarından birisi olarak ta görülebilir. Nedeni ise sorunlar yatağa girildiğinde unutulur ve mükemmel bir tatmin yaşanırsa aradaki sorunlar daha kolay unutulabilir ve partner ile sorunlar aşılabilir. Zevke yönelmek ve yatakta partner ile sorunsuz bir birliktelik peşinde olmak bir çok sorunu ortadan kaldırabilmek için etkili bir yöntem olabilir. Einizde bulunan tüm yöntemler işe yaramıyor ve partnerinizle sorunlarınızı halledemediğiniz için seks konusunda da sıkıntı içerisinde iseniz bu yöntemi deneyebilir ve yakınlaşabilirsiniz. Seks ile mutlu olan bir partner diğer sorunları görmezden gelecek ve sizin istediğiniz kıvama gelecektir.

Bu yöntem ile rahatlayan ve partnerini rahatlatan istanbul travesti bayanlar her ilişkisinde zevke yönelerek mutlu olabiliyorlar. Sıkıntıları gidermek için bu etkili yöntemi kullanan partnerler onları tercih ettiğinde çok daha sıcak ve samimi ilişkiler kurabiliyorlar. Özellikle zevk almak için ve partneri ile yaşayamadıkları zevkleri yaşamak için tercih edilen ankara travesti bayanların popüler olmasını zevke odaklı olmaları ile açıklayabiliriz. Partnerlerinin her birini özenle memnun etmek için zevke odaklı oldukları için hiçbir partner onlar ile birlikte olduğu için pişman olmuyor ve yaşadıkları sıkıntıları unutabiliyorlar.

Gerçek partnerlerin daha inatçı ve fantezileri gerçekleştirme konusundaki eksiklikleri travestiler ile giderilebildiği için popülerliklerini yitirmiyor aksine yükseltiyorlar. Zevke yönelen bir travesti nin hemen hemen memnun edemeyeceği bir partner olmuyor ise deneyimlerinin onu nasıl geliştirdiği görmezden gelinemez. Azımsanamayacak ölçüde talep alan ve her halukarda tatmin etmesini bilen travestilerin gerçekten bu hizmette ne denli tecrübeli olduğunu görmemek ve önemsememek olmaz.

 

Bir Travestinin Hikayesi

Şöyle; birçok odası, içerisine girilecek, birkaç dergi alarak klozetinin üzerine oturulacak banyosu olan bir evde büyümedim ben. Herkeste aranan ve ‘tahmin etmiştim’ denilen asil bir soydan da gelmedim. Teyzem; haftalık temizliklere tanımadığı insanların evine gider, eniştem mahalle kahvelerinde poker oynardı. bir bakışta ‘işte! ailem bu diyebileceğim’ kimsem olmadı. Bir keresinde ikinci el bilgisayar’la eve geldiğimde eniştemin dayağıyla karşılaşmış, teyzemin sert sözlerine maruz kalmıştım. Aslında benim için, o evde yaşamak bilmediğim argo kelimelerin tacizlerine uğramak anlamına gelirdi. Bunu kimse bilmezdi çünkü bir konuda kavga çıkacaksa konu komşunun duyması ayıp’tı. Ayıp; eniştemin yoldan geçen kadınların kalçasına bakıp dudaklarının arasından her an sızacak sandığım salyalara,teyzemin eniştemle yaptığı yatak maçlarında çıkardığı şuh seslere uydurulan bir kelime değildi. Ayıp; başlı başına bendim aslında. Erkek olduğum halde tırnaklarıma sürdüğüm şeffaf cilalar, belki göğüslerimde belirgin bir büyüme olur diye arkadaşlardan çekinerek istediğim ada çaylarını her gün mutlaka iki bardak içmem, giyindiğim dar bluzlar ve dar pantolonlardı.
Eniştemden yediğim dayaklara ahlak deniyordu. Ahlakını korumak için bir insanı cinsel yöneliminden dolayı hırpalayabilir, işkence uygulayabilirdin. İşte o zaman ailesine sahip çıkan, kötü örnekleri yeryüzünden silen bir kahraman olabilirdin belki de.
Her şeye mutlaka bir kılıf uydurulurdu o evde. Hava karardığında eve gelsem fuhuş yaptığımı zanneden bakışlarla karşılaşır ve sessiz kalmam için kendime telkinlerde bulunurdum. Enişteme göre şiddet görmenin bile bir usulü vardı.‘canın acısa bile bağırmamak…’
Bir yerden kaçman gerekiyorsa ya sen bedenine hizmet edeceksin ya da bedenin sana. O gece evden bunu düşünerek kaçtım. Yanıma sadece ada çaylarımı alarak…
Çoğu insan bunu neden yaptığımı sordu. Kiminin sahip çıkanı vardı, kiminin çoktan unutanı. Ben ikisi de değildim. Hiç hatırlanmayan ve sahip çıkılmayan olmak, uzatmaya çalıştığım tırnaklarımı yememe sebeb olmuştu. ben hiç varolmayan, çoğu zaman yaşadığı unutulan bir canlıydım. Neden fuhuş yaptığımı sorduklarında ‘bir nedeni yok’ dedim. Çünkü ‘neden’ diye bir şey öğretilmemişti bana. Sadece büyüdükçe kendini tanımlayan teyzesi ve eniştesiyle yaşaması gereken bir travesti idim.
Hiç kimsem olmadı. Dizlerine başımı yaslayabileceğim ve elini dokunsa da uyusam dediğim bir annem de olmadı. Eğer olsaydı onun kızı olabilirdim belki. Soba köşesinden daha büyük bir hayatı paylaşabilirdik. Akşam eve döndüğümde ezberimde tuttuğum bir sokak ve apartman adı olabilirdi. Tüm isimleri unutsam bile tek bir isim kalabilirdi hafızamda.
Bir travesti; penisini gizlemekten başka, geçmişteki yaşantısını da gizler. Anımsatanlar sadece yaşanmışlıklardır. Asil biri değilim; soyumun asilleri belirgin kavramlara yeni anlamlar yükleyenlerdir.

Memem Çıktı, Travesti Oldum!

Muhafazakar homofobik zihniyete heteroseksist bir tondan “Eşcinsellik hastalıktır, tedavi edilmelidir” diyerek yama olmaya çalışan transseksüellerin milletvekili adaylığının eşcinselliğe zararı telafisi mümkün olmayacak kadar büyüktür ve eşcinselliği temsiliyetle uzaktan-yakından hiçbir alakası yoktur. En fazla demokratik geçinerek göz boyayanların oy toplayabilmek için bir kullanımlık göz kalemi olabilirler. Eşcinselliği hastalık olarak gören transseksüel bir aday adayı  homofobik zihniyetin tabanının ruhunu okşayacaktır çünkü “Bak eşcinseller tövbeye geldi” diye.

Eşcinsel olarak beni rahatsız edense demokratik olduğunu, herkesi kucakladığını iddia eden partilere aday adayı olanlardan çok, söyledikleriyle yaptıklarının çelişmesinden dolayı o partilerin samimiyetsizliği. Hem herkese gerçekten kucak açıyorsanız-kucaklıyorsanız parti olarak, bir kere de açık ve net eşcinsellerin adı geçsin  söylemlerinizde seçim arifesinde. Kaz gelecek yerden eşcinseller esirgenebilir, hatta heteroseksizme hadımlaştırılmış koç olarak kurban edilebilirler değil mi?

Hadım yasası bütün sakıncalarına rağmen elini-kolunu sallaya-sallaya meclisten sorunsuz geçti. (Son öğrendiğim habere göre rafa kaldırılmış, seçimden sonra yasalaşacakmış.) Demokratik ve halkın partisi olduğunu iddia eden ve ilaçla kısırlaştırma konusunda tereddütleri olduğunu ifade eden muhalefetin bir milletvekilinin hadım yasası ile söylediklerine bakar mısınız: “Ancak kamuoyunda bir beklenti var. Kamuoyu beklentisi ile çelişmemek için alt komisyon çalışmaları sırasında sessiz kaldık ve olumsuz oy vermedik.”

E, siz eşcinsellikle ilgili söylediklerinizden de başkalarının beklentileri doğrultusunda sözünüzden dönebilirsiniz öyleyse. Geçmişte bir-iki milletvekilinin eşcinselliğe destekle ilgili söylediklerinin  hiçbir önemi yok, olsa bile belli bir saatten sonra-seçim arifesinde olamaz değil mi? Yani sizden bir şey bekleyenler büyük çoğunluktaysa doğruyu, haklıyı göz ardı edip yanlış da olsa çoğunluğun tarafını tutacaksınız sessiz kalarak öyle mi? Aday adayı olan transseksüel de sadece göstermelik anladığım kadarıyla. Ha şunu bileydin dediğinizi duyar gibiyim.
Hadım yasasının insan haklarına uygun olmadığını savunan  muhalif partinin bir başka milletvekili de “Bu ilaçların yan etkileri var. Ankara travestileri kullanıyor. Bu ilacı alanların memeleri çıkabilir. Adam yarın mahkemeye gidip ’Benim memem çıktı, cinsel tercihlerim değişti’ diyerek dava açsa ne yapacağız? Ayrıca ilaç bırakıldığında cinsel saldırı durumu başlıyor. Testosteron azaltmak ödül mü ceza mı? Müebbet hapis gibi daha etkin cezalar üzerinde durulmalı” diye konuşmuş.

Bu kadarına da pes doğrusu! Eşcinselliğin hormonlarla ilgisi olsaydı, şimdiye kadar homofobik dünya  testosteronla eşcinselliğin kökünü çoktan kuruturdu. Testosteron hormonu normal olan, hatta çok yüksek olan ve bedensel olarak erkekten daha erkek olan eşcinselleri nasıl açıklayacaksınız peki? Testosteron eksikliği eşcinsel olanları bir kat daha mı eşcinsel yapacak? Cinsiyet kimliğini sadece biyolojik olarak algılayan bir zihniyetin farklılıklara bakış açısı da ancak bu kadar olabilir, demokratiklikleri de iktidar sevdasına dayalı oynak olur.

Milletin vekili eşcinselliği tercih edilen cinsel seçenek olarak lanse ederse, millet ne düşünür acaba? Sanki ikramda “Çay mı, kahve mi tercih edersiniz?” der gibi. Tercih edilebilen bir şeyse, tercihler değişebileceğine göre heteroseksüeller  bir denesinler bakalım eşcinselliği. Sonra gene kendi asıl tercihlerine dönebilirler bu kadar keyfi, kolay bir şeyse eğer.

error: İçerik Çalmak Emeğe Saygısızlıkdır . İsteyin Verelim.
ankara travesti | istanbul travesti | istanbul travesti | istanbul travesti